x
     
27.09.2014 11:04:39
Okunma: 4102
1 Yorum

İCİNİZDEN BİRİ / icinizdenbiri35@gmail.com
Toplumsal Duyarlılık

 

Toplumsal duyarlık sadece toplum yararına olmayan kararlara ve uygulamalara, yolsuzluklara karşı durmak değildir, şüphesiz. Toplum yararına olanların da doğru seçilmesi , bu konularda yanılmamak, yanıltmamak da gerekir. Şüphesiz bu da gereken noktalarda araştırma, olayları izleme, üzerlerinde düşünme, uygun ortam var ise tartışma ve görüş alışverileri ile gelişir olgunlaşır. Gaze-temiz’in bu köşesinde yapmak istediğim, bu görüş alışverişleri için sizlerin kolay katılacağı, farklı görüşlerin yansıyabileceği bir ortam oluşturmak. Elbette bu köşe 3-5 yazı ile belli bir canlılığa kavuşmayacaktı ama beklediğim  de biraz daha iyisi idi açık söylemem gerekirse. Bir haftada okuyan kişi sayısı, 2-3 kişi daha okursa 260 ı biraz geçecek, yorum yok, görüş yok.
 
Ama umudumu daha kesmedim.  Umudum, bu köşenin yararına inandığını belirten 4-5 kişinin olması, bu arkadaşlarımızın köşe üzerinde görüş ve önerilerini de belirtmeleri. Ayrıca ana konumuz olan sivil toplum duyarlığı konusunda da bir iki görüş gelirse, bundan iyisi can sağlığı diyeceğim, şimdilik.
 
Uzunca bir süre aktüel bir konu olarak “Ülkemizde bugünkü siyaset ve  2015 seçimleri üzerinde duracağız. İyi işlemeye çalışacağız. Duyarlığımızı göstererek sahip çıkmamız ve yüzü aydınlığa dönük tüm bireyler olarak çok çalışmamız, doğru çabalarda bulunarak çözmemiz gereken bir konu.. Cumhuriyetimizin kazanımları ile birlikte topyekün tepetaklak yuvarlanışımızı anlamanın ve bu yuvarlanışın nasıl durdurulabileceğinin, tersine çevrilebileceğinin  üzerinde olacak dikkatlerimiz.
 
Birkaç yazıda üzerinde duracağımız  başlığımız, 10-12 yıldır bizlere nasıl siyahın kah beyaz, kah olmadı gri gösterilmesine yol açan bombardıman, “Algı Yönetimi”. Bir kısmının beyinleri açılmaya başlamış görünen “yetmez ama evet”ci aydınlarımızın hala bir bölümü ve   halkımızın %35-%40 ı da halen bu bombardımanın etkisi altında ve kolayca kurtulabilecekleri de görülmüyor.  Ancak olayları doğru okuyabilmelerini yeterli  ölçüde sağlamaya da mecburuz. İnternette algı yönetimi konusunda çok fazla bilgi var. Birkaç yazımız bu baskıyı aşabilecek doğru bilgi bombardımanının nasıl başarılabileceği üzerine olacak.
 
Gogle ile taradığınızda hemen en başta “İletişimde algı yönetiminin önemi - çağın polisi dergisi” çıkıyor. Demek ki polislerimiz vatandaşa nasıl farklı, kaba tabiri mazur görün, yutturabiliriz, peşindeler. Toplu gösterilerde, mitinglerde provokasyonlar da iyi araçları arasında. Kitap dağıtıcısı İdefix,  “Algı Yönetimi” aldı kitabı ,“Ali Saydam'ın daha önce dört kez basılan bu önemli kitabı, halkla ilişkiler konusunda ufuk açıcı bir kitaptır” cümlesi ile sunuyor. İnternet ansiklopedisi Vikipedi deki tanımı aşağıya aldım. Görüldüğü kadarı ile eski ve zor anlaşılır bir metin. Bunun altında yer alan Uludağ Sözlük deki bir tanım ise basit ve net. 
 
Algı yönetimi : Amerikan ordusu tarafından ortaya konmuş bir tanımdır. Algı yönetimini Amerika Savunma Departmanı aşağıdaki gibi tanımlamıştır:
 
İstihbarat sistemlerinin ve liderlerin resmi tahminleri, dış ilişkileri ve resmi eylemlerini etkilemenin yanında, toplumların duygularını, motivasyonlarını etkilemek amacıyla yapılan yayınlar ya da seçilen bilgileri ve göstergeleri inkar etme eylemidir.
Algı, 'bireyler tarafından hisleri sayesinde edindikleri bilgileri anlamak ve içinde bulundukları dünyaya düzen vermek için olan, seçme, organize etme ve yorumlama işlemidir' biçiminde tanımlanmıştır.
 
Algının elemanları: algılayan, algı hedefi ve içinde bulunulan durumu içerir. Algılayanı etkileyen faktörler ise:
 
Sema: Bilginin daha önceki tecrübelere bağlı olarak organizasyonu ve yorumlaması
 
Motivasyonel durum: Algı zamanında algılayanın  ihtiyaçları, değerleri ve arzuları
 
Ruh Hali: Algılayanin, algı zamanındaki duyguları
 
Hedefi etkileyen faktörler:
 
Anlaşılmazlık: Belirsizlik. Belirsizlik artıyorsa, algılayan için doğru algılama zorlaşır.
 
Sosyal Statü: Bir kişinin, bir toplum ya da organizasyondaki gerçek ya da algılanan pozisyonudur.
 
İzlenim Yönetimi: Başkalarının izlenimi ya da algılarını kontrol etme teşebbüsüdür. Hedefler, algılayanın onlardan fazla gücü olduğu durumlarda, etkilemek için etkileme taktikleri kullanırlar. Bazı izlenim yönetimi taktikleri, hedef algı ve algılayan arasındaki davranışsal eşleşme, kendini destekleme, durumsal normlara uymak, diğerlerini takdir etmek ya da tutarlı olmaktır.
 
Uludağ Sözlük tanımı:
 
“Duygu, güdü ve muhakemelerini etkilemek amacıyla, izleyicilere, seçili enformasyonu ve sinyalleri taşıyan ya da inkar eden faaliyetler, tanımlar sunulması, halkla ilişkiler açısından önemli olmaktadır.... Öncelikle ABD,  sonra da avrupa devletleri yöntem olarak algı yönlendirmesini uzak ara iyi yönetmektedirler. “Başkanın Adamları” filminde bu çok iyi anlatılır ve yönetenlerin kitlelere ak olana kara dedirtmeyi becerebilme yeteneğine sahip oldukları gösterilir.”
 
Burada ikinci yazı tamamlanıyor. Yazmadan geçemeyeceğim. Biz artık “eski kuşak”, bu tür aldatmacaları çok aşağılık çabalar, davranışlar olarak algılardık. Acaba bugünkü, inanılmaz güçlerin, rantların, menfaatlerin çatışması  ortamında doğru olan bu Makyavelist anlayış mı, “kazanmak için her şey mübah” anlayışı mı?
 
Peki gücü hırsı olmayan, beklentisi sadece iyi bir yaşam sürmek olan çoğunluklar kimin umurunda olacak?
 

Etiketler: