x
     
09.04.2016 10:31:47
Okunma: 4257
0 Yorum

Tahsin Güzel
BU ÜLKEDE AKILLIDAN ZİYADE DELİ VE VELİLERE İHTİYAÇ VAR.

 

Son yıllarda diktatörlükten, krallıktan söz etmenin yanı sıra halkın yüzde elli ikisinin oyunu almış Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanına, ağızlarına sınır koymadan pervasızca ve hatta ahlaksızca hakaret etme kampanyası başlatılmıştır.

 
İşin garibi bütün bu saldırıları “DİKTATÖR” diye tanımladıkları kişiye yapıyorlar.
 
Cumhurbaşkanımıza diktatör diyen densizlere birer porsiyon Saddam Hüseyin, Miloseviç ve Sisi vereceksin ki, diktatör neymiş, kimmiş bir görecekler!
 
Bu hakaret korosu sözde aydın entel ve sanatçı bozuntusuyla birlikte bazı siyasi parti vekil ve temsilcileri, başrolde tabi ki CHP…
 
Cumhuriyetin kuruluş tarihinden bu güne kadar parlamento tarafından seçilen Cumhurbaşkanları ki bunların hiç birisi doğrudan halkın iradesini yansıtmadığı halde, Devletin bütün kurum ve kuruluşları dâhil top yekûn, seçilen kişi ve makama saygılı olmuşlardır, öncelikle de siyasi partiler saygılı olmuş, saygıda başı çeken de CHP olmuştur.
 
Merhum Ecevit’in Başbakanlığı döneminde anayasa kitabını fırlatarak ülkeyi ekonomik sıkıntıya sokan, üç yüze yakın teröristi affeden, makamda oturmaktan ve halka tepeden bakmaktan, muhtar gibi evrak mühürlemekten başka bir faaliyeti bulunmayan, makam aracını kırmızı ışıkta durdurmayı bir marifet gören soğuk benizli Sezer’ e dahi saygılı olmuşlardır, dahası Kenan Evren gibi silahın gücüyle gelen zata bile gıkları çıkmadığı gibi bu günkü edepsizlikler de yapılmamıştır… 
 
Döneminde malum bazı güçlerin baskısıyla seçilen Cumhurbaşkanlarının aksine hiçbir baskı olmadan halkın desteğiyle seçilen Sayın Cumhurbaşkanına saygısızlık pirim yapsaydı sanırım CHP halk nezdinde itibarını artırır Kılıçdaroğlu’ da attığı palavralarla puanını artırırdı. Ama öyle olmuyor işte… Kaset komplosunun üzerine inşa ettiği genel başkanlıkla girdiği altı seçimde de hezimete uğrayan birisinden partisinin puanını artırmasını beklemek hayal ötesi bir şeydir. 
 
Sayın Cumhurbaşkanı halkın % 52’sinin oyunu almış almış ve meclisinde 360 milletvekilinin desteğiyle bu makama gelmiştir. 
 
Cumhurbaşkanına hakaret etmeyi hizmet sayan bunu da moda haline getiren ve topyekûn başkada bir marifetleri olmayan CHP’nin, iktidar olduğu ve her platformda övündüğü İzmir’ de tam bir diktatörlük rejimi yaşanmaktadır… Ben istediğimi yaparım, kamu gücünü kullanır havamı atarım, hakkımda konuşan ve soruşturma yapan kamu görevlilerine, mensubu olduğum parti teşkilat ve yandaşlarımı arkama alır caka satarım… CHP’nin İzmir’deki havası tam da bu!
 
Bu yazıyı yazarken dahi internete bir haber düştü: Tekirdağ Marmaraereğlisi Belediyesinin CHP’li Başkanı İbrahim Uyan, Gazeteci Nijat Ayvaz'ın boğazını sıkmış… Eh gayet normal, Gürsel Tekin’de İzmir’de düzenlediği basın toplantısında ''Şimdi de Kılıçdaroğlu için yazıyorlar. Kılıçdaroğlu cam gibidir. 8-9 Haziran'da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır'' demedi mi?
 
Adliye önlerinde mitingiler yapar, kitlelere İzmir Azizdir Aziz kalacak diye koro halinde nağralar attırırım, Hakim ve savcılarımıza  aba altından sopa gösteririm diyen  bu  zihniyet önce kendine bakacak. Ak Partiyi her fırsatta eleştirirken bu milletten de utanacak. Neden mi? İzmir Belediyelerinde yaşanan olaylardan… On senede bitmeyen dört kilometrelik metrodaki rezillik, mega köy haline getirilmiş bu kent ve ilçe Belediyelerde yapılan usulsüzlük ve yolsuzluklar.
 
Değerli okurlarım, paralel örgütün “ÖNÜNE YATMIŞ” bu CHP’den hiçbir halt olmaz.
 
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan doğru bildikleri yolda ilerlemeye devam etsinler. Önlerinde çok önemli iki konu var. Birisi dokunulmazlıkların kaldırılması ve diğeri de teröre karışmış hainlerin vatandaşlıktan çıkartılması hususu. Şimdi buraya yazıyorum, bu iki konu da halledilsin Ak Parti ilk genel seçimde yüzde 60 oy alacak, Sayın cumhurbaşkanı da yüksek katılımlı referandumda başkan olacaktır… Adım kadar eminim. 
 

Etiketler: