x
   
07.05.2014 13:23:44
Okunma: 5762
0 Yorum

Süleyman Gençel
Keyifsiz yıl

 

Türkiye yeni bir sürece kilitleniyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

 

AKP’de son alınan kararlar ile birlikte Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağı kesin. Onlar Abdullah Gül’ün geleceğini, Erdoğan sonrası başbakanlık ve genel başkanlık makamını tartışıyor.

 

Ya CHP?

 

Partinin ne yaptığını anlamak gerçekten güç…

 

Öncelikle yerel seçim konusunda doğru dürüst bir özeleştiri bile yapmadılar. Tek tük seslerin de “Onlar muhalif” diyerek önleri kesildi. Doğru ya da yanlış ama en azından yolunda gitmeyen şeyleri eleştirmeye çalışmıştı insanlar.

 

Özeleştiri yapamayan bir partinin Erdoğan karşısına çıkaracağı adayı belirlemesi ne kadar mantıklı?

 

Aslında sorulması gereken adayın kimliğinden çok ideolojisi.

 

Dolayısıyla CHP’nin ideolojisi…

 

Dünyada ve özelikle Avrupa’da sol ve sosyal demokrat partilerde ideoloji sorunu olduğu açık. Onlar da arayış içerisinde. Hala etkileri süren ekonomik kriz sol partilerin yeni ideolojiler oluşturmasını güçleştiriyor.

 

Yeni partiler doğuyor, eskiler tarihe karışıyor.

 

Örneğin Yunanistan’da ünlü bir televizyon programcısının 1.5 ay önce kurduğu parti yerel seçim öncesi kamuoyu yoklamalarında yüzde 10 oy alabiliyor.

 

Ancak Avrupa’da sol daha rahat. En azından kaybettikleri merkez sağ partilerin ülkenin sistemini değiştirmek gibi düşünceleri yok.

 

Ancak Türkiye’de durum farklı…

 

AKP’nin özellikle de Erdoğan’ın sistemi değiştirmek gibi bir niyeti var. Ancak bu isteğe ülkenin en azından yüzde 50’si karşı…

 

Toplumun bu çekincelerini ortadan kaldıracak muhalefet partisi ise hala belli bir ideoloji ortaya koyabilmiş değil.

 

CHP bir kitle partisi… İçeride birbirinden farklı düşünen insanlar olabilir. Ancak sosyal demokrat çizgiyi hala oturtmuş değil.

 

Bunun en önemli nedeni partide yıllardır devam eden ekipleşme.

 

“Onlar gitsin, biz gelelim” mantığı o kadar yerleşmiş ki, bu sağlıksız yapıdan toplumu kucaklayacak bir ideoloji üretilemiyor.

 

Güneydoğu’da yüzde 1 civarında dolaşıyor oy oranı. İç Anadolu ve Karadeniz’de silinme tehlikesi başladı.

 

Büyük kentlerde son seçimde alınan oyların bir bölümünün ödünç oylar olduğunu da unutmamak gerekiyor.

 

Özellikle İzmir’de Binali Yıldırım AKP yerine DYP ya da ANAP adayı olsaydı, CHP yüzde 49 alabilir miydi?

 

Bunların sorgulanacağı bir siyasal yapılanma, yeniden örgütlenme olabilir mi?

 

Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar zor, hatta imkansız.

 

Cumhurbaşkanı belirlendikten sonra genel seçim tartışmaları başlayacak. Milletvekilliği bekleyenler, genel merkeze ve bazı karar alıcı mekanizmalara teslim olacaklar.

 

“Ülke elden gidiyor” sloganı ile kitlelerden susmaları ve belirlenen adaylara oy vermeleri istenecek. Sonuç yine yüzde 26-27 olacak.

 

Bu mantıkta CHP’nin daha fazla oy alması mümkün değil. Partinin bir ideolojisi olmadan toplumu heyecanlandıracak ekonomik, sosyal, politikalar üretmesini beklemek de hayal…

 

Anlaşılan bizi keyifsiz bir yıl bekliyor yine… 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları