x
     
07.04.2017 20:35:46
Okunma: 2504
0 Yorum

Yasemin Başak Arel
HEDEF KIBRIS,,,

 
16. yüzyılda İspanyollar, Kıta yerlilerine işkence ederek altın diyarı EL-DORADO’ yu ararken, hayallerinin de ötesinde sayısız altın-gümüş madenlerine ulaşmıştı.
 
Kıta yerlilerinden sağ kalan çoluk çocuk bu madenlerde köle yapılmış, fakat çok daha fazla köle işçiye ihtiyaç doğmuştur.16.yüzyıl başlarında yenidünyaya özel, KAKAO, VANİLYA, TÜTÜN Avrupa’ya sevk edilmeye başlanmış, DOMATES VE PATATES ise, tohumları Avrupa’ya getirilerek, eski kıtada üretimlerine başlanmıştı.
 
Portekiz, Şeker Plantasyonu kurmak için,  Brezilya’da ormanları yakarken,  İspanyollar da kıtanın başka yerlerinde ORMAN YAKIYORLARDI…
 
Avrupa’ya giden gemiler, artık 20 – 30 parçalık konvoylar halinde ve savaş gemileri eşliğinde yola çıkıyordu. Ama İNGİLİZ, FRANSIZ VE HOLLANDALI Korsanlar, bazen bütün bir filoyu ele geçirebiliyordu. İspanyollar gemiler dolusu altın, gümüş ve diğer malları, Avrupalılara kaptırıyorlardı.
 
1517 yılında MARTİN LUTER ile ALMANYA’ da başlayan PROTESTAN hareket, hızla yayılmıştı.
 
1566’da KALVİNİSTLER’İN (Protestanlar) Hollanda’da isyan çıkarması, KATOLİK İspanya açısından kabul edilemez bir durumdu. İsyanları bastırmak için Hollanda’ya ordu göndermesi gerekecek ne var ki bu sorunu çözmeye yetmeyecekti.
80.000 kişilik paralı asker ordusu isyanı bastıramaz, hatta içinde bölünme yaşar ve bir kısmı isyancıların tarafına geçer. İspanyanın beklediğinden uzun süren bu zorunlu müdahaleye parası yetmez. Maaş alamayan askerleri Hollanda şehirlerinde yağmaya girişir ve bu kaotik durum 3 yıl kadar devam eder.
 
İngiliz Yasal Korsan Francis DRAKE, üstün korsanlık hizmetleriyle Kıta Amerika’sından yük taşıyan İspanyol gemilerine göz açtırmazken, Kraliçe I. ELİZABET isyan halindeki Protestanlara destek vermektedir. İngiliz Kraliçesinin, hem korsanlarından hem de siyasi politikalarından yılan İspanyollar, 1588 de İngiltere’ye savaş açarlar. Daha çok yakın bir geçmişte, PREVEZE ve CEZAYİR’ de Osmanlı donanması karşısında ağır bir hezimete uğramasına rağmen, İspanyollar kendi donanmalarını, YENİLMEZ ARMADA diye adlandırmaktadırlar.
 
Aynı anda İngiltere, Fransa ve Hollanda ile savaşta olan İspanyollar, İngiltere’ye mağlup olur.
 
O dönem Fransa’da Protestan İsyanlar baş göstermiş, Katolik İspanyollar, diğer ülkelerde olduğu gibi burada da Katolik kilisesinden taraf olmak kaydıyla isyanları bastırmak üzere asker göndermişlerdir.
 
1598- 1604 yılları süresince devam eden, İngiliz- Fransız- İspanyol ihtilafları bir dizi anlaşma imzalanarak son bulur. İspanya Katolik İrlandalılara yaptığı GERİLLA yardımlarını keser. Sonunda İspanya, İSPANYOL HOLLANDASI( bugünkü BELÇİKA) ve PORTEKİZİ kaybedecektir.
 
Yine de İspanyol MEGALOMANYASI doruktadır.
 
OLİVERS DÜKÜ, TANRI İSPANYOLDUR,,,,HATTA TANRI SANKİ İSPANYOL HALKININ BİR PARÇASIDIR.(.!!)Demiştir.
 
Onlara göre, TÜM HRİSTİYANLAR İSPANYOLCA KONUŞMALIDIR!!!!
 
Yeni Kıtada soykırımdan kurtulan yerli halk ve oraya Köle olarak götürülen Afrikalıların, kafalarına silah dayayarak,
 
KATOLİK OL! ,,İSPANYOLCA KONUŞ! ,,YA DA ÖLÜMLERDEN ÖLÜM BEĞEN!,,,diyen İspanyollar, artık “HERŞEYİ YAPABİLİRİZ” düşüncesiyle hareket etmekteydiler.

 

Venedikliler de her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlardı!  KUDÜS ’ü aldıkları zaman, bütün Müslümanları ve Yahudileri katledip, hazine ve servetlerine el koyan Haçlılar, çok kan dökmüşlerdi! Latince belgelerde, “Söylesem de inanmazsınız! Kral Süleyman Tapınağı Meydanı, ayak bileklerine kadar kanla kaplıydı! “şeklinde çok sayıda açıklama vardır. Selahattin EYYÜBİ Kudüs’ü aldığında böyle yapmadı. Hıristiyan halka dokunmadı. Haçlılara, Avrupa’ya dönmeleri kaydıyla serbest geçiş izni verdi.(1187) Fakat bunların bir kısmı, Avrupa yerine, Kıbrıs’a gitti. Ada Önce Tapınak Şövalyeleri denen bu grubun, daha sonra Fransızların, en son olarak 1468 de Venediklerin hâkimiyetine geçecekti. Bu devletler, haçlılar zamanından beri, Doğu Akdeniz’de korsanlık yapıyor, Hacıları ve İstanbul -Mısır trafiğini taciz ediyorlardı. Başlıca geçim kaynakları korsanlıktı! Yeni Sultan, II: SELİM’ e Mısırdan gönderilen hediye filosunu ele geçirince, Osmanlı donanması harekete geçmiştir. LEFKOŞE ve MAGOSA’ daki zorlu mücadelenin ardından 1570- 1571 yıllarında adayı ele geçirmişlerdi. Kıbrıs’a Osmanlı’da, BEYLERBEYLİĞİ statüsü verildi.
 
Türklerin Kıbrıs’ı almaları, Avrupa’da çok büyük tepkilere yol açtı.
 
PAPA V: PİO, Türklerin KIBRISI alması üzerine, başta İspanya, Ceneviz, Venedik Cumhuriyeti ve papalık Donanmaları, daha sonradan Malta’nın da içinde bulunduğu 5 prensliğin iştirakiyle yeni Haçlı Seferini Düzenledi. Bu HAÇLI SEFERİNİN adı artık KUTSAL İTTİFAK olacaktı.
 
Osmanlı Divanı, uzun tartışmalardan sonra Donanma Komutanlığına, bir Kara Kuvvetleri Komutanı olan MÜEZZİNZADE ALİ PAŞA’ yı getirdi. Haçlılar, Avusturyalı JOHAN’ ı Donanma Komutanlığına getirdiler. DON KİŞOT’ un yazarı CERVANTES savaşa katılacak, daha sonra İNEBAHTI için, “TARİHİN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK DENİZ SAVAŞI” diyecekti.
 
1571 de Osmanlı Donanması, kendi sularına giren Haçlı Donanması ile ADRİYATİK DENİZİNDE ÇARPIŞTI. Haçlılar karşısında ağır bir yenilgi aldı. Osmanlı, yaklaşık 200 gemi, 30.000 ölü ve yaralı, 3000 kadar esir düşmüş gemi ve asker kaybederken, Donanma Komutanı Müezzinzade Ali Paşa dâhil birçok Komutan ve Sancak Beyini Şehit verdi. Haçlı donanmasıysa yaklaşık 12 Kadırga, 9000 civarı ölü ve yaralı asker kaybına uğradı. Zaferin ardından Avrupa’da yer yerinden oynadı. Ele geçirilen 60 kadar Osmanlı gemisi ve şehit Kaptan Paşa’nın Sancakları, Avrupa Limanlarında teşhir edildi. PAPA kendi donanmasının Komutanı MARKO ANTAN adına ROMA’ da fener alayı düzenledi. Avrupa’nın her yerinde şenlikler yapıldı. Sonradan Venedik’te bir ZAFER ABİDESİ inşa edildi.
 
KIBRIS YÜZÜNDEN  O GÜN AYAĞA KALKAN HAÇLILAR, BUGÜN DE KIBRIS İÇİN AYAKTADIR!!!
 
Kıbrıs’ın bugünkü önemi, Türkiye için 1571’deki algılamanın çok ötesindedir.
 
Haritaya bakan herkes görecektir ki, Ada muazzam bir uçak gemisi veya donanma üssü olarak, SÜVEYŞ Kanalı, Enerji Kaynakları Koridoru ve Orta doğunun girişinde EN ÖNEMLİ HÂKİMİYET NOKTASIDIR. Türlü ayak oyunları ve savaşlarla Akdeniz ve Ege’de tüm adalarını kaybeden Türkiye açısından, geriye kalan tek çıkış noktası Kıbrıs’tır. TÜRKİYE İÇİN KIBRIS, AVRUPA BİRLİĞİNDEN DE ÖNEMLİDİR. DÜNYA DA HİÇ BİR BİRLİK UZUN SÜRE DEVAM ETMEMİŞTİR. Son olarak Sovyetler Birliğine ne olduğunu herkesin düşünmesi gerekir. Bugün 27 ülkeden oluşan Birlik, yine AYNI HAÇLILARDIR.
 
Son AB Raporunda
 
-Türk ordusu Kıbrıs’tan çekilmelidir,
-MAGOSA açılmalıdır,
-Sonradan gelen Türkler sorunu çözülmelidir
-Ayrıca Kıbrıs işi hallolmadıkça hiçbir müzakere başlığı kapatılmayacaktır, denmiştir.
 
Eğer kendi koydukları kuralları çiğnemeyip, Güney Kıbrıs’ı Birliğe almasalardı, bugün Kıbrıs’ı konuşamayacaklardı. Ama bu ayak oyunuyla Kıbrıs’ın büyük parçasını kurtardılar ve şimdi kalanını elde etmek için hazırladıkları tuzaklara düşmemizi bekliyorlar.(!)
 
BÖL VE YÖNET ONLARIN EN SEVDİKLERİ POLİTİKADIR. 21. YÜZYILDA DÜNYA SAHNESİNDE TEKRAR ÇOK KUTUPLU GÜÇ DENGELERİ KURULMAKTAYKEN, BU BİRLİK HAÇLILARININ YENİDÜNYA DENGELERİ İÇİNDE HİÇBİR ROLÜ OLMAYACAKTIR.!!!!
 
 
BAŞAK YASEMİN AREL

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları