x
     
20.01.2021 20:38:18
Okunma: 3568
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Dizilere konu iddianame!!!

 

Dün akşam yayınladığım,
 
Aslında bizlerin utanacağına, onların utanması gereken bir durumdu,
 
Her dava öncesi içime akıttım gözyaşlarımı,
 
Hiç isyan etmedim,
 
Biliyordum, davanın sonucunu, 
 
Her gün onları, Allah’a havale ettim,
 
Yarın, iddianameyi hazırlayan savcı ve duruşma notlarını kaleme alacağım.
 
Diye bitirdiğim yazıma devam ediyorum,
 
Bu durum aslında, dizilere konu olacak bir durum,
 
Paranın Gücü ile neler yapılacağına örnek,
 
12 Ocak 2017 tarihinde,  “Turizm Tesis Alanına Konut Yapılır mı?” başlıklı haberim sonrası,
 
Yazıma erişim engeli geldi,
 
Ne kadar rahatsız olmuşlar ki, yazımın üzerinden 24 saat geçmeden, 
 
“Bu internet sitesi (http://www.gaze-temiz.com/turizm-tesis-alani-nda/HaberDetay/2698) aşağıdaki karara istinaden 5651 sayılı Kanun uyarınca Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından erişime engellenmiştir. 

URLA SULH CEZA HAKİMLİĞİ'nin 13-01-2017 tarih ve 2017/37 sayılı kararı”
 
Mesut Sancak Urla’da oturmuyor, bende Urla’da oturmuyorum,
 
Peki, neden Urla?
 
İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi için,
 
Yetkili Mahkeme: Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkili Sulh Ceza Hakimlikleri şunlardır:

İnternet sitesinin Türkiye’de bilinen bir merkez adresi varsa, bu adresteki Sulh Ceza Hakimliği içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkilidir.

Mağdurun yerleşim yeri ve oturduğu yer Sulh Ceza Hakimliği de içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkilidir (5271 sayılı CMK m.12/5).
 
Yasa çok açık, mağdur da Urla’da oturmuyor, Gaze-temiz.com da Urla’da değil,
 
Akıllara birçok soru gelmekte, 
 
Bu konu hakkında, ayrıca suç duyurusu yapacağız,
 
Gelelim asıl konuya,
 
Hakkımızda düzenlenen iddianameyi hazırlayan, Savcı A.Y bizlerin ifadesini almadan mahkemeye iddianameyi yollamış,
 
Terör Savcılığını üstlenen bir kişi böylesi bir hata yapabilir mi?
 
İlgili mahkeme dosyayı ifadelerimizin olmadığından reddetmiş,
 
Bu kez bizleri, Organize Suçlara davet ettiler,
 
Gittik, dosyada Savcı A.Y ismini görünce,
 
Polis arkadaşlara, ifademizi Savcının gözlerinin içine baka baka vermek istiyoruz dedik,
 
Savcı A.Y bir müddet sonra bizleri ifade vermek üzere, İzmir Adliyesine davet etti,
 
Hep birlikte, ifade vermek üzere gittik,
 
Savcının yanına ilk olarak ben girdim, elimde koca klasörlerle,
 
Savcı beyin makamında oturmadan önce klasörleri teslim etmek isteğimi söyledim,
 
Savcı “nedir bunlar” dedi,
 
Sayın savcım bunlar bugüne kadar imar yolsuzluklarından kapattığımız yerlere ilişkin, Temiz İzmir Derneği sayesinde, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ÇED kapsamında, kasasına giren milyonlarca TL’nin girdisini gösteren belgeler, TANSAŞ binalarının yıkılıp yerine kapalı otoparkların yapıldığını gösteren belgeler
,
Savcı “burası Show yapma yeri değil. Bunları almak zorunda değilim”

Dediğinde o halde verdiğim dosyayı kabul etmediğinize dair bir belge imzalayıp verin dediğimde, tutanakla iddianameye dosya girdi,
 
Savcı bey sordu “suçlamaları kabul ediyor musunuz” diye,
 
Elbette kabul etmiyorum, dosyam incelediğinde, kamu adına verdiğimiz mücadelede tüm dosyadakilerden para istememişiz, bu kişilerden mi para istedik. Bu yakıştırmayı dahi kabul etmiyorum.
 
Savcı bey “bitti mi”
 
Hayır, efendim bitmedi, son sözüm size, ALMA MAZLULUMUN AHINI ÇIKAR AHESTE AHESTE belki yarın belki de 20 dakika sonra çıkar ama mutlaka çıkar sayın savcım diye odasından ayrıldım,
 
Kapıda gazeteci arkadaşım Mutlu Tuncer vardı, bana sordu, “oturarak mı ifade verdin ayakta mı” oturarak verdim dedim,
 
Mutlu Tuncer savcının yanına girmesi ile çıkması bir oldu,
 
Sordum ne oldu diye,
 
Mutlu Tuncer; “Savcının yanına girdim oturdum, savcı bana hakaret etmeye başladı, bir an afalladım sonra savcıya beni terbiye etmek için mi çağırdınız, tarafıma yapılan bu suçlamaları kabul etmiyorum bile diyemeden savcı bunları mahkemede anlatırsın dedi”
 
Mutlu kızgın ve şaşkındı!
 
Bizden sonra Ahmet Doğan ifade vermek üzere Savcı A.Y odasına girdi,
 
Savcı bey direk “hakkınızdaki bu suçları kabul ediyor musun” 
 
A.D “hayır kesinlikle kabul etmiyorum”
 
Bunun üzerine Savcı A.Y  avukat K.B ve ifadeleri yazan katibe “lütfen dışarı çıkın ben Ahmet beyle özel görüşmek istiyorum”
 
Avukat ile katip dışarı çıkar çıkmaz savcı bey cep telefonundan birini arayarak, “bizim hakkımızda konuşanlardan birinin ifadesini aldım şimdi Ahmet Doğan’ın ifadesini alıyorum” diyerek telefonu kapatmış,
 
Sonrasında, savcı bey sinirli bir şekilde masaya eliyle vurup “sen benim hakkımda nasıl konuşursun sen benim kim olduğumu biliyor musun”
 
A.D “ben sizin kim olduğunuzu çok iyi biliyorum”
 
Savcı; "Benim özel hayatımdan sana ne”
 
A.D; “sizin özel hayatınız beni ilgilendirmez. Sayın savcı siz bu dosyayı anlayamadığımız bir şekilde, kan davasına çevirdiniz. Daha ifadelerimizi almadan mahkemeye yolladınız, mahkeme dosyayı iade etti. İade etme sebebini de biliyorsunuz. Bu dosya basın savcılığına gitmesi gerekirken neden terör savcısında?” 
 
A.Y “burada soruları ben sorarım. Sen şu anda şüphelisin”
 
A.D “Ben ifademi verdim artık şüpheli değilim. Bu dosyada gizlilik kararı varken nasıl oluyor da, daha iddianame kesinleşmeden basına servis edildi? Kapınızda Cumhuriyet Savcısı yazıyor ve siz mesai saatleri içinde makamınızda bana özel hayatınız ile ilgili sorular sorup baskı yapamazsınız”
 
Savcı bey hemen kapıyı açıp dışarıda bulunan polislere “hemen işlem yapın, avukat K.B' de müvekkiliniz bana hakaret etti”
 
Ahmet Doğan bunun üzerine “asıl ben şikâyetçiyim savcı bey makamında beni özel hayatıyla sorguladı”
 
Hemen HSYK katına çıktık, 14.30 sıralarında, Savcı A.Y kiminle konuştu diye dilekçeler hazırlandı verildi,
 
Bende hemen HSYK’ ya yargılandığımız dosyanın tüm ayrıntılarını ve Ahmet Doğanla savcı arasında geçen konuşmayı ve sorgu sırasında kiminle konuştuğunun araştırılmasını yazdım,
 
Savcı A.Y şu an Terör Savcısı değil, hakim,
 
Özellikle bunları yazıyorum, altı boş bir iddianame ile yıllarca yargılandık,
 
Adalete karşı hiç bir zaman güvenimi yitirmedim, bu yargılama da beni doğruladı!
 
Yazımın başında dediğim gibi dizilere konu olacak bir durum,
 
Yarın devam edeceğim, 
 
 
 
 
 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları