x
     
07.02.2016 23:43:28
Okunma: 4375
0 Yorum

Mehmet Erdül
MERCEDES’İN KARGO ÜCRETİ ÖDENDİ Mİ?

 
ESHOT Genel Müdür Yardımcısı İsa Bak aslında müfettiştir.
 
Birlikte çalıştığmız dönemde benim olur verdiğim soruşturmaları yürütmüştür.
 
Ben Burhan Özfatura tarafından görevden alındıktan sonra, beni soruşturmakla görevlendirilen astlarımdan biridir.
 
Yurtdışında olduğum bir tarihte, ESHOT, Büyükşehir Belediyesine otobüs tahsis etmiş. İsa da bana neden tahsis ettiğimi sordu. Kibar, naif, efendi, çalışkan yasaları bilen bir kardeşimdi.  Soru soracaktı ama sıkılıyor üzülüyordu.
 
“Bak İsa, sıklıma. Devlet hiyerarşisine göre,Devlet Memuru kanununa göre kadro ve unvanları büyük olanları onların sahip olduğu kadro unvanından büyük olanlar,komisyon veya Mahkeme soruşturabilir.  

Bunu bildiğini biliyorum. Ama seni zor durumda bırakmak istemem.  

Sen sormuş ol, ben de sana o tarihte yurtdışında olduğumu kanıtlamak için Pasaportumun ilgili sayfalarının fotokopilerini vereyim dosyaya koy.

Ama ESHOT hizmet karşılığı fatura göndermiştir. Muhasebeden sorarsan o belgeleri de ekle kimsenin başına iş açma “ demişti.
 
Burhan Özfatura seçimi kazanıp Belediye Başkanı olunca, Yüksel Çakmur ve onunla birlikte çalışanlar hakkında sayısı 65’3 ulaşan soruşturmalar açmış, doğru yanlış o soruşturmaları Mahkemelere havale etmiştir.
 
Örneğin ben o dönemde 65 davadan yargılandım.

“Otobüs duraklarına cam takmaktan” yargılandım, bir başka davada“Otobüs duraklarına cam takmamaktan” yargılandım.
 
Bir davada, “ PTT çalışanlarının ücretsiz seyahat haklarını vermemekten” yani bedava taşımamaktan yargılandım, bir başka davada da, yasal olarak kadro unvanları otobüsten bedava yararlanma hakları olanlara kart vererek “ PTT çalışanlarını otobüslere bedava bindirdiğim” için yargılandım.
 
Burhan Bey,  ESHOT Genel Müdürlüğü görevimden beni İşçi alımlarında Sosyal Demokrat Örgütlenme Yapmak suçlaması ile mahkemeye verdi. Sınavla işe alınan işçileri işten çıkardı.
 
Yüksel Çakmur bana ESHOT zararını 600 milyar liradan, 13 milyar liraya düşürdüm diye takdirname verdi, Burhan Bey beni ESHOT’u zarara uğrattığım gerekçesi ile açığa aldı.
 
Neyse tüm davalardan beraat ettiğim söyleyeyim. Konumuz bu değil. Yazının alt yapısı bu.
 
Belediye Başkanlıkları, cenaze, tören, açılış ve benzeri toplu eylemlerde ESHOT’tan otobüs tahsisi isterler.  Örneğin Karşıyaka, Buca, Bornova, Konak Belediye Başkanları araç istediğinde otobüsü gönderir, saat karşılığı tahakkuk eden bedeli fatura ederdik. Büyükşehir Belediye Başkanına bağlıyız ya. Yüksel Çakmur’un ya da görevlendirdiği çalışma arkadaşlarının, toplu açılış törenlerine araç tahsisi istediğinde ESHOT’un o tahsis edilen araçların kullanma süreleri kadar hizmet faturasının Büyükşehir Belediyesine gönderilerek ücretinin tahsil edildiğini, para ile uğraşanların dışında çok kimse bilmezdi.
 
Yüksel Çakmur’a, beni şikâyet ederlerdi.

“Otobüsleri sen alıyorsun, İller Bankası ve Hazine dış Ticaret Müsteşarlığı’na karşı garantörlüğü sen yapıyorsun. Bu ESHOT Genel Müdürü tahsis ettiği otobüsten para alıyor. Al bunu görevden” diyenler bile vardı. Çakmur çağırır;
“Aferin oğlum. Parayı eksiksiz al.” Derdi.
 
Büyükşehir Belediyesinin afiş ve Pankartlarını asacak aracı yoktu.
 
Makine ve trafik işleri Daire Başkanlığında Mehmet YILDIZ’ın emrinde bir vinç araç, itfaiye Müdürü Türker Tunalı’da bir vinç araç ve ESHOT Genel Müdürlüğü emrinde Troleybüslerin boynuzları çıktığında onarımlarını sağlayan bir asansörlü araç vardı.
,
Hepimiz, Belediye hizmeti için bu araçlar tahsis edildiğinde Belediyeye ya fatura gönderirdik. Ya da Başkan Muzaffer Soykan ve Ömür Demirtaş aracılığı ile cebinden para gönderir, makbuz karşılığı saat ücretlerini öderdi. Türker Tunalı da,  Mehmet Yıldız da ben de bu ödeme fişlerinin birer fotokopisini kişisel arşivlerimizde saklardık.

Burada soracağım soru şudur:
 
Cumhurbaşkanının zırhlı Mercedes’i, bir kamu aracıdır. Sivil bir araçtır yani.
 
Bu uçak Ankara’dan bir askeri kargo uçağına konulmuş, Şili SANTİAGO’ya, oradan Peru, LİMA’ya, oradan Uruguay MONTEVİGO’ya, oradan da Ekvator denilen ülkenin başkentiQuito’ya götürülmüş ve geriye ANKARA’ya taşınarak 20 saat uçan kargo uçağı ile gidiş dönüş tam 28 bin kilometre taşınmıştır.
 
Hava Kuvvetleri Komutanlığı hangi yasal dayanağa göre bir sivil kargo taşımacılık hizmeti yapmıştır?
 
Bu 28 bin kilometrelik uçuş hizmetinin faturası ya da askeri deyimle KURUŞLU BELGE’si düzenlenmiş midir?
 
Devletten, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden veya ÖRTÜLÜ ÖDENEK’ten bu hizmet karşılığı para tahsil edilmiş midir?
 
 Edildi ise bu para kaç TÜRK LİRASIDIR?
 
Biraz soru önergesi gibi oldu ama olsun.
 
Ben şimdiden sorayım da, gelecekte yargı karşısına çıktıklarında verecekleri cevabın hazırlığına başlasınlar.
 
Quito’ya götürülmüş ve geriye ANKARA’ya taşınarak 20 saat uçan kargo uçağı ile gidiş dönüş tam 28 bin kilometre taşınmıştır.
 
Hava Kuvvetleri Komutanlığı hangi yasal dayanağa göre bir sivil kargo taşımacılık hizmeti yapmıştır?
 
Bu 28 bin kilometrelik uçuş hizmetinin faturası ya da askeri deyimle KURUŞLU BELGE’si düzenlenmiş midir?
 
Devletten, Cumhurbaşkanlığı bütçesinden veya ÖRTÜLÜ ÖDENEK’ten bu hizmet karşılığı para tahsil edilmiş midir?
 
 Edildi ise bu para kaç TÜRK LİRASIDIR?
 
Biraz soru önergesi gibi oldu ama olsun.
 
Ben şimdiden sorayım da, gelecekte yargı karşısına çıktıklarında verecekleri cevabın hazırlığına başlasınlar.
 
 
 

 

 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları