Ali Rıza AvcanKENT STRATEJİLERİ MERKEZİ
rondetspoSs61gc2t07596813c999gh3uu156igu809u3514ll0007gcafu9 ·
SEVGİLİ MECLİS ÜYESİ KARDEŞİM, GERÇEK NEDENİ YA DA NİYETİNİ EVELEYİP GEVELEMEDEN, ANLAMSIZ BAHANELER YARATMADAN SÖYLEYEMİYOR MUSUN? BU KONUDA CESARETLİ DEĞİL MİSİN?
İzmir Büyükşehir Belediyesi‘nin 12 Ağustos 2024 tarihli toplantısında MHP‘li üye Bahadır Altınkeser‘in, milli futbolcu Merih Demiral‘ın bozkurt işareti yapan heykelinin yapılması önerisi, anlaşılan o ki belediye meclisindeki ihtisas komisyonlarını bayağı bir sıkıntıya sokmuş, bu komisyonlardaki “ihtisas” sahibi meclis üyeleri gerçek niyetlerini söyleme cesaretini göstermedikleri için hangi dereden su getireceklerini pek bilememişler…
Bakın görün, ihtisas sahibi insanlardan oluştuğu söylenen Kent Komisyonu kendisi için nasıl bir gerekçe uydurmuş: “5393 sayılı Belediye Kanununun meclisin görev ve yetkileri başlıklı 18. maddesinde belediye sınırları içerisinde herhangi bir yere heykel dikilmesine ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında olmayan bir konu hakkında da belediye meclisinin karar vermesi uygun olmayacağından” demiş… Oysa aynı Kent Konseyi Komisyonu daha önceki yıllarda gönüllülüğün özendirilmesi amacıyla bir heykel yapılmasını önermiş ve bu öneri İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin 8 Mart 2021 tarih, 201 sayılı kararı ile kabul edilmiş.
Her biri hak, hukuk ve adalet konularında uzman olan Hukuk Komisyonu ise şöyle bir gerekçe uydurmuş: “5393 sayılı Belediye Kanununun 18. maddesinde; belediye meclisinin görev yetkileri sayılmıştır. Bunlar arasında heykel yapılması gibi, esasen icrayı ilgilendiren bir hüküm yer almamıştır. Bu itibarla, karar organı olan meclisin görev ve yetkisinde olmayan önergedeki istem konusunun oyçokluğu ile uygun bulunmadığına” demiş.
Şimdi sorarım bu komisyonun üyelerine; tüm bir kenti, parklarını, alanlarını süsleyen heykelleri, örneğin Cumhuriyet Meydanı‘ndaki Canonica‘nın o mükemmel heykelini, Karşıyaka‘daki, Bostanlı‘daki, Bornova‘daki Atatürk heykellerini, Kültürpark‘taki heykelleri, Buca‘da Atatürk‘e benzemediği için yoğun eleştiriler alan ve o nedenle alelacele kaldırılan heykeli, Karabağlar‘daki o rezil Nasreddin Hoca heykelini, Buca‘daki Mevlana heykelini, kenti farklı noktalarını süsleyen Nazım Hikmet heykellerini kimler yaptırdı, kimler yaptırıyor? Bütçelerinden milyonlarca lira ödeme yapan belediyeler mi; yoksa bizler; yani emekli maaşı ile geçinen, gelecek ayı zor getiren yoksullar ya da kenti gökdelenlerle donatan Folkart’ın sahibi Mesut Sancak mı, gökdelenci Semiha Güneş mi, sonu “siad” ile biten “hayırsever” (!!!) ve “sanatsever” (!!!) sermaye dernekleri mi?
Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi‘nin Konak Meydanı‘na bir Atatürk heykeli dikilmesiyle ilgili 13.01.2020 tarih, 16 sayılı kararından hiç mi haberleri yok? Dikilecek bu heykelin parasının kim tarafından ödeneceğini ya da geriye dönüp aynı belediye meclisinin geçmişte bu tür kararlar alıp almadığını hiç mi merak etmiyorlar?
Tabii ki 5393 sayılı Belediye Kanunu‘nun “belediyelerin görev ve sorumlulukları” başlıklı 14. maddesinin (a) fıkrasında yazılı olan “belediye, …”kültür ve sanat”… hizmetlerini yapar“ hükmünü görmemiş, heykelciliğin bir sanat dalı olduğunu bilmemiş olamazsınız. Sadece görmek ya da hatırlamak istememiş olabilirsiniz. Ama bugün böyle bir gerekçe uydurmaya kalkarsanız, yarın başka bir heykeli yaptırmaya kalktığınızda da aynı gerekçeyle karşı karşıya kalırsınız… Ayrıca bu komik, gerçek dışı bahane ile, heykel sanatı ile uğraşan tüm heykel sanatçılarını üzdüğünüzü de unutmadan…
Korkup saklanmayın! Komik, anlamsız, gerçeğe aykırı bahaneler yaratmayın! Çıkın ortaya ve Karşıyaka’daki Dilruba Y.‘nin yaptığı gibi cesaretle gerçekleri söyleyin! Çünkü siz o koltuklara İzmirlilerin oyları ile geldiniz, onların vekilisiniz!