x
     
25.08.2016 21:22:18
Okunma: 5123
1 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Güç Zehirlenmesi

 
Kendilerini, Dünyanın Merkezinde olduğunu sananlar var.
 
Kendilerinin, etrafında dünya dönüyor sanıyorlar.
 
Onlar olmazsa hiç bir şey olmaz gibi görüyorlar.
 
Bir telefonla işlerini yapıyorlar,
 
İşlerine gelenleri kullanıyorlar,
 
İşleri bitince atıyorlar.
 
Kim bunlar derseniz, aramızda dolaşıyorlar.
 
Bindikleri araba markası ile kendilerini farklı kıldıklarını sanıyorlar.
 
Oturdukları evleri ile itibar kazandıklarını sanıyorlar.
 
Oysaki onlar kocaman bir hiçler!
 
Farkında olmadan kendilerini kandırıyorlar.
 
Ya onlara inanlar ne yapıyor?
 
Ağamsın, paşamsın diyorlar, gözlerini kırpmadan kendilerini riske atıyorlar.
 
Olmayacak imar uygulamaları yapılıyor,
 
Olmayacak kat artışları veriliyor,
 
Ya sonra, hakim karşısında, küçülüyorlar küçülüyorlar nefes almakta zorlanıyorlar, zorlanmasına da adliye çıkışında, bir takım güçler “korkma hallederiz” diyorlar.
 
Son günlerde yaşanan, FETO Operasyonu sonrasında gördük ki,
 
HALLETMİŞLER!
 
"Hakim, savcı, mübaşir suçluysa vay o kanunların haline!"
 
Elbet düzelecek, elbet değişecek tekrar güveneceğiz yargıya,
 
Dünyaları aldılar, doymadılar,
 
Daha da istediler, haklarına razı gelmediler, onlar ne isterse fazlasını aldılar, 
 
Öylesine hak yediler ki, korkudan her yere koruma koydular. Ne demişler, “Beyliği yakışmayana verirsen, her kavşağa sopalı bekçi diker”
 
Bizlerin vergisiyle masaları dolduranlar, maaşlarını aldılar, bizlere değil gözü doymazlara hizmet ettiler.
 
Halkı kapıda beklettiler, gözü doymazların ayağına gittiler.
 
Memur maaşı ile, olmadık servetlere ulaştılar.
 
Ya sonra ne oldu, hak yiyenler kendilerini ulaşılmaz sananlar hakim karşına çıktı ve tutuklandılar.
 
Ya onlara yol verenler ne olacak?
 
Diagenes , gündüz elinde fener ile dolaşırken, “Ne arıyorsun” diye sorulunca, “insan arıyorum “ demiş.
 
Lütfen sizlerle paylaştığım resme iyi bakın, bakın ki öbür tarafa bir şey götüremediğimizi anlayalım.
 
 

 

Etiketler:

Misafir - 30.08.2016 19:39:02

  • Cesamin ÖZKAN
  • Kaleminize sağlık. Evet götürülecek bir şey yok, ama o dünyada doymayan, başkalarının sofrasından çalanlar bizi tamamıyla ilgilendiriyor. O tarafa nasıl giderlerse gitsinler o tarafı bizi ilgilendirmez ammmaaa yaşamlarında verilecek hesabı olanların yakasından elimizi çekmeyiz. Onlar zaten insan özellikli olmadıkları için dünya nimetlerinin tadını bilmezler. En başta zaten kaybetmiş tipik yaratıklardır. Bu yaratıklar bizim için sülük, yarasa, kene, sivrisinek konumundadır ve ortak işleri kan emmektir. Bu iki çelişir güç arasından seçim yapılmış ve onlara bu adi taraf düşmüş. Ama bizlerde karşı tarafta yer alan unsurlar olarak bu yaşam düşmanı alçaklar için gereken görevi yapmakla sorumluyuz. Yani bu imar yolsuzluğu yaparak, vatandaşın parasıyla maaşlarını alıp son derece bu kamu kaynaklarından lüks yaşam olanaklarına ulaşanlar ve bir türlü doymayanlar bizim için ilgi alanıdır. Onları kulaklarından tutarak hatta ümüklerinden tutarak (tabiki ellerimize koruyucu eldiven takarak ) gerekenleri yaşamaları için ilgili yere atmak asli ve nihai görevlerimizdir. Kazanan biziz ama onları eze eze kazanmanın zevkini de ne ihmal edelim nede bu zevkten mahrum olmayalım. Bizim hem gıdamız hem dolayısı ile halk için üretmekte olduğumuz hizmettir. İşte bu ömürlerini emperyalistlere uşaklık yapmakla hainlik yapmakla geçirmiş olan Che Guavera sevmeyenler ile yine ömürlerini tilki yapıları ile halkın hakkını çalan, işte bunu imar usulsüzlükleri ile yapan, aslında hiç bir şey olmadığı halde adam yerine konmuş olanlar aynı meşrebe sahip olanlardır. O kadar acı bir durum içindedirler ki torunlarına temiz bir nokta bile bırakamayacak zavallılık içindedirler. Üzücü olan bu kişiliklerin halkı yönetme adına görev alanlarına sızmış olmalarıdır. Ama işte onlar bu alanlara ulaşarak zavallılıklarını üretmişlerdir.
  • Yazarın Diğer Yazıları