x
   
17.01.2016 18:21:54
Okunma: 4304
8 Yorum

Yasemin Başak Arel
İZMİR’E YAZIK ETMEYİN!

 
Türkiye ekonomisinin kalkınması için ekonomi kurmayları  projeler hazırlıyor.. Bölgenin fiziki- sosyal koşullarını, sahip oldukları özellikleri değerlendirerek o Bölgelere uygun kalkınma planları, mega projeler, bunlara uygun planlama ve devlet teşvikleri hazırlanıyor. Bu sayede, devlet ekonomiyi geliştirecek altyapıyı dizayn ediyor. 
 
80 li yıllarda Özal, Antalya’da Turizm Geliştirme Planlaması yapmıştı. Büyük hacimde turizm hareketine uygun fiziki koşullarına istinaden,  bölgede ekonomi dinamolarından Turizmi başlattı. Milyar dolar bütçeye ulaşan döviz girdisi bu planlama ile sağlandı.
 
Çeşme İlçesinde “Turizm Geliştirme Bölgesi” ilan edilen alan 20 yıldır planlama bekliyor! Antalya örneğine rakip, alternatif bir turizm planlaması, belki çok daha yüksek kaliteli ve termal kaldıracı ile birlikte Çeşme’de sağlanabilirdi.
 
2003 yılında, Termal turizmi geliştirme hedefiyle basiretsiz bir plan devreye sokuldu. Ilıca kaynağından, ilçe otellerine “Termalsu Dağıtım Şebekesi” inşa edilerek, termal turizm katledildi.  Dünyada, Böyle bir dağıtım şebekesi ile turizm yapılan bir örnek daha yok. Çünkü işlevsiz! Bunun aksine, yer altı sularının bilindiği haritalar üzerinde, turizm otelcilik yatırımları ruhsatlandırılmalıydı. Termal su ilçe otellerinde dağıtım şebekesi yardımı ile iletildi. Ve tüm otellere bu şebeke kullanım zorunlu hale getirildi. Ayrıca re-enjeksiyon sistemi için de kanallar döşendi ve bu geri basım sistemi hiç kullanılmadı. Devlet trilyonlarca lira zarara uğratılmakla kalmadı. Tüm oteller, kalitesiz- vasıfsız şebeke ile Termal turizmine devam ediyor. 
 
Yıllar yılı İzmir ve ilçeleri turizm sektöründe geri gitmektedir. Bugün İzmir ve Çeşme’de çok büyük finansal güç sahibi şirketlerin inşaat sektörüne girdiklerini görüyoruz. Gökdelen, yol, çevre düzenlemesi, rezidans konutları ve villa inşaatlarında bu inşaat devleri yatırımlar yapıyor. 
 
Örneğin Çeşme’deki sektör devlerine baktığımız zaman, sadece REZİDANS konutlarına yatırım yaptıkları anlaşılıyor. Oysa Türkiye çapında, iş dünyasının önemli iş sektörlerinde yatırımları ve iştirakleri bulunan bu firmalar, devlet desteğinden de faydalanarak TURİZM yatırımı yapabilirler. Turizm imarlı alanlarda, sit bölgelerinde, turizm yatırımı yapıyoruz diye gösterdikleri bu rezidans konutlarını inşa etmeye devam ediyorlar. Bu güç ve donanımdaki şirketlere yakışmayan üretimlerine devam ediyorlar.
 
Rezidans konutları neden hatalı? Öncelikle Turizm otelcilik yatırımı değiller! Sadece turizm tesisi yapılabilecek koylarda, çok katlı konut inşaatı üretmekten başka vasıfları yok. Bölgemizin betonlaştırılması amacına hizmet etmekle kalmıyorlar, O inşaatların yerinde gerçekten Otel inşaatı olabilse, 12 ay turizm yapan işletmeler halinde ekonomiye katkı sağlayacak. Fakat rezidans evleri, yılın birkaç haftasında konut sahiplerince kullanılan, tüm yıl boyu terk edilen yazlıklar olarak kullanılmakta. 
 
Çok büyük finansal gücü olan şirketlerin, turizm bölgelerinde turizm yatırımı yapmalarının önü açılmalı hatta devletimizce teşvik edilmeliler. GÜÇLÜ olmak, kaliteli ve sağduyulu olmayı zorunlu kılar.  Güçlü firmalar, Etik kaygısı gözetmeyen REZİDANSÇILIK zihniyetinden vazgeçilmelidir. 
 
Büyük hacimde zincir oteller, havalimanı, mega marinalar, çekek yerleri, üniversiteler, golf sahaları, futbol ve diğer spor dallarının alt yapı tesisleri, termal havuzlar, termal tedavi merkezleri ve sıralamakla bitiremeyeceğimiz türde ve çeşitlilikte TURİZM yatırımına ihtiyacımız var. Kültür tarih miraslarımız, zengin coğrafyamız, ilgiye, doğru yönlendirilmiş planlamalara ve yatırımlara aç.
 
 
Güçlü şirketler, arkalarına devlet desteğini de alarak, Sadece kendilerinin kar edeceği konut inşaatlarındansa, bölgesel kalkınma ve istihdama yönelik projelerde yer alabilirler. Devletimizin, İzmir ve İlçelerinde inşaat terörü şeklinde devam eden tutarsız gidişata dur demesi, Ulusal Kalkınma süzgecinden geçirilmiş, ROL MODEL ortaya koyması gerekmektedir. Kalkınma ve istihdam kaygısı gözetmeksizin, sadece inşaat sektörü ve sadece çimento üretimi ile Ülke kalkınması yaratılamaz!
 
İZMİR, ÇEVRE İLÇELERİ, TARİHİNE, DOĞASINAVE ÇEŞMEMİZE yazık ediliyor!.. 
 
Ulusal ve Bölgesel kalkınma ancak Devletimizin bu toprakları göz ardı etmemesi, kontrolden çıkmış inşaatlara, akıl- mantık ve vicdan çevresinde YÖN Göstermesi ile sağlanabilir. 
 
 
 

 

Etiketler:

Misafir - 20.01.2016 22:22:29

  • Besim GÜÇLÜ
  • Turizm sektörüne hiçbir katkısı olmayan yatırımlarla, turistik bölgelerimiz beton yığınına döndü . Söz konusu bölgelerde iki ay oturulacak niteliksiz kibrit kutusu villalar ve otel kisvesi altında yapılan rezidanslar, buraların yazın istishab haddini aşmasına, kışın ise metruk hayalet kasabalarına dönüşmesine sebep olmaktadır. Bu ölü yatırımların yapıp satanı zengin etmek dışında bölgenin ekonomisine hiçbir katkısı bulunmadığı gibi mevcut altyapısı yetersiz olduğu için sahiplerine de sürekli sorun olmaktadır. Senenin on ayı boş duran bu beton yığınlarını her sene iki ay için açmaya kalkmak sahiplerine büyük maddi yük bindirmektedir, öyle ki bütün sene boş oturan yerel esnaf bu süreç içerisinde para kazanmak istediği için fiyatlar suni bir şekilde şişmekte ve elektirik ,su tesisatçıları ve inşaatçıların istedikleri paralar makul sınırların katbekat üstüne fırlatmaktadır. Bu başıbozukluk oralarda ikamet eden sıradan vatandaşı da canından bezdirmektedir. Zarardan bir an önce dönülebilmesi için yazıda da söz ettiğiniz gibi turistik amaçlı yatırımların, art niyetle amacından saptırılmasını önlemek için yetkili ve sorumlu herkesin elini taşın altına koyması ve görev bilinciyle hareket etmesi gerekir ( burada maalesef bu icraatlara çanak tutan sosyal demokrat belediyeler de vardır). HASSAS VATANDAŞ larımız da bir avuç kalmış duyarlı gazetecileri baltalamak yerine hassasiyetle değindikleri sorunlar hakkında görüş bildirmeli ve gerektiğinde suç duyurusunda bulunarak, duyarlı ve bilinçli bir vatandaş olarak üzerlerine düşeni yapmalıdırlar. Aksi takdirde " Ona dedin, buna demedin; benim kampım, senin kampın; benim adamım, senin adamın " gibi kayıkçı kavgasıyla vakit kaybedilirken atı alan Üsküdar'ı geçecek, asla telafi edilemeyecek zararlar doğacaktır. Sayın HASSAS VATANDAŞ gelin elele verelim, yanlış gördüğümüz herşeyi birlikte haykıralım, birbirimizi baltalamayalım. BU VATAN HEPİMİZİN, BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR !!
  • Misafir - 19.01.2016 12:50:31

  • Mücella Eryurt
  • yazar açıkça devlete çağrı yapmış, planlama yapın demiş. anlaşılmayan ne? izmir baş aşağı son sürat kontrolsüz aşağı gidiyor. her alanda. devlet el atmalı, görmezden gelmemeli. plansız büyüyor şehir. darmadağın oldu. ekonomisi bitti, 100 üzeri istihdam sağlayan hiç bir yeni işletme açılmıyor. proje yok. plan yok vizyon yok. yerel yönetim kendi işine bakıyor. bizim çocuklarımız istanbulda iş arıyor. yemedik yedirdik, giymedik giydirdik, okuttuk, üniversite diplomalı işsizler. devlet ne zaman bizlere sahip çıkacak.
  • Misafir - 19.01.2016 10:39:31

  • Aziz Toplusoy
  • Gaze-temiz yönetimine; 1- Kendinizle gurur duymanız gerekir- toplum duyarlılığını artırdığınız ortada 2- Yüksek IQ - deneyim - akademik eğitim- bürokratik alt yapı - dünya görüşü olan presentable çevrelerden ilgi görüyorsunuz 3- Anlaşılan o ki, gündemi takip etmiyorsunuz- gündemi siz belirliyorsunuz! tebrikler
  • Misafir - 19.01.2016 08:17:36

  • hassas vatandaş
  • Vurur yüze ifadesi çok cahilsiniz bitanesi; doldurulmuşluğunuz ve yanlılığınız yüzünüze vurulunca neden hırçınlaşıyorsunuz tatlışlar;) , gerçi daha okuma - yazma, okuduğunu anlama kısmında kalmışsınız! yukarıda itham edilenlerin yanlış olduğunu yazınca neden saldırıyorsunuz? bahsi geçen işleri yapmak zorunda olanın bakanlıklar olduğunu duymak gücünüze mi gitti ? çevre ve planlama konusunda ki hassasiyetlerinizin Kemalpaşa, Kınık, Menderes, Ödemiş, Selçuk, Torbalı İlçeleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca re'sen onadığı I.Derece Doğal Sit Alanında kalan Urla Villaları, Taş Ocakları, Altınkum Planları, ÇED Raporları . . . gibi hususlarda da göstermeniz dileğiyle.
  • Misafir - 18.01.2016 20:55:19

  • hassas vatandaş
  • sayın hassas vatandaş; herkes her şeyi göremez ve bilemez. Allah'tan ki siz gibi hassas vatandaşlar da var. kanunları dizi dizi ezberlemiş, neyin nerede yanlış olduğundan haberdar. bu bilgileri burada bizlerle paylaşmak yerine siz de elinizi taş altına koysanız. hassas baseni harekete geçirip savcılığa kadar yürüseniz. bilgi arşivinizi dizi dizi kaleme aldığınız bir savcılık soruşturması açsanız. bu inciler siz ile birlikte heder olup gitmese, amacına ulaşan bir çentik atsanız??????? yüce şahsiyetinizden çok şey mi beklenmiş olur aceba?
  • Misafir - 18.01.2016 20:37:41

  • ilknur
  • alın size bir duyarlı ve de bilgili vatandaş(!) kendisi işi biliyor işe gitmiyor.. elini bir nebze taş altına koymaya çabalayana "akıl öğretecek" ismi lazım bile değil. çünkü zati şahsiyetsiz. sen gitsene, o dediklerini dile getirsene, yazsana, dilekçe versene, savcılığa suç duyurusu yapsana, dava açsana, yoooook...(!) salça olmak kafi..(!) kültürün bilgi birikimin ile ortalığı ışıldattın. afferim sana(!) kaldığın yerden devam et(!)
  • Misafir - 18.01.2016 11:01:50

  • turizm merkezi
  • 1-turizm merkezleri 2634 sayılı kanun gereği Turizm Bakanlığınca oluşturulur, bakanlar kurulu kararı ile ilan edilir 2-2634 sayılı kanun 7.maddesi gereği tarafından plan yapma, yaptırma, onama yetkisi yine Turizm Bakanlığına aittir.( bknz: Altınkum Planları) 3-644 sayılı kanun hükmünde kararname 2.maddesi gereği sit alanlarında plan yapma, yaptırma, onama yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına aittir.( bknz: Altınkum Planları) Lütfen bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmayınız! İnsanlarıda yanlış yönlendirmeyiniz! çevre ve planlama konusunda ki hassasiyetlerinizin Kemalpaşa, Kınık, Menderes, Ödemiş, Selçuk,Torbalı İlçeleri ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca re'sen onadığı Urla Villaları, Taş Ocakları, Altınkum Planları, ÇED Raporları . . . gibi hususlarda da göstermeniz dileğiyle.
  • Misafir - 17.01.2016 20:07:45

  • Besim Güçlü
  • Çeşme'nin termal su kaynakları kifayetsiz, beceriksiz, vizyonsuz adamların ellerinde heba oluyor. İlica'da termal kaynakların tam da üstüne yapılan ve çürümeye terk edilen alışveriş merkezi hakkında soruşturma açılması gerekir. Bilmemkaç kilometre ötedeki otellere termal su borusu döşeyene kadar,kaynağın bulunduğu yere termal merkez inşa etmek yerine hiçbir işe yaramayan beton yığınları inşa edip, sonrada çürümeye terk etmek ihanettir, görevi kötüye kullanmaktır.
  • Yazarın Diğer Yazıları