x
     
29.05.2017 21:21:37
Okunma: 3782
2 Yorum

Mete Gönenç gonencmete@yahoo.com
İZMİRLİLER GÖZÜNÜZ AYDIN! BELEDİYENİZİN KREDİ NOTU ARTMIŞ?

                                          
İki gündür yandaş basının manşetlerinde uluslararası 2 kredi derecelendirme kuruluşunun, İBB in kredi notunu arttırması büyük bir başarı imiş gibi sunuluyor. Bazı holigan CHP’liler ise bu kervana katılıp, bize de bu başarıya neden sessiz kalıyorsunuz gibi laflar ediyor!
 
Bilindiği gibi bu kredi kuruluşları, sermayenin küreselleşmesiyle birlikte, özellikle de paradan para kazanmak isteyen yatırımcılara yol göstermek için ortaya çıkan kuruluşlardır. Siyasi belirsizlik de dâhil olmak üzere, çeşitli kriterlerle, ülke ve kuruluşların ‘borç ödeme kabiliyetlerini’ ölçer ve not verirler. İMF, Dünya bankası ve benzerleri gibi küresel sermayenin hizmetinde ve yönetimindedirler. 
 
Örneğin hepimizce malum olduğu üzere, bu kuruluşlar, ülkeyi batıran AKP ekonomisinin notlarını hep en yüksekte tutmuş öve öve bitirememiştir. Son dönemde ise patronlarla çıkan ufak sorunlar nedeniyle bu not düşürülmüştür.
 
İBB’ye verilen yüksek not ise sadece bu kuruluşun kısa vadeli borç ödeme kabiliyetinin yüksek olduğunu göstermektedir. Uzun vadeli borçlarda ise ülke puanı da dikkate alındığından böyle bir durum söz konusu değildir.
 
Bu gün ülkemizi de ‘manda’ haline getiren küresel kapitalizm, vatandaş, kamu hizmeti gibi kavramları unutturmakta, yok etmeye çalışmaktadır. Artık tüm kamu kurumları için bile vatandaş müşteridir, hizmet yerine de piyasaya parasıyla mal ve hizmet sunmaktadırlar. Bu manada ülkemiz ekonomisinin özellikle de son 15 yılda getirildiği durum ortadadır. Görünüşte buna karşı olan hatta bazen kendisine sosyal demokrat falan diyen CHP, Eskişehir gibi birkaç şehir ve belde dışında, elindeki yerel yönetimlerde en vahşi hatta ilkel kapitalizmi uygulamaktadır.
 
İBB, görevi dâhilindeki su ve ulaşım başta olmak üzere, tüm kamu hizmetlerini özelleştirmiş, vatandaşı,’müşteri’ haline getirmiştir. İzmir’imizin yerel hizmetleri 14 tane özel şirketin eline geçmiştir. Bu çok başarılı! Mali yapıya sahip İBB’nin kesinleşen rakamlarla 2014 de bu şirketlerin zararını karşılamak için vatandaşın cebinden ödediği para 206 milyon liradır. Müşteriye! Mal ve hizmet satan bu yönetim sayesinde şehrimizin havası, suyu, denizi kirlidir. Her gün yenisi yapılan gökdelenler ve AVM’ lerle daha da çirkinleşirken şehir trafiği tam bir keşmekeş içindedir. Tüm ortak sahalarda çocuk parkı, yeşil alan v.s yerine kanunsuz süpermarketler bulunduğundan çocuklar sokağı unutmuş (kızım dahil), otoparklar karaborsaya düşmüştür.
 
Hiç biri şeffaf olmayan bu yerel yönetimler, tam bir yolsuzluk batağı (gaze-temiz.com bakabilirisiniz) içindedirler, Birkaç yüz lira huzur hakkı için belediye meclis üyelikleri için harcanan paralar dudak uçuklatmaktadır. Bu başkanları aday olarak atayan genel merkez yetkileri kanımca tam bir şaibe içindedirler.
 
İşte küresel sermayenin kuruluşlarının borçlanma kabiliyeti ‘çok iyi’ deyip, kredi notunu arttırdığı yerel yönetimlerimizin hali budur? Belki de böyle olması istendiği için arttırılmıştır.
 
Son olarak da okuyanlarım bilir ki! Ben İzmir’in gelecek 1 veya 2.seçimde AKP ye geçeceğini iddia ediyorum. Bu konuda da 11 serilik ‘İZMİR DÜŞERKEN’ başlıklı yazı yazdım. Son dönemde, bu konuda ki çok önemli ve üzücü bir gelişme olmuştur. Benim de yazdığım GAZE-TEMİZ adlı internet gazetesinin yönetmeni değerli hanımefendi ve bir değerli bir gazetecimiz ağır suçlamalarla savcılığa şikayet edilmiştir. Anında da şehrimizin ‘sahibinin sesi’ basınınca bu suçlamalar manşete taşınmıştır. Tabii ki bu haberin yakınlarına bu firmaların paralı reklamlarını da koyarak? Peki, suçlayanlar kim dersiniz? İşte gaze-te-miz de yerel yönetimlerle bazı iş ilişkileri hakkında yazı yazılan firmalar?
 
Hepsi bir arada, başlarında da en büyüğü! 
 
En, en  yükseği?
 
Azizin aziz arkadaşı!
 
Peki, maddi ve politik gücünün çok fazla olduğu bu birliktelik seçime kadar sürerse ne olur dersiniz?
 

Etiketler:

Misafir - 31.05.2017 21:53:04

  • Cesamin Özkan
  • Samimi içten vede yurtsever bir CHP linin kredi notu, seçimlerdeki CHP başarısıdır. Her geçen gün Aziz Kocaoğlu kökenli güç yitirme adına duyarlı olması gerekirken bu kredi notu ile avunanlar asla samimi CHP li vede yurtsever değillerdir. Bizim kredi notumuz kaybedilen sekiz ilçe ve ona koşut en az altı milletvekilliğin kaybedilmesinin belirlediği kredilendirmedir. Bu suçlamayı yapanlar CHP li değil, CHP içerisindeki kişisel hesap ustalarıdır. Bu taban onların numaralarını yutmaz ve biz onların neleri yuttuklarını çok iyi biliyoruz. Onların yuttukları nedeni iledirki bu partinin oyları başka partilerce yutulmaktadır. Bu partinin gerçek tabanının aklıyla dalga geçsinler bakalım.
  • Misafir - 31.05.2017 18:44:19

  • mete gönenç
  • Aynen büyümeme teorilerinde olduğu gibi,insanlarda bu fikrin oluşup yaygınlaşması bile çok önemlidir.
  • Yazarın Diğer Yazıları