Ali Rıza Avcan kaleminden;
İzmir‘e ilk geldiğim yıllarda, Kordon, Karşıyaka ve Konak-Üçkuyular sahilindeki birbirine yapışık yüksek apartmanları görünce, aklıma ilk gelen düşünce, “İzmirliler Yunan ordusu bir kez daha gelir düşüncesiyle yeni bir Çin Seddi yaratmışlar” şeklinde olmuştu. Çünkü 1922 yangınından kurtulmuş onca güzelim eski tarihi yapıyı yıkarak yerine birbirine bitişik, adeta uzun bir cephe hattı oluştururcasına zevksiz ve bir örnek apartmanlar yapmak bence kente yapılan en büyük ihanetlerden biri; adeta, kenti bir kez daha yakmak eyleminden başka bir şey değildi… Nitekim değerli karikatürist Tan Oral da sanki benim o düşüncemi onaylarcasına, daha doğrusu bu çirkin yapılaşmadan menfaati olmayan herkesin düşündüğü ortak fikri somutlayan o ünlü karikatürünü çizmişti…
Şimdi ise anlaşılan o çirkin apartman sıraları, gelişen yeni savaş teknolojileri karşısında yeterli gelmemiş olacak ki, sanki fırtınalı havalardaki deniz baskınları belediyeler tarafından yapılan yanlış dolgulardan kaynaklanmıyormuş, hiçbir sorun insan eliyle üretilmemiş gibi çağımızın yeni öcüsü olarak takdim edilen “iklim değişikliği” bahanesiyle denizin hemen dibine, askeri bir deyimle “sütre“; yani düşman gözünden ve ateşinden korumaya yarayacak yeni bir duvar örülmek, böylelikle, sudan korkup sırtını suya çeviren kent yöneticileri olarak, hem bu kentin gökdelenlerle her geçen gün değişen bozulan eşsiz silueti değiştirilmek, hem de kentteki insan-su ilişkisinin zayıflatılması suretiyle, deniz sevgisiyle denizcilik kültürünün daha da gerilemesinin yolu açılmak isteniyor…
Haberin devamı;