x
     
14.02.2016 23:49:28
Okunma: 3701
0 Yorum

İCİNİZDEN BİRİ / icinizdenbiri35@gmail.com
Duyarlı Toplumların Cumhurbaşkanlarının..,

 

Duyarlı Toplumların Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının, Bakanlarının ve Kamu Yöneticilerinin Sorumluluk Anlayışları

Toplumsal Duyarlılık Devam Ediyor
 
Bugünkü yazı ile duyarlı toplumları yöneten duyarlı kişiliklerin sorumluluk anlayışlarını ortaya koyacak olan örnek olaylara göz atacağız. Bu sorumluluk anlayışlarına dayalı olarak bir başarısızlık ya da bir suçlanma karşısında sorumluluklarının farkında olarak istifa etmelerine ilişkin örneklere yöneleceğiz.  Peş peşe 4-5 yazıda bu örnekleri vererek hem kamu yöneticilerinin sahip olmaları gereken sorumluluk anlayışlarını, sahip olmaları gereken duyarlılıkları, hem de toplum fertlerinin kusurlu uygulamalar ve kusurlu kişi davranışları karşısında tepki gösterme sorumluluklarını daha iyi ortaya koyabilmeyi amaçlayacağız. 
 
İlk örneğimiz Alman Cumhurbaşkanının istifası olacaktır. Bilenleriniz vardır, 17 Şubat 2012 tarihini izleyen gazetelerde Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff’un istifa ettiğini açıkladığı haberi yer alıyordu. Bir işadamı arkadaşından düşük faizli özel kredi alma ve basını sansüre çalıştığı gerekçeleriyle sert eleştirilere maruz kalan Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff istifa etmişti. İstifasını açıklamak için kameraların karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Wulff, "Bana olan güvenin zedelendiğini gördüm, o nedenle istifa ediyorum" dedi.
 
Cumhurbaşkanı Wulff'un istifasını açıklamasından yarım saat sonra kameraların karşısına geçen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumhurbaşkanı Wulff'un kamu çıkarını ön planda tutuğu için istifa kararı aldığı açıklamasını yaptı. Merkel, "Wulff'un kararı bizim bir hukuk devleti olduğumuzun göstergesi. Geri çekilmeye kendisi karar verdi. Koalisyon partileri istişarelerde bulunacak ve yeni cumhurbaşkanı adayını belirlemeye karar verecek" dedi. Merkel Başbakanlık'ta yaptığı açıklamada istifa ile ilgili olarak ayrıca,  Wulff'un istifa etmesi kararına büyük saygı duyduğunu ve kişisel olarak bu karara çok üzüldüğünü belirterek, "Wulff, görev süresince tüm enerjisiyle modern ve açık bir Almanya için çaba  harcadı. Bizlere çeşitliliğin ülkemizi güçlü kıldığını hatırlattı" diye  konuştu.
 
Almanya'nın en yüksek trajlı gazetesi Bild, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'a  istifa çağrısında bulunmuştu. Yine ülkenin en saygın siyasi dergisi Der Spiegel, internet sitesinde manşetten verdiği bir haberde,"Geleceği olmayan Cumhurbaşkanı" başlığını kullanmıştı.
 
Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı olduğu dönemde, bir işadamı arkadaşından 500 bin Euro düşük faizli özel kredi aldığını parlamentodan ve kamuoyundan sakladığı gerekçesiyle Hannover savcılığı soruşturma başlattı. 
 
Alman medyasının bu olayın üzerine gitmesi sonrasında Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un tatillerini sıkça işadamlarına ait villalarda geçirdiği de ortaya çıkmıştı. 
 
Cumhurbaşkanı Wulff'un, Bild Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann'ı arayıp, bu konudaki haberlerin yayınlanması durumunda medya grubuyla ilişki kesme tehdidinde bulunmasının ortaya çıkması üzerindeki siyasi baskılar daha da arttırmıştı. 
 
Cumhurbaşkanı Christian Wulff işadamı arkadaşından özel kredi aldığını kabul etti ve bunu kamuoyundan saklamasının hata olduğunu söyledi. Ancak Cumhurbaşkanı Wulff, basına sansür uygulamak istediği yönündeki suçlamaları kabul etmedi. 
 
Cumhurbaşkanı Christian Wulff,  Cumhurbaşkanlığı görevini 6 yıldan beri sürdüren Horst Köhler'in bir demeci yüzünden 31 Mayıs 2010 tarihinde istifa etmesi ile onun yerine getirilmişti
 
Görevini en iyi şekilde yaptığını ve ülkede yaşayan insanların kökenleri ne olursa olsun birlikteliği için çaba harcadığını ifade eden Wulff,  ülkesindeki uyumun başarılı olabilmesi için Almanya'nın,  halkın büyük çoğunluğunun güvenine sahip bir cumhurbaşkanına sahip olması gerektiğini, buna karşılık kendisine olan güvenin sarsıldığını istifasının nedeni olarak belirtti. 
 
Görüldüğü gibi Alman Cumhurbaşkanı Wulff'un istifasına yol açan gelişmeler, vatana ihanet veya milyarlarca dolarlık bir suiistimal olmayıp yukarıda yazıldığı gibi işadamı arkadaşının kullandığı kredi için normalinden daha düşük faiz uygulamış olması ve yaz tatillerinde onların villalarını kullanması olmuştur. 
 
Basın üzerindeki baskı suçlaması da, özel yasalar çıkartmak, medya ortamında yandaşlar - muhalifler ayrımı yaparak, sokaktan topladıklarını muhalif görünen yazarlar üzerine salmak, muhalif gazetecileri terör örgütü üyeleri olarak suçlamak, hapse atmak, böylece medyadaki muhalif kesime gözdağı vermek vs değil, yüksek tirajlı Alman gazetesi Bild yayın yönetmenine gönderdiği bir sesli e-mailden ibarettir. . Bild yayın yönetmeni Kai Diekmann'ın söylediğine göre, 12 Aralık'ta kendisine gönderilen bu sesli mesajda Cumhurbaşkanı Wulff, kendisi aleyhine bir haberin yayınlanmamasını istiyordu. Yine skandalın Bild versiyonuna göre, Wulff'un yurtdışında bir ziyarette iken gönderdiği bu sesli mesajda tehdit eden ve kızgın bir ses tonu vardı. Bu haberin yayınlaması halinde gazete aleyhine dava açmakla tehdit ediyordu. Skandalın Cumhurbaşkanı Wulff versiyonu ise haberin yurtdışından dönene kadar bir gün ertelenmesini talep ettiği şeklindeydi.
 
Almanya'da Cumhurbaşkanı Wulff'un istifasına yol açan gelişmeler, duyarlı toplumlardaki demokrasi ve sorumluluk anlayışlarını gösteren bir örnektir. 
 
Genelde sanıldığı gibi demokrasi sadece serbest seçimlerden, haydi bizde de olduklarını varsayalım, yargının bağımsızlığı ve ifade özgürlüğünden ibaret değildir. Demokrasi ile yönetilen ülkelerdeki duyarlı toplum, kamu görevlileri başta olmak üzere tüm kesimlerin, toplumun bütününün bir etik anlayışa sahip olduğu toplumdur. Toplumda bu anlayıştan sapmalara karşı duyarlılık olması sağlıklı toplum yapısının olmazsa olmazlarındandır.  
 
 Wulff yukarıda belirtilmiş olan ve istifasına yol açan tüm olaylar ile ilgili olarak yargılanmış ve aklanmıştır.  
 
Bizde bir skandal ortaya çıktığında, istifa bir yana, kerli ferli yetkililer kamuoyuna parmak sallayarak efelenir. Skandalı çıkaran gazeteci, savcı veya polise ise soruşturma açılır. Ne diyelim.
 
Ülkemizdeki bir anlayış örneğini yazmadan geçemeyeceğim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Tren Garı önünde yaşanan terör saldırısı sonrası açıklamalarda bulundu. Erdoğan, güvenlik zafiyetinin olup olmadığını ve ilgili bakanların istifa edip etmeyeceği yönündeki soruları yanıtladı. Erdoğan istifa olacak mı sorusuna, “Her olayda istifa mekanizmasını çalıştırmak doğru değil” dedi. Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirmiş. Saldırıyla ilgili hiçbir ihtimalin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyormuş. Devlet yönetiyorlarmış ve insanlarmış. Hepsinin hatası olabilirmiş.
 
Gelecek hafta görüşmek üzere.
 

Etiketler: