x
   

Sema Hanım Hukuk Dersi Verdi!!

26 Kasım 2015 Perşembe , 00:07
Okunma: 2928
1 Yorum

Bizde dersimizi çalıştık.

 

Konak belediye başkanı Sema Pekdaş sorularımızdan rahatsız olmuş olacak ki sorularımızı yanıtlamak yerine hukuk dersi vermeye kalkmış.

Kendilerine saygı duyuyoruz ancak yasa ve yönetmelikleri ve en önemlisi haklarımız çok iyi bilmekteyiz. 
 
Önce sorduğumuz soruyu yayınlayalım ki ne olduğunu anlayabilesiniz!
 
Sn Yetkili
1-Gözde Hastanesi mevcut bina ruhsat eklerine uygun mu?
2-Gözde Hastanesi ek binanın inşaat ruhsatı verildi mi? Verildi ise hangi tarihte verildi?
3-Eğer İnşaat Ruhsatı verilmedi ise, Mevcut Hastane yanına yapılan ek bina, ruhsat almadan nasıl inşaata başladı?
4-Ruhsat almadan inşaata başlandı ise, şehrin göbeğinde olan bu inşaat Konak Belediye yetkililerinin gözünden nasıl kaçtı?
5-Kaldırım üzerine yapılan cam bina yapılması, hangi yasa ve yönetmeliklerde var?
 
Gelen yanıt;
 
Sayın Nivent KURTULUŞ,
Belediyemiz Bilgi Edinme Birimine yapmış olduğunuz başvurunuz ilgisi nedeniyle Belediyemiz  İmar ve Şehircilik Müdürlüğünce incelenmiş olup, söz konusu Müdürlüğün cevap yazısında “ İzmir ili, Konak İlçesi, Gaziler Caddesi No:353/4 Yenişehir İzmir adresinde bulunan taşınmaza ilişkin bilgi istenmiştir.
4982 sayılı Bilgi Edinme Kanununun “Amaç” başlıklı 1. Maddesinde yer alan; “Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.” hükmü ile kanunun konuluş amacının kişilerin bilgiye ulaşmasının sağlanması olduğu, bu hakkın kullanımının kişilere denetim ve yaptırım hakkı tanımadığı ifade edilmiştir.

Yine 4721 sayılı Medeni Kanununun 2. Maddesinde de “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü yer almaktadır. İlgi sayılı yazı ekindeki başvuruda talep edilen hususlar, başvuru sahibi ile herhangi bir hukuki veya fiili menfaat bağı bulunmayan konulara ilişkin olup, başvurular hakkın kötüye kullanılması niteliği taşımaktadır. Bu sebeple emsal Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulu kararları dikkate alınarak 4982 sayılı yasaya dayalı olarak yapılan başvurunun reddi gerekmektedir.” denilmektedir.
Bilgilerinize rica ederiz.
 
4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunun her bir maddesini ezbere biliyoruz.
 
İsterseniz bir kere daha sizleri haddimiz olmayarak bilgilendirelim.
 
Siz 4982 yasayı bir kenara koyup Medeni Kanunun 2. Maddesine atıfta bulunmuşunuz.
 
Madde 2 - Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Haklarımızı çok iyi biliyoruz, ya siz bulunduğunuz makamın gereklerini tam yerine getiriyor musunuz?
 
Gözde Hastanesi Malatya’lı olduğundan mı koruma altında?
 
Biz sizi uyarıyoruz, kamu menfaati adına diyoruz ki, ilçenizde ruhsat eklerine uygun olmayan bir hastane var gereğini yapın diyoruz.
 
Bizim uyarımızdan sonra gereğini yapıyorsunuz değil mi?

Üstelik belediyenin kasasına ruhsat eklerine aykırılıktan,  154.284,00-TL (Yüz elli dört bin iki yüz seksen dört lira) ceza kesiliyor. Bu bizlerin cebine mi giriyor yoksa belediyenin kasasına mı giriyor?
 
Şimdi biz ihbar ettiğimiz için dürüst olmuyor muyuz?

Biz sizi uyarmakla bilgi edinme hakkını kötüye mi kullanmış oluyoruz?
 
Bilgi edinme hakkının demokratik bir devlet için ne derece önemli olduğunu vurgulayan G. Loukis LOUCAIDES’e göre “bilgi edinme hakkı herkesin hiç bir devlet müdahalesi olmaksızın kendi seçimi doğrultusunda veya basın ve diğer haberleşme imkânları ile her türlü bilgiyi elde edebilmesini, hiç bir devlet müdahalesi olmaksızın tüm özel kaynaklardaki bilgiye ulaşabilmesini ve devletin elinde tuttuğu kamuyu ilgilendiren her türlü veriye erişebilmesini ifade etmektedir.”
 
Bilgi Edinme Hakkı’na kaynaklık eden ve bu hakkı besleyen bir diğer ilke ise açıklık ilkesidir.
 
Şeffaf ve gün ışığında bir yönetim için bilgi edinme hakkı zaruridir. Açıklık onu kullanmak isteyen kişinin elinin altındaki güçlü bir kontrol aracıdır. 
 
Yönetimde açıklık idarenin yaptığı işlemleri herkesin ve en başta ilgililerin görmesi, bilmesi ve öğrenmesidir. Böylece vatandaş İdare’de neler olup bittiğini bilgi edinme yolu ile öğrenebilecektir.
 
Kaldı ki biz, Temiz İzmir Derneği'yiz Kuruluş tüzüğümüzün 4. Maddesinde “Merkezi ve Yerel Yönetimler tarafından yapılan her türlü düzenleme ve uygulamaların Anayasa, Mevcut Yasalar ile Uluslararası Sözleşmelere, adalet ve hakkaniyete uygunluğunu denetleme ve bu konuların takipçisi olmak.” Var ne yapalım tüzüğümüzün gereklerini yerine getirmek gibi bir misyonumuz var!                                                                                                       
“Bilgi Edinme Hakkı Kanunu Tasarısı ile Avrupa Birliği Uyum ve Adalet Komisyonları Raporları”nda “bilgi edinme hakkı demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün gereklerinden olarak tanımlanmış ve bilgi edinme hakkı, bireylere daha yakın bir yönetimi, halkın denetimine açıklığı, şeffaflığı sağlama işlevlerinin yanı sıra halkın devlete karşı duyduğu kamu güvenini daha yüksek düzeylere çıkarmada önemli bir rol oynadığı, kullanılan bu hak sayesinde hem halkın devleti denetimi kolaylaşmakta olduğu hem de devletin demokratik karakterinin güçlendiği” belirtilmiştir.
 
29.11.2002 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Hükümet Programı’nda “Bilgi edinme hakkı, toplumun bütün kesimlerinde yaygınlaştırılacak ve Kamu yönetiminde gereksiz yere genişletilen “gizlilik kültürü” ile mücadele edilecek, kamunun bütün iş ve işlemlerinde şeffaflık asıl, gizlilik istisna olacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
 
Bilgi edinme hakkı ise bugün Dünya’nın birçok ülkesinde bir “hak” olarak değerlendirilmekte ve demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru sayılmaktadır. Bilgi edinme hakkının temel hak ve özgürlük olduğunu öne sürenler ise hayli fazladır. 
 
Kanımızca bilgi edinme hakkı, bir temel hak ve özgürlük olan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinden ayrı düşünülemez. Keza Anayasa’nın “Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti” başlıklı 26. maddesine göre: “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.”
 
Kanun metninden de açıkça görülüğü üzere haber ve fikir alma hakkı, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti kapsamındadır. Bu hak resmi makamların müdahalesi olmaksızın kullanılacaktır. Bu hakkın kısıtlanması Anayasa’ya aykırılık teşkil edecektir.
 
Umarım anlatabildik ve sorumuzun cevabını almak üzere bir kez daha belediyenize yollayacağız.
 


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 26.11.2015 09:30:15

  • Cesamin ÖZKAN
  • Bu söylemleri, bu yaklaşımları ve bu tutum ve davranışları Sema Pektaş'tan görüyor olmak gerçekten bu ülkenin güzel geleceği adına biraz umutsuzluk duygusu içine girmektir. Ancak biz elbette ve asla umutsuz değiliz olamayız çünkü bu ülkeye Ulu önder Atatürk gibi bir kişilik nasip olmuş ve onun kurduğu, gençliğe o güzel hitabesi ile emanet ettiği bu cumhuriyette bu ülkede asla umutsuz olunamaz. Sema Pektaş hukuk kökenli biriydi değilmi, ve bu kişi Manisa'daki o gençlerin savunucusuydu değilmi. Hukuktan haktan adaletten insanlıktan yan bir avukat, bir kişi idi değilmi ?. Şu an Konak belediyesinin başındaki bu kişi aynı kişi olabilirmi. O koltuk insanın asli mesleğini, demokrat, onunda ötesinde sol düşüncesini dönüştürmüş, yada rafamı kaldırmış ?. Her şey bir yana, başkan olmadan önceki tüm donanımı ve kişiliği ile var olmaya devam ettiğini söyleyebilecekse eğer Sema Pektaş, Temiz İzmir derneğinin bu çalışmalarından son derece mutluluk duyması gerekir ve hatta belediyesinin bir odasını bu tür derneklere ayırır onlara bu çalışmaları için teşekkür eder ve bu sivil toplum kuruluşlarından yararlanır. Tam tersine denetlenmekten, şeffaf olmaktan kaçınmakta, bana göre bunun nedeni verimsiz, başarısız, şeffaflıktan rahatsızlık duyma nedeni olabilecek tarzda işler yapıyor olmalarıdır. Yoksa bu bilgileri vermekten kaçınılması başka türlü açıklanamaz. Yaptıkları işlerden emin olanlar bırakın birilerinin bilgi istemesini, bu bilgileri istenmeden yayınlar ve halkımızı bilgilendirirler. Ne yazıkki Sema Pektaş bu davranışı ile en büyük hatasını yapmaktadır. Belediyeciliği adına tonlarca hataları kat be kat katlayacak bu davranışın kökenin hukuktan kaçma yatmaktadır. Eğer bir yerde hukuk tanınmaz ise ve etrafından dolanılarak olumsuzluklar kotarılmaya çalışılıyor ise helede bunu hukuk kökenli üstelik baro başkanlığı yapmış bir kişi yapıyor ise işte oradan halkımız adına hak adına, o gözleri bağlı elinde terazi ile temsil edilen hukuk adına bir şey beklemeyin. Ben şahsen Sema Pektaş tan beklemezdim Aziz Kocaoğlunun belirlediği bir kişi olmasına rağmen. Temiz İzmir Derneği ve başındaki Nivent Kurtuluş o kadar etkili ve güzel görev yapıyorlarki bakın hukuk kökenli sosyal demokrat geçinen bir kişiye bile hukukun sulandırılmasını yaptığı işlerden dolayı zorunlu kılıyor. Kutluyorum sizin kişilere kurumlara vermiş olduğunuz ve onlarda yeterince bulunmayan hizmet içi eğitim niteliğindeki bu işlerinizi. Çok yukarı normlarda bir niteliğiniz var. Çok kısa sürede yerel yönetimler, hukuk, sosyal devlet, kamu yönetimi, gibi bir çok alanlarda, şu an görev yapanları cepten çıkartacak bir konuma geldiniz. İşte Atatürk'ün ilkeleri ile yoğurulmuş neferler her zaman her yerde bu ulusun haklarına sahipte çıkarlar, o hakları gasp edenlere karşı gereken derside verip onları bertaraf etmesinide bilirler. Türk kadını, Atatürk kadını Nivent Kurtuluş gibi olmalıdır helede kadınsa tüm yaşamsal alanlardaki haksızlıklara daha duyarlı olmalıdır.
  •