1. Haberler
  2. Karşıyaka
  3. HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH!!!

HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH!!!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu gün Mavişehir Folkart Mono Projesinin,

RUHSAT İPTALİ için İstinaf Mahkemesine verdiğimiz dilekçe;

T.C. İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NE

                                                                   İletilmek Üzere

T.C. İZMİR 4. İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DOSYA NUMARASI        :  2025/409 Esas, 2025/494 Karar

İSTİNAF EDEN  DAVACI  :  TEMİZ İZMİR DERNEĞİ adına  Nivent Kurtuluş  

                                                                                 

DAVALI                             :  T.C. Karşıyaka Belediye Başkanlığı

                                             Doç. Dr. Bahriye Üçok Bulvarı No: 5

                                             Karşıyaka/İZMİR

DAVANIN KONUSU         : İzmir ili, Karşıyaka İlçesi Mavişehir’de (tapuda Şemikler) Mahallesi’nde  bulunan 25864 ada 1 parsele,  Karşıyaka Belediyesince verilen 18/12/2024 tarih 163605 sayılı  inşaat ruhsatı gereğince sadece ofis, büro, işyeri yapılması gerekirken bu arsaya konut, rezidans, suit daireler yapıldığı için ruhsatın iptali talebi.

E-TEBLİĞ TARİHİ              :   9/4/2025

KONU                                :  İdareye karşı açtığımız iptal davasını  T.C. İZMİR 4.İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI, “Subjektif Dava Ehliyeti Yokluğu” nedeniyle reddetmiş olup, verilen ret kararının iptaline karar verilmesi ilişkin istinaf dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR                 :  T.C. İZMİR 4.İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI tarafından “Subjektif Dava Ehliyeti Yok” gerekçesi ile verilen 2025/409 Esas, 2025/494 sayılı Karar; hukuka aykırı olup, iptali gerekir.

A)-Temiz İzmir Derneği geçmişten bugüne kadar 50’ye  yakın iptal davası açmış olup, birçoğunu da kazandığı halde açtığımız iptal davalarından hiç birisi derneğimizin “Subjektif Dava Ehliyeti Olmadığı” gerekçesiyle reddedilmemiştir.

Temiz İzmir Derneği  Tüzüğünde (Ek : 1) “Derneğimizin Amaçları” bölümünün ilk 4 maddesi şöyledir:

“DERNEĞİN AMAÇLARI

1)-Yolsuzluklara ve Haksızlıklara karşı, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan tüm vatandaşlarının ve dernek üyelerinin  haklarını ve hukukunu korumak topluma zarar veren her türlü yolsuzluğun ve haksızlığın takipçisi olmak.                                                                                                                          

2- Kamunun ve Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan tüm vatandaşlarının haklarını ve mağduriyetlerini korumak adına her türlü girişimlerde ve hukuki mücadelede bulunmak. 

3- Merkezi ve Yerel Yönetimlerin yasalara aykırı topluma zarar verecek şekildeki uygulamalarının açığa çıkmasını , yargıya taşınmasını ve sonuna kadar sağlamak için , özel ve kamusal gayrimenkuller üzerinde hukuka aykırı imar uygulamaları, kamulaştırma, ihale, alım-satım vb. idari işlem ve eylemlerinden doğan mülkiyet hakkı ihlalleri ve kamu mallarına verilen zararlar nedeniyle mağduriyete maruz Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan tüm vatandaşlarının ve dernek üyelerinin  yasalardan ve uluslar arası sözleşmelerden doğan her türlü ortak hak ve menfaatlerini korumak amacıyla dava açmak.   

4- Bu amaçla Merkezi ve Yerel Yönetimler tarafından yapılan her türlü düzenleme ve uygulamaların Anayasa, Mevcut Yasalar ile Uluslararası Sözleşmelere, adalet ve hakkaniyete uygunluğunu denetleme ve bu konuların takipçisi olmak. “ (Dernek Tüzüğü, Derneğin Amaçları Madde 2) 

Derneğimizin belirli ve ortak amacı tüzüğümüzün yukarıdaki belirtilen maddelerinde son derece açık bir şekilde ifade edilmiştir.

Derneğimiz sadece üyelerimizin hak ve menfaatlerini savunmak için değil aynı zamanda ortak amaçları gerçekleştirmek için de kurulmuştur.

Derneğimizin ortak amaçlarından en önemlisi  ise

Özel ve kamusal gayrimenkuller üzerinde hukuka aykırı imar uygulamaları, kamulaştırma, ihale, alım-satım vb. idari işlem ve eylemlerinden doğan mülkiyet hakkı ihlalleri ve kamu mallarına verilen zararlar nedeniyle mağduriyete maruz Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşayan tüm vatandaşlarının ve dernek üyelerinin  yasalardan ve uluslar arası sözleşmelerden doğan her türlü ortak hak ve menfaatlerini korumak amacıyla dava açmak“ tır.

Kuruluş amacı “haksız idari işlem ve eylemlerden doğan mülkiyet hakkı ihlallerini dava açarak engellemek” olan bir derneğin,  “subjektif dava ehliyeti yok” gerekçesiyle açtığı iptal davasının reddedilmesi hukuka (HMK 113/1’e) ve uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

“Topluluk Davası

Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyelerinin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgilileri gelecekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir.” (HMK Madde 113/1)

Bu konuda verilmiş Danıştay kararları şöyledir :

(8. D., E. 2019/8158 K. 2022/93 T. 19.1.2022) (6. D., E. 2018/8657 K. 2020/2302 T. 24.2.2020) (6. D., E. 2011/1987 K. 2014/1503 T. 28.2.2014) (Danıştay 6.D. 30.12.2011 tarihli, E.2011/2097, K:2011/5900)

B)- Dernek üyelerimizin bazıları (örneğin Ercüment Şahin) Karşıyaka’da oturmakta ve dava konusu ticari arsanın çevresinden hemen hemen her gün yürüyerek ve/veya aracı ile geçmektedir. Bu arsaya ticari yapı (ofis, büro,  işyeri) yerine “konut” “rezidans” “suit daireler” yapılması halinde, mağdur olacak ilk kişilerden de birisi de üyemiz Ercüment Şahin’dir.

Şöyle ki,

İmar planları hazırlanırken bazı hesaplamalar yapılır. Bazı denklik, eşitlik ve dengeler kurulur.

Örneğin, “konut alanı”, “yerleşik nüfus” ve yerleşik nüfus baz alınarak hesaplanan “sosyal donatı ve teknik altyapı alanı” arasında bir eşitlik, denklik, denge olması zorunludur.

“Konut alanı”, “yerleşik nüfusu”, yerleşik nüfus da “sosyal donatı ve teknik altyapı alanı miktarını” belirler.

Plan çalışmasında; sadece konut alanlarına nüfus yerleştirilir,  toplam sosyal donatı ve teknik altyapı alanı miktarı da sadece konut alanına yerleşecek nüfusa göre belirlenir.

Ticaret alanlarına (işyeri, büro, ofislere) ise nüfus yerleştirilmez. Esnaflık, ticaret ve alışveriş yapmak için ticaret alanlarına gelecek kişiler için planlama alanında sosyal donatı ve teknik altyapı alanı,  ayrılmaz.

Eşitlik, denklik ve denge sağlanmadan da imar planı çalışması yapılması olanaksızdır. Bu denklikler sağlanmadan plan çalışması yapılırsa, plan bütünlüğü bozulacağı için  iptali gerekir.

Var olabilecek bir eşitsizlik, denk olmama,  planlama ilkelerine aykırılığı da doğurur.

Öncelikle iptalini istediğimiz idari işlem Karşıyaka’da oturan dernek üyelerimizi ve Karşıyaka halkına  nasıl zarar vereceğini/mağdur edeceğini açıklayalım:

Şöyle ki,

Yukarıda sunulan tablo Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin Ek : 2 tablosudur.

MPYY’nin Ek : 2 tablosu herhangi bir imar planı alanında ne kadar ASGARİ SOSYAL DONATI VE TEKNİK ALTYAPI ALANI var olması gerektiğini gösterir. (Yol ve otopark alanları hariç.)

Planlama Alanında Bulunması Gereken Asgari Sosyal ve Teknik Alt Yapı Alanı Miktarı İse Kişi Başına Ortalama 26 m2 dir.

Bu alanların fonksiyonlarına göre dağılımı  ise yaklaşık olarak şu şekildedir :

-Eğitim Tesis Alanı  :  (6,5 m2)

Açık ve Yeşil Alanlar : (15 m2)

Sağlık Tesis Alanları  :  (1,5 m2)

Sosyal ve Kültürel Tesis Alanları :  (0,75 – 1,5 m2)

-İbadet Yeri :  (0,50 – 0,75 m2)

Teknik Alt Yapı Alanı (Yol ve otopark alanı hariç) : (1-2 m2)

Yukarıda da anlatıldığı üzere;

İmar plan incelemesi ve denetiminde  dikkat edilmesi gereken en önemli şey

Sosyal ve Teknik Altyapı Alanları Toplam Miktarı” planlama alanında sürekli oturan/oturacak  (yerleşik) kişiler sadece baz alınarak hesaplanıyor  (ayrılır-tahsis edilir) olmasıdır.

Plandaki ticaret alanlarında esnaflık yapacak, ticaret ile uğraşacak veya alışveriş için gelecek müşteriler için Sosyal ve Teknik Altyapı Alanı ayrılması (tahsisi) söz konusu değildir.

Bu durumu, varsayıma dayalı, daha somut bir somut örnek vererek anlatmak gerekirse:

Planlama aşamasında plan alanında,

1.000 Oturan (Yerleşik) Kişi  

500 de Ticaret Alanına (ticaret  ve/veya alışveriş yapmak için) Gelecek Kişi olacağını varsayalım.

Toplam: 1.500 kişi      (1.000 kişisi yerleşmek, 500 kişi ise ticaret için gelecek kişi)

Veri koşullar altında, plan alanında bulunması gereken

TOPLAM SOSYAL DONATI VE TEKNİK ALTYAPI ALANI MİKTARI ŞU ŞEKİLDE HESAPLANMAKTADIR :

1.000 oturan (yerleşik) kişi     X      Kişi Başına Ayrılması Gereken Asgari Sosyal ve Teknik Altyapı Alanı (26 m2)  

= 26.000 m2 ‘dir.

Yukarıda da belirtildiği üzere planlama çalışmasında ticaret alanlarına nüfus yerleştirilmediği gibi tacirlik, esnaflık ya da alışveriş için gelecek müşteriler için Sosyal ve Teknik Altyapı Alanı da bulunmaz ve ayrılmaz.

Planlama çalışmasında  bu hesaplama yöntemi sabit bir olgudur.  

Peki, mevzuatta ticaret alanına konut yapılamayacağı açıkça belirtilmesine, (Mavişehir İmar Planı Notlarında da ticaret alanına konut yapılamayacağı ayrıca vurgulanmasına) rağmen Ticaret Alanına konut yapımına girişilirse ya da konut yapımına izin verilir, göz yumulursa ne olur?

Yukarıda belirttiğimiz gibi planlama aşamasında Toplam 26.000 m2  Sosyal Donatı ve Teknik Altyapı Alanı 1.000  yerleşik kişinin yararlanması için ayrıldığı için sonradan yerleşecek 500 kişi için planlama alanında sosyal donatı ve teknik altyapı alanı bulunmayacaktır.

Toplam 26.000 m2 Sosyal Donatı ve Teknik Altyapı alanından 1.000 değil 1.500 kişi yararlanacak demektir.

Mevzuat gereği plan alanında  kişi başına bulunması zorunlu olan ASGARİ SOSYAL VE TEKNİK ALTYAPI ALANI otomatik olarak 26 m2 ‘den,    17,33 m2 ‘ye düşecektir.

Çünkü; 26.000 m2 / 1.500 kişi = 17,33 m2 yapar.

Bu da açıkça MPYY’nin  Ek : 2 tablosunda yer alan Asgari Sosyal ve Teknik Altyapı Alanı koşuluna aykırılığı doğurur.

Böyle bir tasarruf ise PLANSIZ VE ÇARPIK YAPILAŞMA, SOSYAL DONATI, TEKNİK ALTYAPI ALANI YOKLUĞU çeken bir kent demektir. Bu durumun vatandaşa yansıyan yönü ise akmayan su, yanmayan lamba, ilerlemeyen trafik,  yetmeyen okul, park, hastane, ibadet, otopark  ve yeşil alan yeri/hizmetidir.  

İzmir ve Karşıyaka’nın kısaca aşağıdaki gibi bir kent olması, demektir.

Ticaret alanlarına,  ofis, büro, işyeri yerine konut yapılmasına izin verilir ve/veya göz yumulursa, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı bu tasarruf yüzünden sadece o planlama bölgesinde yaşayan halk değil, kentin diğer semtlerinde yaşayan halk da zarar görür/mağdur olur.

Böyle bir durumun engellenmeyip, devamı halinde ise ilçe ve kent genelinde kişi başına olması gereken  26 m2 Sosyal Donatı ve Teknik Altyapı Alanı ortalaması aşağıya düşer.

Sosyal donatı ve teknik altyapı alanı yetersizliği  ya da hiç olmaması sadece o planlama bölgesi/çevresinde yaşayan halk için değil tüm kent halkı için sorun demektir. Örneğin, sıkışan, tıkanan trafik, sadece o sokağı/çevreyi etkilemez ki, yolu/yolları tıkanan sokağın öncesi ve sonrasında bulunan tüm sokak ve mahallelerde de trafik sıkışıklığına neden olacağı çok açık bir husustur.

Mevcut nüfusun yeşil alan, spor alanı, eğitim alanı gereksinimi karşılanmadığında da yetersiz yeşil alan, spor alanı, eğitim alanı bölgesinde yaşayan kişilerin, bu alanların yeterli olduğu hizmet bölgesine günübirlik geçişleri (seyyaliyeti)  kaçınılmaz olacaktır.

Bayraklı ve Karşıyaka sahilinde yaz akşamları ve hafta sonları 1 m2 ‘yi  5 kişinin paylaşması,  kentin diğer semtlerindeki yeşil ve spor alanı yetersizliğinin sonucudur.  

Bu durumun somut diğer bir  kanıtı ise  yapılan çok katlı yapılar yüzünden, Yeşildere Yolu ile Gazibulvarı girişinde yaşanan trafik sıkışıklığının sadece o cadde ve bağlı sokaklarda değil, İzmir’in her yerinde hissediliyor olmasıdır.  Tıkanan trafikten çıkabilmek için diğer semtlerin ana/ara yollarının sürücüler tarafından kullanılması kaçınılmaz sonuçtur.

Sosyal donatı ve teknik altyapı eksikliğinin semtler arasında günübirlik geçişkenliğe (seyyaliyete) sebep olduğu/olacağı kesin  bir husustur.

Dolayısıyla, Mavişehir’deki bir ticaret alanının, konut alanına dönüştürülmesinden sadece Mavişehir Mahallesinde yaşayanlar değil, çevre mahallelerde yaşayan, hatta Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı ilçelerinin diğer semtlerinde yaşayan kişileri de mağdur edeceği açık bir husustur.

Trafik sıkışıklığı gibi sosyal donatı/kentsel altyapı eksikliğinin de domino etkisi yaratması her zaman söz konusu olacaktır.    

Dolayısıyla, sadece Karşıyaka’da oturanlar değil,  Çiğli ve Bayraklı’da oturan Temiz İzmir Derneği üyelerinin de ticaret alanlarının, konut alanına çevrilmesinden mağdur olacağı son derece açık bir husustur.

Mağdur olan/olacak olan herkes de iptal davası açma hakkına ve yeterliliğine sahiptir.

Derneklerin amaçları, üyelerinin ortak ilgi alanları doğrultusunda oluşur ve çeşitli faaliyetlerle bu ortak amaçları gerçekleştirmek için çalışırlar. Örneğin, bir hayvanseverler derneği, hayvan haklarına saygı göstermek ve hayvanların korunmasını sağlamak için çalışabilir. Hayvanseverler Derneğinin sadece üyelerine ait hayvanları sevmesi ve koruması, diğer hayvanlara ilgi göstermemesi, diğer hayvanların yaşadıkları acıları/sorunları yargı yoluyla çözmeye çalışmaması beklenebilir mi?

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenler dolayı ve Sayın Dairenizce öncelikle istinaf başvurumuzun kabulü ile T.C. İzmir 4.İdare Mahkemesi Başkanlığı’nın  “subjektif dava ehliyeti yokluğu” nedeniyle vermiş olduğu ret kararının iptaline karar verilmesini,  yargılama masraflarının davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.  (21.4.2025)    

Davacı :   TEMİZ İZMİR DERNEĞİ

 Adına  Nivent Kurtuluş

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
HAYIRLARA VESİLE OLUR İNŞALLAH!!!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gaze-temiz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!