x
     
23.05.2016 21:54:39
Okunma: 3461
6 Yorum

Yasemin Başak Arel
Çığlığımız susturuluyor sa!!!

 
İçtenlikle,  bizlere bu kadar çok cephe açarak hiç bir yere varamazsınız dediler.
 
Biz de dedik ki, nereyi tutsak elimizde kalıyor! 
 
Biliriz ki doğruyu söyleyen 9 köyden kovulur.
 
Onların iyiliği için bile olsa söylediklerimiz.
 
Belki bugün kıymeti olmayacak ama bizler başka yolunu bilmiyoruz yaşamanın. 
 
Atamız bize ne öğrettiyse onun resimlerini paylaşmak değil. 
 
Onu methiyelere boğmak değil.
 
O'nun yürü dediği yoldan yürümektir yaşamak!
 
Evrensel değerlere çevreye, kültüre sahip çıkamadıktan sonra nedir yaşamak?  
 
Bu dünya, bu parsel üzerinde yaşadığımız bize emanet değilse? 
 
Bizler emanete sahip çıkamazsak nedir yaşamak? 
 
Nedir insan olmak ve tüm yollarımız, ahlaksızca katliam peşindekiler ile, rant, günlük kar, hesap kitap peşindekiler ile kesişiyorsa
 
Çığlığımız susturuluyorsa ne yapmamız gerekir? 
 
Bildiğimiz tek şey muhtaç olduğumuz kudretin peşinde bir adım daha atabilmek. 
 
İnsanlık adına arsız  ahlaksız her şeye tüm güruha rağmen bizler de VARIZ demek.
 
Elimizden geldiğince, yettiğince.  Bu planetin en güzide köşesinde yaşadığını düşünen ve ona layık olmaya çabalayan tüm gönüldaşlarımız adına. 
 
Sevgi ve saygılarımızla ....
 

 

Etiketler:

Misafir - 26.05.2016 10:23:47

  • Filiz GÜNDOĞDU
  • Sevgili arkadaşım; Güzelim şehrimiz talan edilirken elbette sessiz kalmayız.Çevremizdeki güzelliklere sahip çıkacağız.SESSİZ KALMAYACAĞIZ.Saygılarımla.......
  • Misafir - 24.05.2016 15:55:43

  • Cesamin Özkan
  • Yaptıkları toplumsal yıkıntıya neden olan aykırı işlerini istedikleri kadar yapsınlar ve engelleme adına çalışanlarıda istedikleri kadar engellesinler. Ancak toplumsal düzen içerisinde yaşamak zorunda olan bireylerin bu düzeni bozma adına davrananlar karşısındaki örgütlü mücadelelerini ne onlar nede başka bir güç engelleyemez. Net olan bir şey varki, alınlarına leke sürenler o lekeyle rahat bir yaşamları asla olmayacak. Özellikle son 15 yılda gerek merkezi yönetim alanlarında gerekse yerel yönetim alanlarında kamu zararına çalışanlar ve haksız fayda sağlayanlar mutlaka ama mutlaka hesap vereceklerdir. Bunun bilimsel bir gerçek olduğunu sadece belirteyim yeterlidir. Bakın bilimsel bir gerçek diyorum nasılki yağmur dolu, sis, rüzgar bilimsel bir olay ise buda ispatı toplum biliminde olan bir gerçektir. Hiç bir kimse sosyal demokrat maskelerle kamu adına koltuk kapıp sosyal olmayan, bireysel yarar adına çalışmış ise onun hesabı daha katmerli sorulur.
  • Misafir - 24.05.2016 13:16:22

  • füsun Demirağ
  • bunlar çevrelerini, Hinduların, Ganjı sevdiği gibi seviyorlar. Ganj kutsaldır. o nedenle içinde yıkanılır, Fakat çamaşırlar da Ganjda yıkanır, Lağımlar da Ganja dökülür, ölüler Ganja bırakılır, kutsal Hayvanların ineklerin Leşleri de Ganja bırakılır. Ganj kutsal olduğu nispette dünyanın en pis bakteri ve mikro organizma dolu nehirlerinden biridir. bu da başlı başına bir muammadır. Çevrenizi koruduğunuz kadar değerlisiniz. yaşadığınız alana saygı duyduğunuz oranda o topraklar kıymetlidir. Çevresinin doğasına güzelliğine saygısız projeler ile kentleşmek o alanın kıymetini yok eder.
  • Misafir - 24.05.2016 12:44:01

  • cemil aksoy
  • tam belediye karşısında bir rezidans daha yapılıyor- gözleri önünde koylar arı kovanları gibi villa doldurulurken- susuyorlar çünki- kendileri de aynı şeyi yapıyorlar - yapmaya devam edecekler-------
  • Misafir - 23.05.2016 23:54:42

  • Leyla Günaydın
  • Çığlığımızı susturamazlar. Çevremiz talan ediliyor, yaşam alanımız gittikçe daralıyor. Kıyılar, korular,rantı yüksek yerler hergün birilerine peşkeş çekiliyor. Ağaçlar, sıcak su kaynakları heba ediliyor. Gidecek yerimiz yok. Çocuklarımıza nasıl hesap veririz. Sessiz kalan şeytandır, en azından savaşa savaşa öldük deriz.
  • Misafir - 23.05.2016 23:40:01

  • Ekrem COŞKUN
  • Tebrikler Başak Hanım. Günümüzün bir çok sorununa doğru ve özlü saptamalar yapmışsınız.
  • Yazarın Diğer Yazıları