Sormak istiyoruz, hala gururlu musunuz?
Pazar Akşamı sizlerle, Aziz Başkanımızın Ankara’dan getirdiği, Dr Buğra Gökçe’nin sosyal medyada paylaştığı;
“Bugün önemli bir gündü...
Önce Alaybey’de 630 araçlık katlı otoparkımızı açtık..Ardından Mithatpaşa’da denizin 16m. altında 900 m’lik altgeçit-tünelden Başkanımız ilk geçişi yaptı ve trafiğe açtık..Üzerinden tramvayın geçeceği meydan yapacağımız bu tüneli adımlarken gururlandık!.”
Paylaşımından sonra kaleme aldığım,
..,Raporda yer alan Kamu Zararı, 1 Milyon, 5 Milyon, 10 Milyon değil 17 Milyon küsür,olduğunu yazmış, Sayıştay Raporunun tüm ayrıntılarını sizlerle paylaşacağım diye sonlandırmıştım.
Söz verdiğim gibi buradayım,
Öncelikle benim en sevdiğim konudan başlamak istiyorum,
Sayıştay Raporuna giren, İMAR ile ilgili kısımlarından başlamayı tercih ettim.
Sayıştay Raporuna giren imar ile ilgili kısımlarını, İzmir Valiliği’ne, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne onlarca kez sormuşuz,
Sorularımızı ve cevaplarını da sizlerle paylaşacağım,
Sayıştay Raporuna yansıyan,
“4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Temel İlkeler” başlıklı 5 inci maddesinde; “İlgili mevzuatı gereğince Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli olan işlerde ihaleye çıkılabilmesi için ÇED olumlu belgesinin alınmış olması zorunludur.., “
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 19.04.216 tarihinde, ÇED Yönetmeliği kapsamında yapılan iş ve işlemler hakkında bilgi istemişiz,
İl Müdürü Selahattin Varan imzalı yazıda, “.., projelere ilişkin alınmış tüm izin, ruhsat vb belgelerin ivedilikte istenildiği” yazısını yolladılar,
Bir ay sonra tekrar sormuşuz,
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, 10.05.2016 tarihinde, “Buranın ÇED Süreci tamamlandı mı” diye,
İl Müdürü Selahattin Varan imzalı yazıda,
"İBB’den bu konu ile ilgili bilgi, belge talep edilmiştir.”
Aynı soruları büyükşehir belediyesine de sormuşuz;
Buğra Gökçe imzalı yazıda;
“.., ÇED gerektirmeyen söz konusu çalışma, İzmir kentinin alternatifi olmayan ana arterindeki ulaşım sürekliliğinin sağlanması açısından önem ve afet vb durumlar için de büyük öncelik taşımaktadır.”
Sayın Buğra Gökçe’de yazıyı yazdırırken, AFET vb durumları cevabın içine sıkıştırmış. Çünkü yönetmelikte diyor ki,
“..,ancak doğal afetlere bağlı olarak acilen ihale edilecek yapım işlerinde CED Raporu aranmaz" denilmekte,
Sayın Buğra Gökçe, İzmir'de bizim bilmediğimiz bir afet oldu da, haberimiz mi yok?
Şimdi gelelim imar planı ile ilgili Sayıştay Raporuna takılanlara;
"Aynı kanunun “İdarelerce uyulması gereken diğer kurallar” başlıklı 62 nci maddesinde; c) Yapım islerinde arsa temin edilmeden, mülkiyet, kamulaştırma ve gerekli hallerde imar işlemleri tamamlanmadan ve uygulama projeleri yapılmadan ihaleye çıkılamaz."
Biz bu konuyu da yazdık. Hem de defalarca, kaleme aldık,
İlgili yerlere yazdık,
Bununla ilgili Buğra Gökçe imzalı yazıda;
“.., talep edilen dolgu alanını da kapsaması sebebiyle yeni imar planı teklifine gerek olmadığı bildirilmiştir.”
Sayıştay Raporu öyle demiyor ama,
“..,söz konusu deniz dolgusunun yapılabilmesi için idarenin valiliğe teklifte bulunması, valiliğin görüş vermesi, verilen valilik görüşü ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilir. Bakanlık da konusuna göre ilgili kuruluşların da görüşünü alıp inceler. Bakanlığın uygun bulması hali ile ilgili idare uygulama imar planını hazırlar. Bir deniz dolgusu yapılabilmesi için tüm izin süreçlerin tamamlanması gerekmektedir.
Ancak idare bu süreçlerin hiçbirini yapmadan, izinsiz, yasalara aykırı ve de imar planını tamamlamadan söz konusu deniz dolgusunu yapmıştır.
Ayrıca deniz dolgusunun üzerine yapılabilecek yapılar için de Maliye Bakanlığından izin alınması gerekmektedir. Tüm bu hususlara aykırı şekilde deniz dolgusu yapılması mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
Ancak büyükşehir belediyesi kanunların tüm emredici hükümlerine aykırı olarak yukarıda açıklanan süreçlerin hiçbirini yerine getirmeyip, aksine aşağıda açıklandığı üzere kanuna aykırı başka yollar yaratmaya çalışmıştır.”
2015 ve 2016 tarihli yazılarımızdan biri
Devamı yarın,