Tahsin Güzel
Türkiye, İslam ve Fransa Üzerine..
Cezayir 1830'dan 1962'ye kadar yani toplam 132 yıl süreyle Fransa’nın işgalinde kaldı. Bu süre içinde Cezayir halkı da kesintili olarak bağımsızlık savaşları verdi. En şiddetli savaş ise 1954-1962 arasında gerçekleştirilen büyük bağımsızlık savaşıdır. Bu süre içinde Fransız işgalciler 1,5 (bir buçuk) milyon Cezayirliyi hunharca şehit etmişlerdir. Fakat Fransa’nın Afrika'da gerçekleştirdiği tek katliam Cezayir katliamı değildir. Fransa hemen hemen girdiği tüm Afrika ülkelerinde benzer katliamlar gerçekleştirmiştir.
Allah aşkına dünya haritasını önünüze alın ve bir bakın Fransa nireee Cezayir niree? Hani çocuklarımız küçükken doktorculuk, öğretmencilik falan oynarlar ya işte bu medeniyeti sözde yaşayan Avrupalılarda “sömürgecilik” oynamış ve her biri Afrika’da bir ülke gasp edip insanlarını katlederek doğal kaynaklarını çalmışlardır. Fransa’nın Cezayir’de yaptıklarını burada iki cümleyle anlatmam mümkün değil, kütüphanelerde araştırın, anlayacaksınız…
Bunları yazarken Paris katliamına bir kılıf ya da sebep oluşturmaya çalıştığımı anlamayın sakın. Medeniyetin ve özgürlüğün beşiği Fransa’nın, Paris katliamını sebep göstererek Müslümanlar üzerinde ve dinimize karşı takındığı ön yargısının haksızlığını ifade etmeye çalışıyorum. Madem İslam dinini DAİŞ’in katliamlarıyla özdeşleştirmeye çalışıyorsunuz, o zaman Fransa’nın Cezayir’de, İtalya’nın Libya’da, İngiltere ve Amerika’nın dünyanın her yerinde yaptığı katliam ve doğal kaynak gaspı Hıristiyanlık dininin bir gereği midir?
Yıllarca “O olmasaydı okullarımızda Fransa bayrakları dalgalanırdı” diyen ama şimdi sosyal paylaşım profillerine Fransa bayrağı yerleştiren içimizdeki bazı geri zekâlılar; Ya da, Paris katliamını Türkiye’nin üzerine yıkalım, hükümet zor durumda kalsın alçaklığını “Katliamın yolu Ege’den geçti” ve “2 saldırganda sahte Türk pasaportu çıktı”, “Paris’te Türk izi” başlıklarıyla manşetlerine taşıyan soysuzlar; "Hatay 1938 yılına kadar Fransızların işgali altında kalmıştır. 20 yıl boyunca işgal altında bulunan şehrimizin insanları katledilmiş, Dörtyol, Kırıkhan, Samandağ, Altınözü gibi ilçelerimiz yıkılmış, bu da yetmiyormuş gibi kaynaklarımız kullanılmıştır. Ayrıca, iskenderun ve tüm Hatay'ın işgali, 1789 Fransız İhtilali'nin sonuçları olan insan hakları, barış, kardeşlik, eşitlik gibi ilkelerle bağdaşmamaktadır." Diye AİHM'e başvurarak Fransa hakkında 2 milyar Euro'luk dava açan Hatay’lı iki öğretmenimizden utanırlar mı acaba?
Paris'te meydana gelen saldırılar sonrası EURO 2016'nın Fransa'da düzenlenmesiyle ilgili şüpheler oluşmuş ve gözler UEFA'ya çevrilmişti. UEFA'nın açıklamasına göre EURO 2016 planlanan tarihte planlanan şehirlerde düzenlenecek, programda herhangi bir değişiklik olmayacakmış, Salihli Belediyespor'un Porto Rikolu milli voleybolcusu Ocasio ise, Ankara'daki patlamanın ardından Türkiye'den ayrılmıştı.
Kıssadan hisse; Batılı devletler laikliği savunurlar, Müslüman bir devletin dini kurumlarının devlet yönetimine karışmasını istemezler, fakat kendi dini kurumlarını idari işlerine karıştırırlar. Yönetimi bile şekillendirirler, dahası kiliseler birçok askeri işgallerin planlandığı ve motive edildiği yerlerdir. Papazlar bunu büyük bir onurla yaparlar…
Filhakika, barbar, kapitalist ve katil AB’nin her icraatı ahlaksızcadır…Ben bunları yazarken terbiyemi muhafaza etmeye çalışıyorum, ama siz okurken istediğinizi söyleyebilirsiniz…