Sözcüsü Mutlu Tuncer kaleminden..,
Alaçatı Port Dosyası ortaya çıkan ilginç soru ve ayrıntılarla genişlemeye devam ederken, yetkililerden ses seda çıkmaması olaylara ayrı bir ilginçlik ve gizem katıyor.
İzmir Araştırma Grubu, günlerdir Alaçatı Port Dosyasını ve Turizmi Teşvik Kanunu'nu inceliyor! İzmir'de yolsuzlukları tek tek ortaya çıkarmaya kararlı bu grubun yasa içinde dikkatle aradıkları ise, bu kanunla konutlar yapılıp yapılamayacağı!
Yasayı baştan sona inceleyen arkadaşlarımız, hukukçuların da görüşlerini aldı. Ortaya çıkan gerçek ise adı üzerinde Turizmi Teşvik Kanunu konut yapımıyla uzaktan veya yakından ilgili değil.
Peki, Turizmi Teşvik Kanunu'nun tüm nimetlerinden faydalanan Alaçatı Port'ta dikilen yalılar nasıl bir kılıfa uyduruldu? İşte şimdi bulmaya çalıştığımız konu bu... Konuyu açıklaması, anlatması gerekenler ne yazık ki susuyorlar!
Turizm Teşvik Kanunu çerçevesinde yürütülen Alaçatı Port projesi konusunda susan şirket yetkilileri acaba, konutlar için bir de kıyak kredi almış olabilirler mi?
Bir ilginç ayrıntı daha:
"09.03.2011 tarih ve E.2010/229 K:2011/241 sayılı mahkeme kararı gereği; Mülga İzmir 1 No.lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 08.06.2011 gün ve 5996 sayılı kararı ile “..J184 sayılı kararımızda tariflenen ve alınan mahkeme kararı ile sit derecesi iptal edilmeyen 1, 2 ve 4 numaralı bölgelerin yanışım 7 numaralı bölgenin 3. Derece Doğal Sit Alanlarına ilişkin kısmında uygulamaların devam edebileceğine” karar verilmiştir.”
Bu karadan anlaşılıyor ki; SİT DERECESİ iptal olmayan bir alanda inşaat faaliyetleri sürmektedir! Burada sorulacak soru ise şu:
Burada yani, SİT alanında inşaat yapma hakkını bu şirket kendisinde nasıl bulmuştur? Yoksa biz mi kararı yanlış okuyoruz? Karar açık... 7 numaralı alanda inşaat yapabilirsin diyor! Ama 1,2 ve 4 numaralı bölgede çivi çakamazsın!
Şimdi daha da önemli bir ayrıntıya değineceğiz:
Çevre İl Müdürlüğü sorduğumuz bir çok soruya cevap hazırlarken, Alaçatı Port hakkında süren bir dava veyşa bir yargı kararı olmadığını ifade ediyor!
Oysa gerçek öyle değil.
Mimarlar Odalarının açtığı bir dava ve Danıştay'ın son noktayı koyduğu bir karar var!
O karar diyor ki; Alaçatı Port, birilerini imtiyazlı yapmış. Kamu yararı yok. Baştan aşağı rant projesidir!
Şimdi bütün sorularımızın yanıtlanmasını bekliyoruz...