Dün akşam sizlerle Basmane Cevheri (çukur) ile yazı dizime devam edecektim,
Ancak dün Menderes Cumhuriyet Başsavcılığında olduğum için evime geç dönebildim,
Buca cezaevi yazısını paylaşabildim,
Meğer ne çok takipçisi varmış. Basmane Cevherinin herkes ne zaman yayınlayacaksın diye sordu,
Bu gün akşam Basmane Cevheri ve Buca Cezaevi yazılarımı paylaşacağım,
Evet bu gün ki konumuzla devam edelim;
Cemil Tugay’ın sokak jargonu açıklamalarını halen gerçek İzmirli olarak içime sindiremedim,
Cemil Tugay açıklamalarında;
“Olumsuz ve saçma sapan konuşan, pusuya yatan, dava açacağım diyen insanlara söylediğim şey şu; Siz İzmir’in hakkını benden daha çok mu savunacaksınız? Ben büyükşehir belediye başkanıyım, siz dışarıdan insanlarsınız. Bu konun birinci muhatabı büyükşehirdir. Biz hiçbir zaman kentin hakkını yedirmedik. Artısı eksisi varsa onun değerlenmesi o ölçüde bakılacaktır. Ben nasıl olur da Büyükşehir’in malını mülkünü savunmam ya da başkaları benden daha çok savunur. Öyle bir şey var mı ya?”
Dışarıdan insan ne demekmiş?
Bu kentte yaşayan, nefes alan herkes içerdedir.
Dışarda olan biri varsa o da kentin çıkarlarını korumayan biridir!
Belediye başkanının Osmanlıdaki adı şehreminidir,
Yani şehrin güvendiği, dürüstlüğüne inandığı, haklarını koruyacağına emin olduğu insandır,
Lakin şu yaşananlara bak!
Cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden, 100 yıldan fazla zaman geçmiş, biz halen belediye başkanlarının şehirlerin çıkarlarını koruyup korumadığını tartışıyoruz,
Gecen yüzyılla mı üzülürsün, şehremini olacak insanların yaptıklarına mı?
Şehrin çıkarlarını koruyamayadan şehreminimi olur mu?
Hemşerilik hukukundan bihaber başkanlar var ne yazık ki!!!
Hemşerilik hukuku nedir?
Hemşerilik, Türk mevzuatında geçmişte “aynı yerde doğmuş olma” ile tanımlanırken 2005 yılında yapılan mevzuat değişikliği ile “aynı yerde ikamet etme” ye dayalı olarak tanımlanmaktadır ve vatandaşlar yerel yönetimleri denetim yetkisini Belediye Kanunu ile tanımlanan“hemşehrilik hukuku”ndan almaktadır.
Hemşehri, aynı yerde ikamet eden ya da aynı yerde doğmuş kişileri ifade eden kavramdır,
Ben İzmir Karşıyaka’da doğdum!
Ya siz nerede doğdunuz Cemil Tugay?
“Gazeteleri karıştırdığımız zaman Özal döneminde herkes, ‘Özal, başkan olmak istiyor. Doymadın mı sen hala?’ diyordu. Demirel atışmalarını hatırlayalım, ‘Çankaya’nın şişkosu, 864 rakımlı tepede oturan adam’ gibi söylemler vardır.”
Bu gün ben Cemil Tugay’a bırakın şişko demeyi çok kilo aldın desem hemen çok kızar değil mi?
Eski yöneticiler ne kadar yüce gönüllülermiş!
Ben bundan sonra Cemil Tugay’a HASBELKADER diyeceğim,
Hasbelkader nedir? Diye sorarsanız;
‘Rastlantı sonucu ya da tesadüfen’ biçiminde karşılık bulmaktadır.
Evet Cemil Tugay bir tesadüf üzerine büyükşehir belediye başkanı olmamış mıydı?
CHP örgütünün ÖN SEÇİMİ ile gelmediniz!!!
Demokratik bir seçimle de gelmediniz!!!!
Üstelik oldukça başarısız bir belediye başkanıydınız!!!
Lakin Özgür Özel’in yanında olduğunuz için,
Özgür Özel’in işaretiyle geldiniz!!!
İzmirlilerde istemeye istemeye gönülsüz olarak size oy verdi!
Bunu ne siz ne de Özgür Özel inkar edemez!!!
Dolayısıyla İzmirliler için zor yıllar olacak,
Hani siz efsane başkan olmak istiyorum demiştiniz ya!!!
Bunun mümkün olacağına, kendi adıma hiç inanmıyorum,
Ziya Paşa’nın deyimiyle ” İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz. Bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür.”
Cemil Tugay bundan sonra sizi kaleme alırken HASBELKADER BAŞKAN diyeceğim.
Akşama Buca cezaevi ve Basmane Cevheri ile devam edeceğim.
