1. Haberler
  2. Çevre
  3. “Tarih tekerrürden ibarettir “

“Tarih tekerrürden ibarettir “

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Evet çok güzel bir söz

Türkçemiz hem sözcük hem de kalıplaşmış cümle bakımından çok zengindir. Tarih tekerrürden ibarettir sözü geçmişte yaşanmış olan bir olayın veya durumun gelecekte de tekrar edebileceği manasına gelmektedir.

Peki bizler tarihten ders alıyor muyuz?

Hiç sanmıyorum!

1910 yılında tarihimize kara bir leke olarak kazınan bir katliamı neden tekrarlıyoruz?

Her sorunumuzu hallettik, sıra köpeklerimize mi geldi?

Her gün kadınlarımız katledilmekte!

Çocuklarımıza tecavüz edilmekte!

Uyuşturucu sorunundan binlerce aile çocuklarını kaybetmekteyken,

Köpeklerimizi toplatıp uyutmak hangi akla mantığa sığmakta?

Anlamakta zorlanıyorum, yarın mecliste oylanacak,

Bu katliama onay veren milletvekilleri nasıl vicdanlarını rahatlatacak?

Köpeklerimizin yaşam hakkı milletvekillerinin oyu ile olmaz!

Bakın geçmişte 80 Bin köpek katledilmiş,

1912 İstanbul depremi yaşanmış,

İstanbul’da meşhur Hocapaşa yangını başlar ve şehir merkezinde bir çok yer tahrip olmuş,

Çok merak ediyorum TARİH TEKERRÜRDEN İBARET OLACAK MI?

1910 Hayırsızada Toplu Sürgün ve Katliamı

1910 yılında İstanbul’da 80 binden fazla sokak köpeği toplu bir şekilde Sivriada’ya gönderildi. Adaya bırakılan köpeklerin tamamı açlıktan veya birbirlerini yiyerek öldü.

İstanbul köpekleri ilk toplu sürgünlerinden birini 19. yüzyılın ilk çeyreğinde, 2. Mahmud zamanında yaşadı.

1865’te Galata’da köpeklerden kaçan bir İngiliz yüksek bir duvardan düşer ve talihsiz bir şekilde ölür. Bunun üzerine 2. Mahmut köpeklerin Sivri Ada’ya sürgün edilmesini emreder.

Şehirde toplanan köpekler kısa bir süre sonra halkın tepkisi ve uğursuzluk getireceği söylentileri üzerine adadan geri getirilir.

Aradan çok zaman geçmeden sürgün için ikinci emir Sultan Abdülaziz’den gelir. Köpekler tekrar toplanıp Hayırsız Ada’ya bırakılır. Kısa süre sonra 1865 sonbaharında İstanbul’da meşhur Hocapaşa yangını başlar ve şehir merkezinde bir çok yer tahrip olur.

Halk bu denli büyük bir yangının sebebinin köpeklerin sürgünü olduğunu söyler ve köpekler ikinci kez adadan şehre getirilir.

80 bin köpek Hayırsız Ada’da kaderine terk edilir

3 Haziran 1910’da ise dönemi belediye başkanı Suphi Beysoyundu’nun talimatıyla 80 binden fazla köpek toplanır ve Hayırsızada / Sivriada’ya götürülüp kaderk eterk edilir.

Tarihçilerin anlatımına göre Hayırsızada sadece kayaydı, dikili tek bir ağaç bile yoktu ve 80 bin köpeğin feryadı söylendiğine göre geceleri İstanbul’dan bile işitilir olmuştu.

Sesler birkaç gün sonra kesildi, zira yaşayabilmek için birbirlerini yiyen köpeklerden artık bir teki bile hayatta değildi.

Dönemin Fransız Gazetecesi Robert Gillon Hayırsız Ada önünden geçerken yaşadığı trajediyi şöyle anlatır:

“…Az sonra rüzgârla birlikte burnumuza dayanılması imkânsız pis bir koku geldi. Daha doğrusu kendimizi bu kokunun içinde bulduk. Kitleler halinde ölen köpeklerin kokuşmaya başlayan cesetlerinin kokusuydu bu! Dediklerine göre adada bekçiler vardı ve bu köpeklerle bir arada yaşıyorlardı. Adamlar ölen köpekleri kireç kuyularına atıyorlardı ama yine de bu pis kokuya engel olunamıyordu…”

Halk 1912 yılındaki İstanbul depreminin sebebini bu katliama bağlar.

0
harika
Harika
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
duygulu
Duygulu
0
komik
Komik
0
m_thi_
Müthiş
“Tarih tekerrürden ibarettir “

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gaze-temiz ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin