x
     
20.12.2013 14:43:11
Okunma: 6038
1 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Devlet Kleptomanisi

 
Devlet içinde çete var denilerek bu çaptaki bir yolsuzluğu göz ardı etmek mümkün mü? Bu operasyon cemaat ile hükümetin kavgasının sonucudur diye dikkate almamamız mümkün mü?
 
Herkes öncelikle, kavga var mı yok mu tartışmalarını bir kenara koyup, devletin en üstünde bulunan kişiler rüşvet olayına karışmış mıdır, karışmamış mıdır ona bakılmalı.
 
Şimdilerde, tüm parti milletvekilleri, genel başkanları çeşitli demeçler veriyor, kimse konunun özüne inmiyor herkes siyasi ikbal peşinde, bu olayı nasıl kendimize artı oy olarak çevirebiliriz derdinde.
 
Devlet içinde çete varsa, kaos planları var ise, önce bir düşünmeliyiz, vatandaş kime güvenecek?
 
Kim bu gizli güçler?
 
Bülent Arınç yaptığı açıklamasını trajik komik olarak değerlendirmek lazım. "Bir İçişleri Bakanı'nın oğlunun gözaltına alındığını basından öğrenmesi kadar acıklı ne olabilir ki?" 
 
Sayın Arınç ne bekliyordunuz? Cumhuriyet Savcısı polislere emir verdiğinde, emri alan polisler önce İçişleri Bakanı’na bildirelim diye bilirler mi?
 
Hele ki bu soruşturmanın en başında bulunan, İçişleri Bakanı ve oğluysa bilgi verilmesi doğru olur mu? 
 
Yada, Arınç’ın açıklamasına eşdeğer bir açıklamayla süsleyelim, polis hırsızlık yapılan eve gitmeden önce kapıda polis sirenlerini çalsın, kapıyı üç kere vursun. Böyle bir operasyon olabilir mi?
 
Sn Arınç, TV lerde yayınlanan İçişleri Bakanı ve oğlunun telefon konuşması kayıtlarını dinleyince, bizlerde vatandaş olarak bir bakanın ve oğlunun konuşmalarını basından öğrenmesi kadar acıklı ne olabilir dediğimizin bilmem farkında mısınız?
 
Hüseyin Çelik  "Bakanlar istifa etti, istifaları da kabul edildi iddiaları külliyen yalan“ 
 
Sayın Çelik, keşke soruşturmanın selameti açısından istifa etselerdi, başka ülkelerde küçücük bir ima bile olsa, hemen istifalar verilirken neden bizde aynısı olmuyor?
 
Kızlı erkekli tartışmaları henüz bitmemişken, şimdilerde babalı oğullu tartışmaları gündeme oturdu. Türkiye Cumhuriyeti çok zor koşullarda kuruldu, bizler bu gibi tartışmaları artık yaşamak istemiyoruz.
 
Yolsuzluk kurumsallaşmış, görünüyor. Hani kleptomani diye bir hastalık vardır, hepimiz bilirdik de,  bu düpedüz devlet kleptomanisi değil midir.
 
Devlet kleptomanisi uzun yıllardır var, bu kleptomani her hükümette oldu ve olmaya devam mı edecek?
 
Cemaat bu kadar devletin içine nasıl girmiştir, buna kimler müsaade etmiştir sorusuna yanıt arıyorum.
 
Seçim öncesi eskiden adaklar adanırdı, şimdilerde ise, cemaatin sandıkları açan altın bir anahtar olarak kabul görmekte.
 
Şimdilerde hangi siyasi parti bu altın anahtarı alacak, bunu bekleyip göreceğiz. 
 
Her zaman söylediğim gibi ben Cumhuriyet Savcılarına güvenmekteyim ve yargının üzerinden hükümetin ve siyasi partilerin el çekmesi gerektiği inancındayım.
 
“YARGI BAĞIMSIZDIR” Adalet Bakanı işleyen bir davaya müdahil olamaz. 
 
Bir baba düşünün kendi evladını yargılarken nasıl adaletli olamazsa bir devletin bakanı da, mensubu olduğu hükümetin bakanlarının yargılanmasında adil olabileceği düşünülemez.
 
Bırakın YARGI GEREĞİNİ YAPSIN! 
 
Geçmişten bugünümüze hangi bakan ve bürokratların yargılandığını, yarın kronolojik sıralamasını yapmaya çalışacağım. Değişen hiçbir şey yok ne yazık ki. Sadece enflasyona göre bir artış olmuş o kadar.
 

Etiketler:

Misafir - 20.12.2013 16:10:15

  • Zor İşler
  • Cemaatin devletin bazı kurumlarını ele geçirmesi nasıl oldunun yanıtı ortada. İktidar olduklarında deneyimsizlerdi, Cemaatin daha organize olduğunu, nitelikli insan malzemesine sahip olduğunu düşünerek, zaten de hedefler, herkesin kendi çıkar hesapları dışında paraleldi, pazarlıklarla güçbirliği yapıldı, tabir yerinde ise devlet bölüşüldü. RTE güçlenerek daha çok pay alma ve insiyatifleri elinde toplamaya kalkınca hır çıktı. Burada çok önemli nokta, Cemaatle böylesine pazarlık yapmış ve devleti teslim etmiş olan, seçim menfaati uğruna seçim pazarlığı uğruna Türklüğü bile inkar edebilen, vatanın parçalanma riskini bile umursamayan bir anlayış ile karşı karşıyız. Bu anlayış en acemiliğinde "BOP eşbaşkanıyım" diye ortalıkta dolanırken ne pazarlıkları kimler ile yaptığını düşünmek bile istemiyorum. Bugün Ülkemizde artık herşey yalan, alavere, dalavere yutturmaca, gidilen yol BOP bekçiliği, ama islam devleti olarak, ama başka bir yapıda, büyüklerimiz (ABD vs) nasıl uygun bulur da buyururlarsa. Dileyelim ki halkımız seçimlerde basiretli olup Ülkemizin yönünü tekrar çağdaş rotaya çevirsin, içine düştüğümüz muz cumhuriyeti liginden kurtulalım.
  • Yazarın Diğer Yazıları