Yasemin Başak Arel
Kocaoğlu & Yıldırım Kardeşliği
Semt Marina'sı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan'ımız Sayın Aziz Kocaoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı İzmir Millet Vekili Sayın Binali Yıldırım ile samimi ilişkilerini her fırsatta dile getirmektedir.
İzmir menfaati olan her işte Ankara ile uyum içerisinde çalışabildiklerini vurgulamaktadır.
Son olarak birkaç gün önce kendisinin 'Başbakan' Adayı olarak işaret ettiği isim de Bu dostluktan dolayı Sayın Binali Yıldırım olmuştur. Sayın Aziz Kocaoğlu bu kardeşlik dolu ilişkilerini İzmir menfaatine işlerde müşterek kararların ve icraatların hayata geçmesinde, etkili ve faydalı kabul etmektedir.
Bu açıdan bakıldığında farklı siyasi görüşlerdeki yerel yönetim ile hükümet arasında eşi benzeri görülmemiş bir sinerji ortamı sağlanmıştır. Bu başarılarından dolayı her iki Devlet Adamını tebrik etmek gerekir.
Diğer taraftan, İzmir’in ihtiyacı olan ve yıllardan beri bekleyen birçok hayati konuda bu sinerjini etkilerini algılayamıyoruz. Çöp dönüşümü, ayrıştırılması, turizm yatırımları, golf sahaları, stadyum projeleri, suyun ikincil kullanım sahalarında yeniden değerlendirilmesi, ayrık kanal projesi gibi çok hayati konular bu dostlukların meyvelerini toplayamamıştır.
İzmir limanı yenilenememiş, turizme kazandırılmamıştır. Konteyner taşımacılığı İzmir'in kalbinden çıkarılıp Çandarlı limanına ait olduğu yere gönderilememiştir.
Çeşme limanı turizm menfaatine değerlendirilememiş, tır ve konteynır nakliyatına heba edilmiştir. Yine İzmir Güzelyalı sahil düzenlemesi kapsamında, aslında tamamlanması gereken Metro hattı yerine yüzeyde trafiği daha büyük açmaza sokacak bir plan gündeme alınmıştı...
Bu planın İzmir hayatına kefaretinin ağır olmayacağını umuyoruz. Bununla birlikte yürürlüğe sokulan Semt Marina'sı Kocaoğlu & Yıldırım Kardeşliğinin ürünü olarak İzmir halkına pazarlanıyor....
Sayın Binali Yıldırım'a Belediye Başkanlığı adaylığı esnasındaki 35’e 35 proje kapsamındaki Marina'ları hatırlatmak bize düşmez...
Sayın Kocaoğlu'na da İzmir kalkınma planları arasında bu balıkçı barınağı benzeri yapının SEMT MARİNASI tabiri ile dünya denizciliğinde bir ilki hayata geçirerek nasıl bir kalkınma ve turizm hedeflediğini sorgulamak da bize düşmez...
Burada ne kadar yat turisti beklediklerini, turizm ve istihdam planlarını, yıllık kaç milyonluk döviz girdisi sağlayacaklarını, istihdam sahası olarak ne gibi işletmelerin hizmete sokulacağını dahi sormuyoruz...
Konuşulması gereken İzmir bütçesi ve imkanları ile inşa edilen bu Marina'dan kimler faydalanacak? Ayrıcalıklı bir kesimin menfaatine İzmir kaynakları daha ne kadar peşkeş çekilecek!?
Sinerji ve dostlukların ışığında Semt Marina'sı şeklinde daha kaç icat çıkarılacak...