Menderes Belediyesi bu iddialara cevabı var mı?
Gaze-temiz.com’a gelen bir mail bu yazıyı yazmamıza neden oldu. Gelen mailde “İzmir Büyükşehir Belediyesinin aile bağlarını, kaleme almıştınız. Neden AKP Belediyelerindeki aile bağlarını yazamıyorsunuz, işte size bir ihbar. Gücünüz yetiyorsa buyurun yazın.”
Biz gelen ihbarları derhal gündeme alırız, bizim parti gözetmemiz yok, Gaze-temiz.com sitesini alıcı gözle inceleyin, sağında, solunda, altında, üstünde bir tek reklam yok.
Dolayısıyla özgür kalemiz.
Gelelim iddia konularına, Menderes Belediyesi, iddiaların doğru olmadığını, bildirirlerse yayınlarız.
Menderes Belediyesi ile ilgili birkaç haber yapmamız üzerine, belediyenin uygulamaları, çalışmaları, kadrolaşmaları gibi konularda vatandaşlardan o kadar çok şikâyet aldık ki, meğer tam yerine neşter vurmuşuz.
Bilindiği gibi,2014 yılında yapılan yerel seçimlerde, Menderes Belediyesini AKP kazanmıştı. AKP’nin 11 meclis üyesinden biri olan mimar Ayşegül Duran Türker’in eşi, inş. müh. olarak İzmir Milli Eğitim İl Müdürlüğünden çalışmakta iken, Belediye Başkanı Bülent Soylu tarafından Menderes Belediyesine transfer edilmiş ve hemen arkasında da bu kişiyi Fen İşlerinin başına getirmiştir.
Bu arada Ayşegül Duran’ın, Mendereste bulunan mimarlık ofisinde kayınbiraderi ile birlikte çalıştığı ve ilçede inşaat yapmak isteyenlerin büyük çoğunlukla projelerini bu büroya yaptırdığı ve çünkü bu büronun hazırladığı projelerin, belediyeden diğerlerine göre çok daha hızlı çıktığı, çünkü bizzat başkan tarafından bu büronun projelerinin bekletilmeden düzenlenmesi için talimat verildiği iddiası, ilçede kulaktan kulağa dolaşmakta.
Ayşegül Duran Türker’in Menderes Belediyesindeki yükselişi bununla sınırlı kalmamış ve 2015 yılında bu kez de başkan yardımcılığına getirilmiş. Yani, bir yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyeliği, büyükşehir belediyesi imar komisyonu üyeliği, ilçede meclis üyeliği ve imar komisyon üyeliği, proje ofisi ve şimdide üstüne başkan yardımcılığı görevi. Bu kadar zor görevlerin altında nasıl kalkıyor bilemiyoruz, Allah yardımcısı olsun işi zor.
Bu yapılanlar kitabına uygun olabilir, ona sözümüz yok.
Ancak, memlekette başka kimse kalmamış gibi, eşinin Fen İşlerinin başına getirilmesi, kendisinin daha hiçbir siyasi veya belediyecilik tecrübesi olmadan başkan yardımcılığı görevine getirilmesi ve bu arada proje bürosunun devam etmesi ne kadar doğrudur ve siyaset veya etik kurallarla ne kadar bağdaşır?
Siyasetçinin bu tür şeylere özellikle dikkat etmesi gerekmez mi?
Üstelik tam da, siyasetin zenginleşme yeri olmadığı söylemlerinin dile getirildiği ve hükümet tarafından etik kurul çalışmalarının devam ettiği bir ortamda, bu yaşananlar normal midir?
AKP’li meclis üyeleri arasında, homurdanmaların olduğu, mecliste daha tecrübeli üyeler varken neden bu kişinin başkan yardımcısı yapıldığı doğrultusunda da haberler kulağımıza gelmekte. Biz yazmaya devam edeceğiz.