x
     
28.05.2020 21:59:21
Okunma: 3423
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
PES ETMEK (5)

 

Geçen gün yazdığım yazımın sonunda, peki bu davaların sonucu ne oldu diye sonlandırmıştım,
 
ABDUL BATUR ve bürokratlarına hiçbir şey olmadı,
 
İlk şikayetim üzerine verilen, soruşturma izni sonrasında,
 
9 Asliye Ceza mahkemesinde, 
 
Abdul Batur ve bürokratları ceza aldı,
 
Abdul Batur,ÜÇ AY ÜÇ GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, 
 
Suçun TCK nun 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle aynı kanunun 53/5 maddesi uyarınca takdiren KIRK ALTI GÜN süreyle adli para cezasının tamamen infazından sonra başlamak üzere TCK nun 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kullanılmasından yasaklanmasına.

Abdul Batur davasından bu güne neredeyse 7 yıl geçmesine rağmen,
 
Yargıtay Kararı onamadı,
 
46 gün hak ve yetinin kullanılmasından yasaklanmasına kararı uygulanamadı,
 
Ardından 9. Asliye Ceza Mahkemesi Hakiminin söylediği gibi,
 
“, sanığın kişilik özellikleri ve suçun işleniş şekli dikkate alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde kanaat oluşmadığından..,”

Yine Abdul Batur suç işledi ve bu kez 35. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılandı,
 
Ve bu kez 100 gün süre ile kamu görevlerinin yasaklanmasına karar verildi.
 
Görevi ihmal suçunu işledikleri ve 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırılmalarına karar verildi,
 
35. Asliye Ceza Mahkemesi kararını İstinaf Bozdu!
 
İtirazımı yaptım ancak karar henüz elime ulaşmadı,
 
Kılıçdaroğlu 2 kez yargılanan Narlıdere Belediye Başkanını Konak Belediye Başkanı adı olarak gösterdi,
 
Abdul Batur gerçekten çok başarılı bir belediye başkanı mıydı?
 
Asıl merak ettiğim bir çok konu var,
 
Örneğin ANJIN İnşaat Feto Kapsamında tutuklanmıştı,
 
Anjın İnşaat ile ilgili onlarca aldığım ihbarları, Narlıdere Belediyesine sordum,
 
Ya cevap verilmedi ya da mülkiyete ait tapu bilgileriniz olursa cevaplarız dendi,
 
O tarihte bu konuyu çok yazdım, tapu bana ait olması nasıl mümkün olabilir diye sordum,
 
Ortada şikayet edilen bir taşınmaz vardı, bir taşınmazın sahibi kendi kendine inşaat fazlam var diye nasıl ihbarda bulunabilirdi?
 
Sorularıma ne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü cevapladı ne de Narlıdere Belediyesi,
 
Şimdilerde Anjın İnşaat İmar barışından faydalandı ise,
 
Kimler sorumlu?
 
Şikayete rağmen  göz yumanların suçu yok mu?
 
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün,
 
Narlıdere İDEA KONUTLARI, ASMA BAHÇELER ve sayamayacağım kadar birçok konutlar,
 
Artık eskisi gibi uğraşmaya kalksam, bu binaları görmezden gelenler hakkında tekrar suç duyurusu yapardım,
 
Bazen kendime kendime kızıyorum, koskoca İzmir’de sadece bana mı düşmekte bu görev?
 
Gerçekten PES ETMESEYDİM, konulara bu kadar hakim olduktan sonra bırakmayı düşünür müydüm?
 
Yaptım yaptım ne oldu?
 
Neyi değiştirdim?
 
Sadece piyasayı yükselttiğimin farkındayım artık,
 
AK Partisi, CHP’si meydanlarda kavga ederken, bu şikayetleri incelerken hiçbiri gereğini yaptığına inancım kalmadı,
 
Eğer yapılsaydı, bu kadar kaçak binalar olmazdı değil mi?
 
Bu gücü birilerinden almamış olsalar böyle olur mu?
 
Normal vatandaşlar bu kadar kaçağı yapabilirler mi?
 
Aslında yazmak isteyip, yazamadığım boğazımın düğümlendiği o kadar çok olayı görüyorum ki,
 
Kim bunlar diyorum!

Narlıdere ilçesinde meşhur at çiftliği ile ilgi o kadar çok ihbar aldım ki,
 
İlgili yerlere sordum, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin imzalı yazıda,
 
”.. Ayrıca, 361 m2 inşaat alanına sahip dubleks meskenin yanı sıra söz konusu parselde bulunan 800 m2 ve 385 m2 inşaat alanına sahip iki adet yapı ile birlikte, yukarıda belirtilen Plan Notlarının 6. maddesi kapsamında tarımsal niteliği korunacak alanda bulunan parsellere tanınan inşaat alanı hakkının oldukça aşıldığı, yapıların parsel sathının %5 'inden fazla yer işgal ettiği anlaşılmıştır.”
 
Yazısı, Ankara’dan gelen müfettişin raporunda yer olmasına karşın soruşturma izni verilmemesi kararı çıktıktan sonra,
 
Daha neyin savaşından söz edilebilmekte?
 
İzmir Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar Denetim Şube Müdürlüğü yerinde inceleme yapmaksızın kağıt üzerinden beyan esas alınarak inceleme yapması,
 
Sizlerce ne kadar doğru?
 
Yazmayı bırakmayı düşünsem de bu konunun peşini asla bırakmayacağım,
 
Gerekirse İnsan Hakları mahkemesine kadar gideceğim,
 
Danıştay Başkanlığı'na Şubat ayında itirazımı yapmama karşın halen bir cevap gelmemesi de beni düşündürmekte,
 
Olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesini bekliyorum,
 
Sözün özü anladım ki, güç parti tanımıyor,
 
Bir şemsiye altında kenetleniyorlar,
 
Beni okuyanlar bilir, her yazımda Yüce Türk Adaletine güveniyorum derdim,
 
Ama artık güvenmiyorum,
 
Nedenini, yazacağım.
 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları