“Nivent Hanım merhabalar.
Karşıyaka Belediyesinin son yedi aylık sürede geldiği durum.
Kaos içinde, hizmet bütünlüğü dağılmaya başlamış, proje üretemeyen, mali hezimetlere gark olmuş bir sonraki adımda da en temel alt yapı hizmet zincirinin kopması kaçınılmaz olan bir durum.
Yıldız Hanım’ın bu çıkmaz yoldan Karşıyaka Belediyesi’nin sağduyusunun sesi olarak bir an önce dönmesini diliyoruz.
Mevcut durumun analizi olarak;
1) Kent A.Ş nin rehabilitasyonu için uygulanan yöntemin fecaati.
2)Mali tabloyu düzeltmek için seçilen yöntem yanlışlığı.
3) İşi Başkan Yardımcılarına bırakırım onlar ekibini kurar ben onlardan hesap sorarım anlayışının ters tepmesi.
4)Personelini hala tanıyamamış olmasının handikabı,
Şimdi bu dört durumun sahadaki yansıması şu şekilde devam ediyor.
1) Kent A.Ş nin rehabilitasyonu için uygulanan yöntemin fecaati…
Kent A.Ş. nin belediyenin üzerindeki yükünü almak için eğer illaki liberal bir çözüm isteniyorsa yapılması gereken, tüm restoran, kafe ve işletmelerin kamuoyuna açık, şeffaf bir şekilde açık artırma ihale yöntemiyle kiraya verilmesi ve çalışan personelin özlük haklarının korunarak belli süre örneğin 5 yıl çalışma garantisi sağlanarak devredilmesi gerektirdi. Ancak bunun yerine Sosyal demokrat çizgiden uzak, kapitalist bir mantıkla önce Kent A.Ş çalışanlarının hakları gasp edilmiş, maaşları yatırılmamış, onursuzca iş akitlerine son verilmiş, kiralarını ödeyemeyen babalar, çocuklarına okul harçlığı veremeyen anneler gözü yaşlı bırakılarak gayri insani ve faşist uygulamalarla bu işletmelerin içi boşaltılarak önceden belirlenmiş bazı kişilere kanun dışı ve şaibeli olarak peşkeş çekilmeye başlanmıştır. Tay park kafe, gondol kafe, yüksek vadi kafe ve benzeri işletmeler açık ihalesiz olarak devredilmiş gözükmektedir, böyle olunca da söylentilere göre Mavişehir balık restoranı da bazı kişilere pazarlanmaya başlanmış bile denilmektedir.
Bu Sayıştay denetimi gerektiren ve sürdürülemez bir durumdur.
2) Mali tabloyu düzeltmek için seçilen yöntem yanlışlığı…
Karşıyaka Belediyesi’nin Mali tablosu aslında 20 yıldır hemen hemen aynı. Ortalama 20 – 24 milyon dolarlık bir borç stoğu her beş yılda bir sonraki ne başkana devri olmaktadır. Aralarındaki fark şöyle izah edilebilir. Cevat Durak döneminde Atakent ve Mavibahçe de çok sayıda arsalardan gelen pay hizmete aktarılmıştı. Hüseyin Mutlu Akpınar döneminde banka kredileri ve borçlanma yönetimi başarılıydı. Cemil Tugay döneminde zaten SGK, müteahhit ve diğer borçlar zaten ödenmemişti, bu zincir Yıldız Hanım la birlikte koptu, çünkü şimdiki yönetimin borç çevirme sistematiği yok. Ankara’dan gelen mali danışmanın 2- 3 günlük mesaisi ve hiç bir hizmet üretmeyip borçların erimesini beklemekle bu sürdürülemez. Tek çare olan gelir artırıcı eylemlerin hayata geçirilmesidir. Cemil Bey’in dönemindeki örneğin başkan yardımcısı Z.Y. gibi bürokratların rant çarkını kendilerine çevirerek belediyenin gelir kapılarını kapatmalarından sonra bu kapıları tekrar açacak personelin görmezde gelinmesinden dolayı hâlâ atıl halde durmaktadır..,”
Devamını ilerleyen saatlerde yayınlayacağız,
Bizim merak ettiğimiz Yıldız hanım bunlardan nasıl bihaber olabilir?