Temiz İzmir Derneği, iddiaları araştırdı. Meğer..,
Geçtiğimiz günlerde, yazılarını zevkle okuduğumuz Yeni Asır Gazetesi yazarlarından Zafer Şahin’in “Fitch’in İzmir sevgisi bambaşka” yazısını okuyunca, şaşırdık.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kredi derecelendirme kuruluşlarına belediye kasasından para aktarılarak mı, Moody's ve Fitch kredi notu veriyor olamaz dedik.
Zafer Şahin’in dediği gibi, iddiadır dedik.
Ama içimize bir kurt düştü bir kere, Temiz İzmir Derneği sorumluluğu gereği, İzmirlinin parası nereye gidiyor diye bir sorgulayalım dedik.
Bugün cevap geldi.
“Belediyemiz tarafından bir yıllık kredi derecelendirme hizmeti karşılığı olarak Fitch Ratings’e 14.07.2015 tarihinde 26.000,00 Dolar, Moody’s Investors Service’e ise 10.06.2015 tarihinde 38.300,00 Dolar ödenmiş olup, belediye şirketleri tarafından ilgili kurumlara herhangi bir ödeme yapılmamıştır.”
Bu cevaptan sonra, Zafer Şahin doğru noktaya temas etmiş, diyoruz.
Sizlerle önce Zafer Şahin’in yazdığı yazıyı paylaşalım. Sonra da gelen cevabı.
Dünyada üç önemli kredi derecelendirme kuruluşu var...
Standard Poor's, Moody's ve Fitch...
Büyükşehir Basın Bürosu'ndan ortalama iki ayda bir geçilen haberlerden anlıyoruz ki; İzmir Büyükşehir Belediyesi bu üç kuruluştan ikisiyle profesyonel olarak çalışıyor...
İddia o ki; büyükşehir kasasından her yıl bu kuruluşlara 210 bin dolar paraödeniyor...
Eğer bu iddia doğruysa; İzmir'in parasıyla İzmir'e reklam yapılıyor demektir...
Bir belediye neden Moody's ve Fitch'e para ödeyip mali yapısının ne kadar kuvvetli olduğunu kanıtlama ihtiyacı duyar?
Anladık, İzmir'in mali yapısı çok sağlam...
Nakit rezervleri iyi durumda...
Tüm borçlarının anapara-faiz geri ödemelerinin neredeyse iki katını rahatlıkla karşılayacak bir potansiyele sahip...
Hepsi iyi, güzel de bunun İzmirliye somut faydası ne?
Sizin Fitch'e para ödeyerek yaptırdığınız o reklamlardan etkilenip İzmir'e gelen kaç yatırımcı var?
Tamam, belki de bu profesyonel ilişkiyi kurarak Fitch'in İzmir'e bir 'fitchlik'yapmasına engel oluyorsunuz...
İyi de yapıyorsunuz, buna kimsenin bir itirazı olamaz.
Ama Fitch-Moody's için ödenen paralar bu kente yatırım ve istihdam olarak dönmüyorsa ortada bir sıkıntı var demektir.
Büyükşehir'in kasasında istiflenen ve istihdam yaratacak yeni yatırımlara aktarılmayan o paralar, İzmir'in Türkiye'de yoksulluk oranı en yüksek dördüncü il olduğu gerçeğini değiştirmiyor...
Fitch, sizi övdükçe kentteki işsizlik oranı düşmüyor...
Her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal alan trafik sorununu çözecek yeni yollar devreye girmiyor...
Olası bir depremde on binlerce kişiye mezar olacak o çürük binalara neşter vurulmuyor...
Aziz Başkan muhtemelen arkasından "Belediye'nin kasasında şu kadar para bıraktı" diye övgüyle konuşulacağını düşünüyor.
Fena halde yanılıyor.
Lehmann Brothers nasıl battı?
Tarih 15 Eylül 2008. Dünyanın en büyük şirketlerinden 158 yıllık dev Lehman Brothers iflas ettiğini açıkladı...
Borsalarda milyarlarca dolar buharlaştı.
Binlerce işyeri iflas bayrağını çekti, yüz binlerce kişi işsiz kaldı...
Ekonomi çevrelerinde Lehman'ın batışı "Yüzyılın krizi" olarak adlandırıldı...
Kimse böyle bir sürpriz beklemiyordu.
Çünkü uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının en büyüğü Standard Poor's'un iflas etmeden hemen önce Lehman'a verdiği son not AAA idi.
Yani bir kredi derecelendirme kuruluşunun verebileceği en iyi not...
Lehman'ın yatırımcıları bu kadar güvenilir ve mali yapısı sağlam bir şirketin batacağını doğal olarak akıllarının ucunu bile getirmemişlerdi...
O tarihte canı yanan herkes Lehman'ın notunu düşürmeyen Standard Poor's'a öfke kustu.
Peki onlar kendini nasıl savundu biliyor musunuz?
Bilgisayarlarına virüs girdiğini söylediler!
O gün bugündür tüm dünyada kredi derecelendirme kuruluşlarının güvenilirliği tartışılıyor.
Bu kuruluşlara yöneltilen eleştirilerin başında ise kredi notu verme süreçlerinin şeffaf olmaması gösteriliyor.
Sözün özü uluslararası arenada bu kuruluşların verdiği notları artık pek takan yok...
Yoksa mali yapısı bu kadar kuvvetli İzmir'e bir tane büyük yatırımcı neden gelmesin?
