Her zaman söylerim, ben gazeteci falan değilim
Gazetecilik öyle herkesin yapabilecegi bir meslek olmamalı
Ben sadece aklımdan geçenleri kağıda döküyorum, hepsi bu
Bir internet gazetesinde köşe yazısı yazardım zaman zaman
Birgün beni gazeteden aradılar
O zamanlar Doktor Cemil henüz K.yaka belediye başkanı…
Gazeteden dediler ki;
“Yaa belediyeden telefon ettiler, son yazın çok sert olmuş. Biraz yumuşatmanı istiyorlar”
“Öyle şey olur mu be? Söz ağızdan, yazı kalemden bir kere çıkar! Hem ben iki kere düşünüp bir kere yazan adamım, macun tüpe girmez bende!” Diye cevap verdim
Bu sefer “yaa hep kavga hep kavga nereye kadar? İnsanlarla iyi geçinmek lazım” gibilerinden hümanist ayaklı laflar söyledi telefondaki zat
“Yazımda iftira var mı?” Dedim.. Yok!
“Yalan var mı?” Yok!
“Hakaret var mı?” Yok!
Eee? Problem ne?
Anlaşıldı ki doktor ya gazeteye “eller yukarı!” Demis, ya da gazete yusufluyor
Bu tırsaklığın adına da gazetecilik deniyor bu ülkede
Tabi ki geri vites yapmadım
Bugün gazeteciler günüymüş
Doktor muhtemelen bu konuyla ilgili övgü dolu sözler söyleyip, zayıf gazetecileri kafaya alacak
Zayıf gazeteci dedim de aklıma geldi açıklayayım
Mesela doktor posta güvercinlerini de alıp Bostanlı’da lüks bir restaurantin odasını kapatıp demlendi diyelim
Bunu zayıf gazeteciler görse şöyle yazarlar;
“Afiyet bal şeker olsun başkanım!”
Halbuki ben gazeteci olsam böyle başlık atmam
Ben derim ki;
“Herifler evine doğru dürüst ekmek götüremezken, bi elinde cımbız bi elinde ayna, umurunda mı dünya?”
Diye yazarım
Mesela yani!
İşte aradaki yazı farkı, hem karakter, hem gazetecilik farkıdır
Ben gazeteci değilim kimseye ders veremem
Ama karakter konusunda profum, ücretsiz eğitim verebilirim
Gününüz Kutlu olsun Beyler!
Abidin Tekin