Yasemin Başak Arel
“YAMAN” YAMANLAR
Sayın Kocaoğlu, İZMİR coğrafyasında Çöp Dönüşüm tesisi kurulacak alan arıyor, tek bulabildiği yer YAMANLAR!
Bilirkişi raporları ve bilimsel verilere göre burada bu tesis kurulamaz!
İzmir’in önde gelen Çevreci avukatları raporları dikkate alıyorlar.
Burada Çöp dönüşüm Tesisi kurulamaz kararını yargıya taşıyorlar.
Yargı bilim ışığında raporları referans alıyor. Karar çıkıyor. Yapılamaz! Sayın Kocaoğlu itiraz ediyor, Yamanlar hususunda ısrarına devam ediyor. Konu Danıştay’a gidiyor. Danıştay kararı “ONUYOR”.
Bu aşamadan sonra geri dönülemez noktadaki “GERİ-Dönüşümü” tartışmaya devam ediyoruz. Olabilir mi? Olamaz mı?
Sanki herhangi bir hükmü olurmuş gibi açıklamalar sürüyor.
Sayın Kocaoğlu,
Dava açan çevreci avukatlara yalvarıyor.
Davanızda ısrarcı olmayın!
Yamanlara Geri Dönüşüm tesisi yapalım. Diyor
Mücadelenin 13. yılında, günümüzde Yamanlar ve Çöp konusu hakkında “TİYATRO oynanıyor” yorumları gündemde…
Konu, Aklın ve bilimin ışığında açığa çıkmış yargı kararlarından çıkmış,
“kızını vermek istemeyen kaprisli baba diyaloğu”na evrilmiş.
Bu noktadan bakınca, gerçekten bu neyin “senaryosu” ? …diye düşünmeden olmuyor.
İzmir’in çöp sorunu, dünya markası iddiası ile örtüşmeyen bir kangrene dönmüştür.
Sadece tek bir dönüşüm tesisi nüfusu 4,5 milyonu aşmış Megapol açısından gülünç bir varsayımdır.
İzmir en az 4 bölgeye ayrılarak depolama ve dönüşüm merkezleri planlanmalıdır.
İzmir’in ÇÖP sorunu açıkça çözümsüz bırakılmak istenmeseydi, bu 13 yıllık zaman diliminde, bilimin ve hukuğun karşısında direnmeye çalışılmaz, pratik çözümler aranır, alternatif projeler üretilirdi. Aynı şekilde KAYNAĞINDA AYRIŞTIRMA yasası çerçevesinde mücadele başlatılmış olsaydı, sorunumuz hakkında, bu 13 yılda önemli mesafe kat edilmiş olurdu. Samimiyet olsa, Çöp bir yana, yargıya taşınmış başlıca bir kalem olan “Moloz ve hafriyat toprağı” konusunda sınıfta kalınmazdı. Harmandalı gibi birçok noktada çözümsüzlük bir kader haline dönüşmezdi.
Ve Sayın Kocaoğlu nihai açıklamasında
“yeniden aday olursam ÇÖP için” diyerek, aslında piyasayı kızıştırdığının farkında olmayabilir mi?
Çöp deyip geçiştirilen ürünlerin aynı zamanda büyük bir emtiaya ve ekonomi piyasası olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz.
Hiçbir çözümsüzlüğün boş yere ortada bırakılmadığını düşünüyor, “Yaman” çelişkiler çerçevesinde “Yamanlar kurgusunu” izlemeye devam ediyoruz.
İzlediğimiz bu görüntüler, İzmir’e hiç yakışmıyor!