Bu gün 8. İdare mahkemesine teslim ettiğim itiraz;
T.C. İZMİR 8.İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA
DOSYA NUMARASI : (2024/1409) E.
DAVACI : TEMİZ İZMİR DERNEĞİ (BAŞKANI NİVENT KURTULUŞ)
DAVALI : T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
VEKİLLERİ : Av.Ahmet Burak KARA, Av. Şeyda ULUDAĞ
KONU : “DAVALININ MAHKEMEYE SUNDUĞU BİLİRKİŞİ RAPORUNA İTİRAZ DİLEKÇESİNDE” BELİRTİLEN BAZI HUSUSLARIN, SOMUT KANITLARLA ÇÜRÜTÜLMESİ HK.
AÇIKLAMALARIMIZ
1)-Davalı dilekçesinde 13.10.1992-21374 tarihli R.G.’de yayınlanan Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin sahil şeridinin belirlenmesine ilişkin 16.maddesinin b ve c bentlerinde geçen “kısmî yapılaşma” kavramının aynı tebliğin 4. madde a bendinde geçen tanımı şöyledir:
“KISMİ YAPILAŞMA
4.m/a)-Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında; 11 Temmuz 1992 TARİHİNDEN ÖNCE belirli bir kullanım amacına yönelik olarak onaylanmış 1/1000 ölçekli mevzii imar planlarının kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde 100 metrelik kesim içerisindeki imar adalarında;
üzerinde yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan plan ve mevzuata uygun olarak tamamlanmış yapılar
ile
ruhsat alınarak en az subasman seviyesinde inşaatı tamamlanmış yapıların
bulunduğu parsellerin sayısının veya kullanılan toplam taban alanının
imar adasındaki
toplam parsel sayısının veya toplam alanının yüzde ellisinden FAZLA OLMASI durumudur.” (KKU Yönetmeliği 4.m/a bendi)
Kısmî Yapılaşma tanımının uygulanma koşulları son derece açıktır.
1.Koşul : 11.Temmuz 1992 tarihinden önce bitmiş ve/veya subasman seviyesi tamamlanmış yapılar, dikkate alınır.
2.Koşul : Kısmi yapılaşma hükmünün uygulanabilmesi için bitmiş ve/veya subasmanı seviyesinde tamamlanmış (yani, temel üstü vizesi almış) yapıların toplamının, toplam parsel sayısı veya toplam taban alanın YÜZDE ELLİSİNİ GEÇMİŞ OLMASI gerekir.
Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliğinde sahil şeridinin belirlenmesi işleminin hükümleri ise şöyledir:
“Sahil Şeridinin Belirlenmesi
Sahil Şeridinin belirlenmesinde aşağıdaki esaslara uyulur.
b)- (Değişik: RG- 30/3/1994-21890) 11 Temmuz 1992 tarihinden önce onaylanmış uygulama imar planı bulunan kentsel ve kırsal yerleşmelerde, turizm merkez ve alanlarındaki turizm amaçlı alanlar ile turizm merkez ve alanlarındaki kentsel ve kırsal yerleşmelerde KISMEN veya tamamen YAPILAŞMA varsa onaylı imar planındaki sahil şeridi geçerlidir. Aksi halde sahil şeridi (c) bendi uyarınca belirlenir.
c) (Değişik:RG- 30/3/1994-21890) 11 Temmuz 1992 tarihinden önce onaylanmış mevzii imar planı ve turizm merkez ve alanlarındaki turizm dışı kullanımlara yönelik mevzii imar planı bulunan alanlarda; planda belirlenen sahil şeridinin başlangıcından itibaren ilk sırada yer alan imar adalarının kısmen veya tamamen yapılaşmış olması durumunda, gerisindeki imar adalarında kısmen veya tamamen yapılaşma olup olmadığına bakılmaksızın onaylı plandaki sahil şeridine uyulur. İlk sırada yer alan imar adalarında kısmen veya tamamen yapılaşma olmaması durumunda geriye doğru diğer imar adalarının durumu değerlendirilerek kısmen veya tamamen yapılaşma bulunanlarının kıyı yönündeki cephe hattı esas alınarak sahil şeridi belirlenir.
Sahil şeridinde 11 Temmuz 1992 tarihinden önce yürürlükteki plan ve/veya mevzuata uygun olarak yapılmış veya inşaat ruhsatı alınarak en az subasman seviyesine kadar inşaatı tamamlanmış yapılardaki müktesep haklar saklıdır. Bu hüküm, üzerine birden fazla yapı yapılmak üzere ruhsat alınmış parsellerdeki en az subasman seviyesindeki yapılar için de geçerlidir.” (KKU Yönetmeliği 16.m./ b ve c bentleri)
İzmir Özdere (Kesre) Kıyı Kesiminin 11 Temmuz 1992 tarihinden önce bitmiş ve/veya subasman seviyesi tamamlanmış yapıların (eski yapılar yıkılmamış olduğuna göre) çok daha sonraki bir tarihte 31.8.2004 tarihinde Google Earth tarafından çekilen fotoğraflarında Özdere (Kesre) Kıyı Kesiminde bitmiş ve/veya subasmanı tamamlanmış yapıların toplamı bırakın yüzde elliyi, yüzde üç (% 3) bile değildir.
Yukarıda sunduğumuz Google Earth fotoğrafları çıplak gözle incelendiğinde görülebileceği gibi Özdere (Kesre) Kıyı Kesiminde “Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin” (KKUY) aradığı 11.Temmuz 1992 tarihinden önce % 50 yapı bulunması şartı gerçekleşmediği için KKU Yönetmeliği 16.m./ b ve c bentlerinde bulunan istisnai hükümlerinin burada uygulanması mümkün değildir.
Bu konuda Menderes Belediyesi kayıtları (ki yapılan kaçak otelle ilgili devam eden bir ceza davası vardır) değil de, çok daha nesnel ve somut Google Earth tarafından çekilen 31.8.2004 tarihli fotoğraflara bakılması yeterlidir.
2)-Davacının bilirkişiye itiraz dilekçesinde şöyle bir iddiası vardır.
“4.4.1990 tarihinde yürürlüğe giren ve sahil şeridinde yapılaşma esaslarını tanımlayan 3621 s. Kıyı Kanunu ÖNCESİNDE onaylanan bu planlarda sahil şeridine yapılacak yapılarda yapı yaklaşma mesafesi 10 metre olarak düzenlenmiştir.”
“Yapı Yaklaşma Mesafesi”nin, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde tanımı şu şekilde yapılmıştır:
Yapı yaklaşma mesafesi: Planda veya planda olmaması halinde bu Yönetmelik ile belirlenmiş olan, yapının yola ve komşu parsellere en fazla yaklaşabileceği mesafeyi, (Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği 4.m/şşşş bendi)
Yapı Yaklaşma Sınırı yapının yola, komşu parsele olduğu gibi kendi arsa sınırına olan mesafesini de ifade eder.
i)-Davacının “sahil şeridine yapılacak yapılarda, yapı yaklaşma mesafesi 10 metre olarak düzenlemiştir.” iddiasına katılmak mümkün olmasa da varsayalım ki, bu iddia doğrudur.
Aşağıdaki fotoğraflar incelendiğinde görüleceği üzere davaya konu parsellerde bulunan otel inşaatında davacının iddia ettiği 10 metre koşuluna bile uyulmamıştır.
ii)- Davaya konu olan arsa üzerindeki eski yapıların 31.8.2004 tarihindeki durumu aşağıdaki fotoğrafta sunulmuştur. Bu eski yapılar 2022 – 2024 döneminde tamamen yıkılmış ve yerine de mevzuata aykırı (aşımlı/fazla) bir otel inşaatı yapılmıştır.
Eski tarihli yapıların yıkılıp, yerine 2022-2024 yılları arasında yeni ve mevzuata aykırı bir yapı yapılmaya çalışılmış, bu yeni otel inşaatına Menderes Belediyesince “yapı kullanım izin belgesi” verilmemiştir.
Böyle bir durumda, “kazanılmış haktan” bahsedilebilir mi? Doktrine göre:
“İmar planlarında yapılan değişiklik sonucunda önceden doğan hükümler ne ifade edecektir? Kazanılmış hak doğumu söz konusu olacak mıdır? ‘Değişiklik geleceğe şamil olup, yürürlüğe girdiği tarihten sonraki hukuki ve fiili durumlara etki eder.’(x) İmar planında yapılan değişiklik sonucunda da değiştirilen imar planı hükümleri geleceğe yönelik ortadan kalkar. Bu sebeple, plan değişikliği yapılan alandaki taşınmaz maliki, bireysel hakkın kullanılacağı gün, yürürlükte olan statüye tabi olacak ve o andaki plan değişikliği hükümleri kendisi için geçerli olacaktır.” (X: Onar, İdare Hukukunun Umumi Esasları, C. 1, s.559) (Doç.Dr. Seyfettin Kara, Danıştay Kararları Işığında İmar Planı Değişikliği s.128)
Dolayısıyla, davaya konu otel inşaatı, geçmişte yapılmış, eski yapı malikinin haklarından faydalanamaz.
Aynı yerde, aynı şekilde yapılan plan değişikliği Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilmiştir.
“İzmir İli, Özdere İlçesi, …. pafta ve …. Parsel sayılı taşınmazın sahil şeridinin ilk 50 metrelik bölümünde ve 1988 onay tarihli 1/1.000 ölçekli uygulama imar planında mevcut olan 10 metrelik yolun, 15.03.2010 tarihinde onaylanan dava konusu imar planı değişikliğiyle, kaldırılarak kullanımının konaklama tesisi alanı olarak belirlenmesine ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığınca 15.03.2010 gününde onaylanan 1/1.000 ölçekli uygulama ve 1/5.000 ölçekli nazım nazım imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle açılan davada Yüksek Mahkeme, sahil şeridinin ilk 50 metrelik bölümünde kamu kullanımındaki yaya yolunun kaldırılarak, turizm tesisi kullanımına ayrılmakla yapılaşma olanağı getirildiğini, böylece sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetileceği yolundaki anayasal kurala ve bu alanlarda istisnalar hariç yapılaşmayı yasaklayan kanun hükümlerine aykırı işlem tesis edildiği gerekçesiyle dava konusu imar planı değişikliklerinin kıyı mevzuatına aykırı olduğuna karar vermiştir.” D. 6. D. 25.12.2013 tarih ve E. 2010/9737, K. 2013/9170 sayılı kararı (yayımlanmamıştır.” (Seyfettin Kara, age s.153)
SONUÇ VE İSTEM :
1)-Davaya konu olan arsanın bulunduğu yerde Google Earth fotoğrafları çıplak gözle incelendiğinde Özdere (Kesre) Kıyı Kesiminde “Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin” aradığı 11 Temmuz 1992 tarihinden önce % 50 yapı bulunması şartı gerçekleşmediği (% 3 seviyesinde kaldığı) için KKU Yönetmeliği 16.m./ b ve c bentlerinde bulunan istisnai hükümlerin uygulanması mümkün değildir.
2)–Düzenleyici işlemlerden olan imar planında kazanılmış hak gündeme gelmez.
Yukarıda sunduğumuz ek kanıtlar da dikkate alınarak, davacının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin mevzuata uygun olmadığı hususunu,
Sayın Mahkeme Heyetinin takdirlerine sunarız. (30.9.2024)
DAVACI
TEMİZ İZMİR DERNEĞİ BAŞKANI
NİVENT KURTULUŞ