x
   
21.08.2016 12:27:47
Okunma: 2927
0 Yorum

İCİNİZDEN BİRİ / icinizdenbiri35@gmail.com
DÖNDÜK DOLAŞTIK GELDİK YİNE DUYARLI TOPLUMA

 

Biraz abartıyor olsam da Ülkemiz hemen her zaman çokça konuda, özellikle politika ile ilgili konularda, beklenmeyen gelişmelere, sürprizlere açık diyebilirim. Bunun ana nedeni, her düzeyde görülen kuralsızlık, ilkesizlik, konuları hesap vermeden idare edebilmenin çok kolay ve yaygın oluşu,  dolayısıyla güçlü olduğunu vehmedenin kendi kurallarını koymaya heveslenmesi, bunlara karşı en etkili silah olan toplumsal duyarlılık ve toplumsal tepkilerin, toplumun denetiminin  ise neredeyse olmayışı. 

 

Bu köşeye başlarken toplumsal duyarlığın ana konumuz olacağını, bu konuda olabildiğince sonuç alıcı olmaya çalışacağımızı yazmıştım. Birkaç yazıda toplumsal duyarlılığın etrafında dolaşmanın ardından o günün çok olumsuzlaşmış politik tablosu karşısında CHP politik dengeleri nasıl değiştirebilir, MHP ile bir koalisyon şansı nasıl oluşabilir, bir süre bu konu üzerinde durmayı tercih ettim. Neticede o da toplumu pek çok açıdan son derece etkileyen çok önemli bir boyuttu.
 
Ülke tepetaklak uçuruma yuvarlanıyor diye yazdım, elbette bu çok vahşi, insanlık dışı darbe girişimini bilmeden kastetmeden, ama Ülkedeki iç dış politikalara, gelişmelere dayalı olarak. 
 
Darbe girişiminden sonra Ülke uçuruma düştü ama şans eseri bir dala takıldı kaldı, buradan tekrar yukarı çıkabilir ve uçurumdan uzaklaşabilir mi? Bunu nasıl yapabilir, gelişmeleri izleyerek bu konuda görüşlerimizi vermeye çalışacağız diye yazdım. 
 
Darbe girişimi sonrasında pek beklenmeyen denilebilecek olumlu bir gelişme ortaya çıktı, birbirinden farklı gelişme olasılıkları belirdi. Partilerin Meclis Gurupları ile açıklamaları ile ve kendileri destekleyen vatandaşların darbe girişimine karşı durmak amacı ile sokaklara, meydanlara akmaları, tankların önüne yatmaları ile kaç zamandır yandaşlık politikalarının unutturmuş olduğu, “birlik beraberlik ruhu”nu ortaya çıkarttı. Bugün meclis çatısı altında da devam ettiği görülen bu olumlu gelişme bakalım ne kadar, nerelere kadar sürecek. Bu birliktelik duygusuna,  bir ulus oluşturmuşluk ruhuna karşı RTE ye güvenemeyen geniş kitleler, gelişmelerden onları da sorumlu tutan anlayışın giderek tavsamasından sonra her şeyin eski hamam eski tas olacağını tek hakim olma eğiliminin kendini göstereceğini düşünmekteler. Umalım ki haklı çıkmasınlar.
 
Bana gelince, Ülkedeki gelişmeleri bir yandan anlamaya, bu konudaki görüşlerimi sizlerle paylaşmaya, sizlerin görüşlerinizi almaya çalışırken diğer yandan toplumsal duyarlılığımız toplumun fertleri olarak neler yapmamızı gerektiriyor, bu gereklilikleri nasıl yaşama geçirebiliriz, İzmir ölçeğinde ve Ülke genelinde işbirliği yapılacak hangi sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır, neler yapılmaktadır, iyi çalışarak hazırlıklar yaparak ortak çalışmalar başlatmayı nasıl becerebiliriz, bunlar ile uğraşmaya çalışacağım. 
 
Umudumu yitirmeyeceğim. Yapmak istediklerimin altından kalkamayacağımı düşünmeyeceğim. Sizlerden katkı gelebileceği ümidimi hep taşıyacağım. Yazacaklarımın, önereceklerimin aman aman şeyler olmamasını da önemsemeyeceğim. 
 
Ne politikacıyım, ne siyasi bir kimliğim var, ne gazeteciyim, ne de yazar. Toplumumuzda çok yetersiz olan fertlerinin duyarlılığını geliştirmek için ne yapmalıyız, duyarlıklarımızı nasıl ortaya koymalıyız, toplumun bir ferdi olarak bunu araştırmaya, bu konuda örnekler oluşturmaya, bilinçler oluşturmaya çalışacağım, karınca kararınca.  
 
Gelecek yazıda buluşmak dileği ile.
 

Etiketler: