x
   
9.02.2021 21:12:37
Okunma: 4207
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Parası Neyse Verebilecek Mi?

 

Bana ve avukatıma, hem mahkemede hem dışarıda gözdağı vermek amacıyla hakaret eden Güzelbahçe belediye başkan yardımcısı Mustafa Günay’ın yukarıdaki çirkin sözlerini yazımıza başlık olarak attık,

CHP’li belediye başkan yardımcısı bana bu hakaretinden dolayı ceza aldı,

Avukatım görevli memur konumunda olduğundan, ayrıca hakaret suçunu birden fazla işlediğinden halen yargılanmasına devam ediliyor,

Kuşkusuz, işlediği suçların karşılığını Türk Adaleti değerlendirir ve gereğini yapar,

Mustafa Günay böyle de oğlu farklı mı , ‘’armut dibine düşer’’ misali,

Adli sicilleri bir hayli kabarık baba oğul durmuyorlar, durdurulamıyorlar,

Götürüldüğü karakolda görevli polislere, babası da emekli trafik polisi olan Onur Günay en galiz küfürleri ediyor, hızını alamıyor İzmir İl Emniyet Müdürünü de işin içine katıyor,

Baba Günay oğlunun bu çirkin saldırganlığını marifetmiş gibi elleri cebinde misali sadece seyrediyor mu?

Polislerin şikayetçi olmaları sonrasında görülen davada, sanığın şeker hastası olduğundan böyle davrandığı gibi mantık dışı bir gerekçeyle beraatın istiyorlar,

Fakat mahkeme, bunun bir gerekçe olmadığını ve önceki suçlarını da göz önünde tutarak 2 yıl 28 ay 25 gün ceza veriyor,

Rahmetli babacığım da yıllarca şeker hastası bir doktordu,

Kimseye bırakın saldırdığını, hakaret ettiğini, incittiğini bilmeyiz,

Galiba bu, şeker hastalığı terbiyesizliklerine mazeret olarak kullananların yöntemi oluyor,

Yeni aldığımız bir duyuma göre bir süre önce, oğul Günay, Güzelbahçe’de görevli polisleri bir bahaneyle evlerinin olduğu yere çağırır ve yine çok galiz küfürler eder,

Görevli polisler gerekli işlemleri ve şikayetlerini yaparlar,

Şu küstahça cürete bakar mısınız?

Çok parası olan kişiler yine şeker hastalığını bahane edip bu işten sıyrılabilecek mi ? 

Hep birlikte göreceğiz, Devletin polisine küfür etmenin karşılığını,

Belediyeye iş için gelen müteahhitti adamlarına dövdüren, belediye çalışanını sırf kendisini desteklemediği için karısının yanında azarlayarak kalp krizi geçirmesine neden olan, yoldan geçen hoşlanmadığı motosikletliyi yardımcısı Kazım Çam’la yumruklayan, kadın işçisini husumetinden dolayı liman tuvaletine sürdüren, işini yapan avukatıma yanında getirdiği adamlarına güvenerek ‘erkeksen buraya gel’ diyerek kavgaya çağıran, lakin karısının yanında bacağından vuran kişiden şikayetçi olmayan bir belediye başkanının olduğu yerde bunlar sıradan olay olarak kabul ediliyor galiba,

Soruyoruz;

Siz kendinizi bu ilçenin sahipleri mi sanıyorsunuz?

Devletin polisine canınız istedikçe küfür etmek ne demektir?

Polisimize küfür etme cesaretini kaynağı belli olmayan paralarınızın gücünden mi alıyorsunuz?

Şeker hastasıymış peki onlarca milyonluk iş yapan şirketlerin sahibi gözüken bu şahıs, insanlara ve polisimize saldırdığı zaman mı hastalığı aklınıza geliyor?

Sahi, bu kadar paranın sahibi nasıl oldunuz?

Bir çift sözümüzde ilçede iktidarda olan partiye olacak,

CHP, bu ağzı bozuk zorbaları nasıl hala partisinde tutuyor?

Nasıl hala bunlara partisel görev verebiliyor?

Nedir bu utanmazlığa ödül verircesine sessiz kalmak?

Gazeteciye, avukata, sıradan insanlara, partilisine, devletin polisine hakaret eden bu kanun tanımazlara daha ne kadar sabır gösterilecek?

Bunların para şımarıklığını duymayan kaldı mı?

İmara aykırılıkları yazdık,

Yazmakla kalmadık mahkemeye verdik.

Meclis üyesinden bürokratına, başkanından yardımcılarına Güzelbahçe’nin devletin ilgili kurumlarınca ele alınma zamanı gelmişte geçiyor diye düşünmekteyiz,

Haksız mıyız?

 

 

 

 

 

 

 

 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları