x
     
30.09.2016 17:00:43
Okunma: 3235
0 Yorum

Mehmet Erdül
“TÜRK” VE “ATATÜRK”

 
Yunanlılar, bir işin çok çabuk yapılmasını istediklerinde, “çabuk, acele, çok çabuk, acilen” anlamına gelen “Türkler gelmeden önce” deyimini kullanıyorlar.
 
Sisam Adası’na bir davet üzerine gittiğim günlerde televizyonculuk yapıyordum.
 
Halkla yaptığım bir röportajda ada yaşayanlarının her sabah “Günaydın” dedikten sonra “Güneşi görmeden, Türk’ü göreceksin. Unutma.” Dediklerini öğrendim.
 
“Nedendir?” diye sordum.
 
“Ada Türkiye’nin batısında ve güneş Türkiye’deki dağları aşıp yüzünü göstermeden çok saatler önce balıkçılar denize açılıyor.
 
Güneş denize ışığını dökmeden Türk ve Yunan balıkçılar birbirlerine “Kalimeraba” diyerek ağlarını denize atıyorlar. Güneşi görmeden Türk balıkçı ile karşılaşıyor Yunan balıkçılar” diye açıkladılar.
 
Buradaki TÜRK sözcüğünde korku yok.
 
Viyana piskoposu Johann Faber;
 
"Dünyada yaş ve cinsiyet ayırımı yapmadan çocuk yaşlı herkesi kesen, hatta ana rahmindeki bebeği bile katleden Türkler kadar acımasız ve kaba bir ırk yoktur." Diyor.
 
İtalyanlar,   "Fumare come un Turco" /“Türk gibi sigara içmek” ve  "bestemmia come un Turco"“Türk gibi küfür etmek”,  "puzza come un Turco" / "Türk gibi pis kokmak" gibi deyimleri halen kullanıyorlar.
 
Yakın bir tehlikeyi belirtmek amacıyla kullanılan "Mamma li Turchi!" / "Anneciğim, Türkler geliyor!" deyimini kullanıyorlar.
 
Avusturya'nın kırsal kesimlerinde yaşayan çocuklar; "Es ist schon dunkel. Türken kommen. Türken kommen" / "Hava çoktan karardı. Türkler geliyor. Türkler geliyor." Diye tekerleme söylemeyi sürdürüyorlar.
 
Kötü saydıkları bir iş eylem ve gelişme için Almanlar, “hileli” anlamına gelen "getürkt" “Türkleştirilmiş” kelimesi kullanıyorlar.
 
Ermeniler birisinin düşüncelerini, aklını sorgulamak için, “Sen Türk müsün?" diye soruyorlar.
 
Farsçada "Türk-i hâr"  “Eşek Türk” deniliyor aşağılamak için.
 
Fransızlar, kaba ve acımasız insanları belirtmek için “C'est un vrai Turc / "Tam bir Türk" deyimini kullanıyorlar.
 
Bir İspanyol, biriyle ilgili küçük düşürücü bir yorum yapmak istediğinde "Turco" /”TÜRK” diyor.
 
Norveçliler  "Sint som en tyrker" "Bir Türk kadar kızgın" deyimini kullanıyorlar hala.
 
Bu nefret cümleleri korku içeriyor.
 
Türk olmayanların ve Türk’ten korkanların kullandıkları “Barbar, Kuşatan, ele geçiren, kibirli, mağrur, bağnaz, acımasız, akıllı, muhteşem, disiplinli” tanımlamaları, kesinlikle düşmanlık ve korku içeriyor.
 
“Türk” sözcüğünden korkmakla, Türk’ten korkmak aynı şeydir.
 
Soyadı bir yasa ile “ATATÜRK” olarak kendisine verilen Mustafa Kemal Atatürk’e sadece adı ile “Mustafa Kemal “ diye hitap edenleri görünce; onu hiç anmayanların, sadece “Türk” sözcüğünden korkularına değil aynı zamanda Ulusal Kurtuluş Savaş kahramanları ile Cumhuriyeti kuranlara düşman oldukları inancına kapılıyor insan.
 
Andımızın okullarda okutulmasını yasaklamak, PKK yandaşlarının isteği doğrultusunda “Açılım” adı verilen saçmalık sürecinde gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, yargı kararlarına rağmen uygulamaya konulmaması iktidar erkini elinde bulunanların korkusunu işaret ediyor.
 
İçinde Türk ve Atatürk sözleri geçtiği için söylenmesi, okullarda okunması yasaklanan bir metin dünyada utanç duyulacak bir ilktir.
 
Korkusundan Çin Seddi yaptırılan bir 'Türk' olan Mete’den; Haçlı Ordusu 500 bin kişi ile yola çıktığı dönemde Hatay’a geldiklerinde 2 bin kişi bırakan bir ‘Türk’ olan Kılıçaslan’dan; Emperyalist ülkelerin ordularına diz çöktüren 'Türk'Atatürk’ten, Türk olmayanların korkması doğaldır.
 
Avrupa devletleri arasında ortak kaygı Türk korkusudur.
 
Bunu anlamak için çok akıllı olmak gerekmiyor.
 
Türkiye’de yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti olanaklarından yararlananların “TÜRK” sözcüğünden korkmalarını ve düşmanlık beslemelerini anlamakta zorlanıyor insan beyni.
 
 
 

 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları