Yerel seçim sonrası ilk 9 aylık performansı değerlendirmek için yıl sonunu bekliyordum.
Özellikle,Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın devam eden sosyal medya paylaşımlarını baz alarak sübjektif değerlendirme yapmamak için yıl sonu finansal verilerini bekliyordum.
İzmir içinde yaptığım toplu taşıma ile Bostanlı-Narlıdere vapur seyahatlerime ilişkin gözlemlerimi paylaşmak istiyorum.
1. Gözlemim : Arabalı Vapurlar, iskeleye yanaştıktan 15 dakikada sonra kalkıyor. Eskiden arabalı vapur kaçırıldığında bir saata yakın beklemek gerekiyordu.
Sefer sayısı ve hızının artması oldukça memnun edicibir durumdur.
Vapur içinde Gofrette diye büfe açılmıştır. Burada 0,50 ml su 15TL, çay 25TL, Türk kahvesi 50TL, hazır kahveler 100TL civarı fiyatlarla satılmaktadır. Soğuk sandviç ve soğuk içecek fiyatlarının Bostanlı’da bulunan lüks restorant ve kafe fiyatları ile yarış etmesi hayli düşündürücü bir durumdur.
İstanbul BŞBelediyesi şayet örnek alınırsa “halkçı belediyeciliğe” doğru adım atılabilir. Aynı partinin iki büyük belediyesinde farklı fiyat uygulaması yapılması düşündürücüdür!!!
Halkçı belediyecilik uygulaması, üst gelir grubuna yönelik fiyatlandırma ile kısa yoldan para kazanma güdüsüne dönüşmemelidir. İzmir BŞB’nin “Şaşal Su” ve “İzmir Su” olmak üzere 2 iştiraki bulunmasına rağmen, pahalı özel bir marka su satılması hayli düşündürücüdür. İstanbul’da her yerde Hamidiye Su, 0,50 litre 5 TL’ye satılmaktadır. Ankara BŞ Belediyesi ise Seymenler Su’nun 0,50 litresini marketlerinde 2,5 TL’ye satmaktadır.
2. Gözlemim : Vapurdan inip otobüs durağına yürüyen yolcuları Narlıdere otobüsleri beklenmemekte, birkaç yolcuile sefer yapılması tercih edilmektedir. Aynı yöne gidecek 20’den fazla yolcu neden beklenmemektedir. Kızgın güneşin altında yolcu bırakılır mı?
Meydanı sözde düzenlemişler ama gölge yapacak ağaçlandırma yapılmamıştır.
Durakların gölgesinde ise en fazla 4 – 5 yolcu güneşten korunabilmektedir.
3.Gözlemim : Otobüs yolcuları içinde gemi kaptanı olan kişiden öğrendiğimiz hususlar hayli ilginçtir.
- Eshot şoförleri hep böyle davranıp, gelen yolcuları beklememekte, soru sorulduğunda ise kaba davranışlarda bulunuyorlarmış.
- Vapurlarda her akşam sabaha kadar lambalar açık bırakılıyormuş, açıklambalar sabaha kadar Jeneratörile çalışmak zorunda kalıyor, çok büyük mazot kaybına neden olunuyormuş.
Akşamları vapurlara karadan elektrik verilse çok büyük tasarruf sağlanacakmış ama işi bilen bir yöneticiye rastlanılmıyormuş.
- Pik saatler dışında saat ayarları yapılarak zararın azaltılabileceği günün belli saatlerinde örneğin saat 15 – 17 arası yolcu azlığından ve otobüs – vapur eşgüdümü sağlanmadığı için büyük zarar ediliyormuş.
- Atamalarda ise liyakatsiz, eş dost ataması çok fazla oluyormuş. Aşırı personel varmış. Yeni atanan 80 yaşındaki genel müdür, inşaat mühendisi olup denizcilikten de anlamıyormuş.
4.Gözlemim: Yolculuk sırasında şoförlerde şikâyet artmaya başlamıştır. Özellikle, 9 Eylül Hastanesi kavşağında aşırı trafik ve uzun süre bekleme nedeniyle şoförler bu duruma tepki vermektedirler.
5 aydır süren kavşak düzenlemesi trafiği işin içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Hiç yapılmasa daha iyi olacağı konuşuluyor. Ulaşımdan sorumlu Daire başkanı zamanında, Dokuz Eylül Üniversitesinde hocalık yapıyormuş, sonra Karşıyaka belediye başkan adayı olmuş, seçilemeyince bürokrat olarak değerlendirilmiş.
Sosyal medyada devamlı belediye başkanları ile ulaşım toplantıları yaptığı söylense de bu toplantılar yerine toplu taşımada bol bol bizzat seyahat etse, daha faydalı olacağını düşünüyorum.
Basit uygulama değişiklikleri ile bir dolu trafik sorunu çözümlenebilir özellikle açılacak bazı yollarda trafik akıcı hale gelebilir diye düşünüyorum. Özellikle Ataşehir – Çiğli hattında bu şekilde bir uygulama yapılabilir.
SONUÇ:Belediyelerde yerel seçim sonrası büyük atama ve görevden almalar yaşanmış/yaşan-maktadır. Sanki, bir başka parti seçimi kazanmış gibi davranılmaktadır.
Büyükşehir belediyesini son ziyaret ettiğimde Evrak Memurlarının dahi yerlerinin değiştirildiğine şahit oldum. İmar ile ilgili çevre beledilerde dahil olmak üzere yeni atamalar yapılmıştır. Ak Parti yönetimindeki belediyenin müdürü, Bayraklı belediyesine başkan yardımcısı yapılmış, belediyelerde çok fazla sayıda mühendis olmasına rağmen, ortaokul mezunu teknisyenlerin imar müdürü olarak atanması CHP nin liyakat anlayışını ortaya koymakta, rant ve yolsuzluk haberlerinde ismi geçen kişilerin tekrar üst düzey görevlere atamalarının yapılması ile yeni belediye başkanları niyetlerini ortaya koymaktadırlar. Bu yaklaşım halkçı belediyecilik değil rant belediyeciliği yapılmak istendiğinin göstergesidir.
Ercüment Şahin – 10.8.2024
Evet aynen katılıyorum yüreğinize sağlık