x
     

Sn Başkan, bu satışlarda..,

17 Kasım 2015 Salı , 21:22
Okunma: 3323
4 Yorum

Rekabet koşulları oluşmuş oluyor mu?

 

Seferihisar Belediyesi,  2 Aralık 2015 tarihinde saat 10.30 ve 11.00 saatlerinde belediye ait taşınmazların ihalesine çıkıyor.

 
2 adet tatil köyü ve plajının bulunduğu arazileri 19 Milyon 800 Bin TL satıyor.
 
Piyasa değeri 300 Milyon TL olarak zikredilen taşınmazlar 19 Milyon 800 Bin TL.
 
İhale şartnamesinde “3026 ada 3 parsel üzerinde Neptün Turizm ve Ticaret Anonim Şirketi  lehine 21/08/1985 tarih ve 2654 ile1034 yevmiye no.lu sözleşmeler, 03/02/2009 tarih  0640 yevmiye no.lu sözleşmede belirtilen şartlarla 02/11/2032 yılına kadar Üst Kullanım hakkı  tescillidir. Muhammen bedel taşınmazın çıplak mülkiyetine ilişkin olup; üzerindeki tesisi kapsamamaktadır. Satış, taşınmaz üzerindeki irtifak ve üst hakları ile yükümlü olarak yapılacaktır.” Diyor.
 
Bu ne demek? İçinde kiracı var ve süresi 2032 yılında bitiyor diyor!
 
Yani alıcı aldığı yere, 2032 yılında ayak basabilecek diyor!
 
Bu durumda hiç kimse, üst hakkı ile satın almaz!
 
Hiç kimse 17 yıl yaralanamayacağı yere para vermez!
 
Bu durumda sadece içindeki alır!
 
Bu durumda ihaleye katılım ve rekabet koşullarını zedeler!
 
İhaleye kimse katılmaz!
 
İçindeki kiracı yani kullanım haklarına sahip kişi kendisi yada örtülü olarak başkasına satılır!
 
Rekabet koşulları oluşmayan ihaleye fesat karışmış olur mu?
 
Daimi üst hakkı sonlanmadan bu taşınmazlar ihale edilemez!
 
Bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz, ihalenin iptali için gerekli tüm işlemleri kamu adına yapacağız.
 
Kısaca bu ihale kararına bir göz atalım;
 
21 Eylül Pazartesi günü saat 11.30’da olağanüstü toplanacak olan mecliste toplam 6 parselin satışı görüşülüp karara bağlanacak.
 
O tarihte sormuştuk “Gayrimenkullerin satışı için olağanüstü meclis toplantısı ne zamandan beri başkanlık makamında yapılmakta?” diye yazmıştık.
 
6 parselden biri, 776 Ada 1 parsel incelendiğinde ise, 62.162.00 metrekare TEOS OTEL adlı otel karşımıza çıkmakta idi. TEOS Otel Soyer Ailesinin işletiminde değil mi?
 
TEOS Otelin fotoğrafında bir detaya dikkat çekmek istiyoruz.
 
 
İddialara göre, siyah ile belirtilen yer Tunç Soyer'in oturduğu ev, kırmızı ile işaretli yer ise Tunç Soyer'in kardeşinin oturduğu ev.
 
Konuya ilişkin Nivent Kurtuluş kendi köşesinden yazacakları var.
 


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 18.11.2015 22:50:33

  • Cesamin ÖZKAN
  • Bu davranış, bir zamanların başarılı Seferihisar belediye başkanlarının beldesine kazandırdığı, beldesine birikim yaptırdığı alanlardaki değerleri satıp, bu günün başarısız yönetiminin dertlerine çare bulmaktır. Ancak bu metod hiç bir ekonomide olumlu sonuç doğurmamıştır. İşte örneği ortada Petkimi neredeyse bir yıllık karına sattılar ve ne oldu. Ulusal ekonominin kendi dinamikleri üzerinde kalkınmasını büyümesini sağlayan bu kamuya ait değerler birilerine peşkeş çekilerek istidam alanından olundu ve ekonominin diğer birimlerinin girdisini sağlayan bu yapılar ulusal ekonomiyi kalkındıracak yapılara değil, ekonomimiz vurmayı amaçlayan yurt dışı olşumlara katkı sunar birimler haline dönüştürüldüler. Tunç Soyer de bu çarpık kapitalist davranışı benimsemiş. Oysaki sol, sosyal demokrat kafalar satmaz, onlar değer yaratır üretir ve halka mutluluk sağlar. Bana göre eğer gelir getiren bir birim satılıyorsa orada halkın yararının gözetilmesi adına bir şey beklemek aptallıktır. Ve ben bu tür satışların ardında başka motivasyonların olduğuna inanırım.
  • Misafir - 18.11.2015 21:23:10

  • damla aktan
  • sitta mitta.. yolunu bulmuş,, malı götürüyorlar demek.. hayırlı işler
  • Misafir - 18.11.2015 08:52:12

  • Hukuk Devleti Duyarlı Toplum
  • Yasaları çiğnemenin büyüğü küçüğü olmaz. Suçu işleyenin gücü Devletin gücünün üzerinde olamaz. Bekir Çoşkun'un bugünkü yazısı. Okumanız gerekir. http://www.sozcu.com.tr/2015/yazarlar/bekir-coskun/damat-988647/
  • Misafir - 17.11.2015 22:10:34

  • Ne Hallere Geldik
  • Seferihisar belediyesinin gayrimenkul satışları konusunda Nivent hanımın duyarlığını kutlamak gerekir. Ne biçim milletiz ki gelen bizleri enayi yerine, giden salak yerine koyuyor. Nivent Hanımın özelliği ve önemi bu noktada çok net olarak ortaya çıkıyor, "Toplumsal Duyarlılık". Şimdilerde yerleştirilmeye çalışılan biat kültürü ile değil de çağdaş bir anlayış ile eğitilen duyarlı toplumlarda, toplumun bireyleri olan bitene ilgi duyar, olanı biteni izler, bilgilenir, birbirlerini bilgilendirir ve toplum zararına olan, menfaat sağlama unsuru görünen bu tür olaylara yol açılmaması için gereken tüm çabalar içerisinde olurlar. Maalesef bugün için Nivent Hanım ve Temiz İzmir Derneği son derece yanlız olarak bu yönde inanılmaz bir çabayı sürdürmektedirler. Onlar olmasa neredeyse kimsenin hiçbir konuda "Dur bakalım arkadaş bu ne biçim iştir" dediği, diyeceği yok. Yazık, çok yazık.
  •