x
     
04.05.2016 20:16:08
Okunma: 3435
10 Yorum

İCİNİZDEN BİRİ / icinizdenbiri35@gmail.com
CHP NE YAPMALI (2)

 

Önceki yazılarda da belirtmiş olduğumuz ve yandaş olmayan hemen her vatandaşımızın kabul edeceği gibi, Ülkemizin bugünkü durumundan çıkış yolu yani Ülkemizin tepetakla yuvarlanışını durdurmak, karanlıklara gidişi tersine,  aydınlıklara çevirmek için tek geçerli yol, mevcut iktidarı demokratik yollarla, seçim ile değiştirmektir. Bunun da görülebilen oluru, oy oranını %35’lere getirmiş CHP ile oy oranı %15’leri bulmuş MHP’nin bir koalisyon hükümeti kurmalarıdır. 

Bu kötü gidiş karşısında toplumun demokrasiden, çağdaşlıktan yana bireylerinin nasıl bu günlere gelindi, çıkış yolumuz ne olabilir  sorularına sürekli yanıt aramaları, doğru yargılara sahip olmaya çalışmaları,  toplumsal tepkileri ve hareketleri  desteklemeleri çok çok önemlidir.  
 
Bu konu üzerinde durmaya başlamamızın üstünden geçen günler içinde MHP de ne kadar gerçekçi, olduğunu ve sürdürülebilir olup olmadığını kestirmenin çok zor olduğu bir Meral Akşener fırtınası esmektedir. Meral hanımın başında olacağı bir MHP’nin oy oranı için %20leri geçen, 25’lere varan oranlar anket sonuçları olarak ortaya konulmaktadır. Ancak bize düşen,  bu aşamada sadece CHP oylarının nasıl en az 10 puan kadar arttırılabileceğine odaklanmak olacaktır.
 
Nasıl bir CHP bizim için çok başarılı olur, bizlere güven verir, tereddüt etmeden oylarımızı veririz.    Bu konudaki görüşlerim ile başlayacağım. Görüşlerim sizlerden gelecek katkılar ile gelişecek.  Daha sonraki yazılarda bunları detaylamaya, bunlar üzerinde de sizlerin görüşlerinizi almaya çalışacağım. 
 
Bu yazının en sonunda da, önceki yazıya yorumlar yazarak katkı vermiş olan okurlarımız Sn. Cesamin Özkan’ın, Mehtap Wood’un,  Ayşen Hanım’ın ve Samim bey’in yorumları üzerine kısa değerlendirmeler yapacağım.
Evet. Nasıl bir CHP olsa mutlu olurdum:
 
1. Özellikle 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimleri çok net olarak gösterdi ki, CHP’nin çok takdir edilen parlak Projeleri, Parti’nin hedefleri ne kadar başarılı sunulurlarsa sunulsunlar,  vatandaş gözünde yeterli ölçüde güven verici olmuyor, diğer bir deyiş ile zaten CHP’ye oy verenler dışındaki vatandaşlardan dişe dokunur oranda oy almaya yetmiyor. CHP’nin iktidar olabileceğine, bir şekilde iktidar şansı bulabilse dahi, bir koalisyon hükümetinde başarılı olabileceğine CHP seçmeninin önemli bir bölümü dahi inanmıyor ama başka türlüsü olamayacağından oyunu yine CHP’ye veriyor. Neticede CHP seçmenin oy oranı da yaklaşık %25’lere sıkışmış  görünüyor.   
 
Bunlar hepinizin bildikleriniz. Bu güvensizlik nasıl aşılabilir derseniz,  çözümü nedir derseniz, bir düşünelim, hayal edelim derim:
 
- Her mahallede il ve ilçe örgütleri ile birlikte, çok yoğun çalışan CHP mahalle örgütleri bulunuyor ve buralarda çok sayıda gönüllü CHP li, kendilerine dönük bir politik kariyer beklentileri olmadan çalışıyor. Bu CHP mahalle örgütleri, parti ayrımı olmaksızın ayda bir mahalledeki her bir hanenin kapısını çalıyor, hane halkı ile genel mahalle sorunları ve genel konular üzerine hiç zıtlaşmadan, münakaşa etmeden dostça sohbet ediyor, mahallelinin varsa şikayet, düşünce ve önerilerini not alıyorlar. 
- Her ay mahalleliye açık aylık toplantılar yapılıyor. Bu toplantılarda mahalle ile ilgili konular tartışılıyor, gerçekleştirilmesi uygun olacak görülenlerinin nasıl gerçekleşebileceği belirleniyor. İlgili birimlere iletilen bu görüşlerin hayata geçirilmeleri yakından izleniliyor. Toplantıların tutanakları Parti il ve ilçe başkanlıkları ile Parti Genel Merkezinde değerlendiriliyor, çalışmalara vatandaş istek ve görüşleri ile şikayetleri ileri düzeyde yansıtılmış oluyor, 
- CHP belediyelerinin tümünde teknik ve sosyal altyapı projeleri eksiksiz olarak gerçekleştiriliyor. Sağlanan çağdaş sosyal donanım unsurları ve çeşitli düzeyde eğitim esaslı projeler ile toplumun bilinci, duyarlılığı, yaşam kalitesi, kırsal kesimlerde üretim ve ekonomik koşulları geliştirilmiş oluyor.  Halkın etkin katılımını sağlayan bir anlayış partinin  tüm yönetim kademelerinde yer buluyor. Disiplin içerisinde ilgili yönergelere uygun olarak gerçekleştirilen çalışmalara parti genel merkezi her düzeyde destek, özellikle de ileri düzeyde planlama-projelendirme destekleri veriyor, çalışmaların denetimini  sağlıyor. 
- Yukarıda sıralanan şekilde oluşan parti yapısı ve çalışmaları demokrasiden, çağdaşlıktan yana sivil toplum unsurları ile CHP yi kaynaştırıyor. Parti yönetimi,  seçim başarısının ancak  toplum ile gerçek anlamda kaynaşma ve başarılı uygulamalar ile geleceğinin, önemli olanın hizmet olduğunun bilincinde olarak , çok sayıda gönüllü ile birlikte çalışmaları geliştirerek  sürdürüyor. 
 
Hayalimizin ilk bölümünde bunlar var. CHP’nin öncelikle yapması gereken bu hayalin gerçekleşmesini sağlamaktır. Partinin böyle bir yapılanma  sürecinin başlaması ve gelişmesine yönelik adımları neler olmalıdır, bu konudaki kendi görüşlerimi gelecek yazıdan başlayarak sıralamaya çalışacağım, sizlerden gelen görüşler olursa onlara da yer vereceğim.  
 
CHP’nin kuruluş felsefesine aykırı bir yörüngeye girdiği, bu yönde geniş kesimlerde fazlası ile hayal kırıklıkları yarattığı görüşleri de azımsanmayacak düzeydedir. Çok kritik, aslında önemli olan bu konuda iddialı görüşler belirtmeye çalışmak haddimi zorlamak olacaktır. Bu konudaki düşüncemin ipucunu  çok iyi bilinen cümle ile vereyim, “Sözkonusu Vatansa Gerisi Teferruattır. ” Bugün benim için tehdit altında olan Vatandır. Dikkat dağıtmaya, gücü bölmeye yol açacak argüman, girişim ve üsluplar bugün için sadece zarar getirecektir.  
 
Yazımızı  uzatmama adına bu giriş yazısından  sonrasını gelecek haftalara bırakıyorum. Görüş ve katkılarınızı bekliyorum. Bu arada önceki yazı üzerine yorum göndermiş olan değerli okuyucuların yorumları üzerine çok kısa değerlendirmelerim aşağıda yer almaktadır.  
 
Sn Cesamin Özkan CHP’nin bugünkü kadrolarını ve çalışmalarını çok yetersiz ve problemli olarak görüyor, Kılıçdaroğlu’nun da çok azı dışında iyi niyetli olmayan bu parti yönetim kadrolarını yönetemediğini düşünüyor. Partinin bugünkü kısır debelenmelerinden kurtulabilmesi için üst kadroların hemen hepsinin doğru kişiler ile değişmesi gerektiğine inanıyor.  Özel olarak da İzmir Büyükşehir Belediyesinin çok başarısız olduğunu Partiye oy kaybettirdiğini, çok fazla usulsüz işlem yapıldığını, İzmir’li CHP lilerin de bu durumdan çok şikayetci olduğunu yazıyor. Çok kapsamlı ve detaylı görüşlerine yer veriyor. Bunlara karşı benim görüşüm, Partinin yapısı ve işleyisi hayal ettiğimiz gibi olursa bu tür yetersizliklere, keyfilik ve kuralsızlıklara yer olmayacağı yönünde. Hepimizin çok önemli görevi, bıkmadan usanmadan CHP’den şahsiyetli, çalışkan ve üretken bir parti talep etmek olmalı. Bu talebin hangi yollar ile yapılabileceğini de gelecek yazılardan birisinde belirlemeye çalışalım, hep bir ağızdan sürekli haykıralım.
 
Sn. Ayşen Hn., Sn. Mehtap Wood ve Sn. Samim Güzelbey, yorumlarında İzmir ve ilçelerindeki  CHP belediyeleri ile ilgili yolsuzluklardan ve yasalara, mevzuata uygun olmayan davranışlardan şikayetciler. Genel Merkezin bu şikayetlere öncelik vermesini, öncelikle kulak vermesini istiyorlar, Elbette haklı bir talep. Toplumun her kesimi ile iç içe, yüz yüze olan Belediyelerin hiçbir şekilde yolsuzluklara bulaşmaması, usulsüzlüklere fırsat vermemesi, halkın yasalara uygun isteklerini karşılaması Parti’nin güvenilirliği açısından yaşamsal önemde. Çare yine partinin yapısının geliştirilmesinde, yani hayallerimizin gerçekleşmesinde
 
Haftaya buluşmak üzere görüşlerinizi bekliyorum.
 

Etiketler:

Misafir - 27.05.2016 13:33:46

  • Cesamin Özkan
  • Ne yapmalı, yapılması gereken işlerden biri, Aziz Kocaoğlu ve eteğinden tutuşmuş kaybetme odaklı çalışan kişilerden kurtulmalı. Örneğin Gürsel Erol, Gürsel Tekin, Tekin Bingöl, (Dikkat edin gürseller ve tekinler familyası ) Veli Ağbaba vb. vizyon ve misyon üretemeyen, sadece tirübünlere oynayan kafa yapılı kişilerden hemen kurtulmak. Parti ve Atatürk ilkeleri ile yoğrulmuş, gençleri ve tabanı toplumu heyecanlandıran nitelikteki kişileri oralara getirmek gerekiyor. Ne yapmalıya zaman zaman ilaveler yaparak devam edeceğiz.
  • Misafir - 26.05.2016 09:26:41

  • Cesamin Özkan
  • CHP, Ulu önderi gibi cumhuriyeti kurmak adına cesaretle yola çıktığı ilhamı yeniden yakalamalı ve çok farklı çok büyük söylemleri cesaretlice dile getirmeli beraberinde içindeki asla CHP li olamayacak hainlerini hızla ayıklamalıdır. Yani iki ayaklı işi vardır bunun ikisinide cesaretlice yapmalıdır. Unutulmasınki yapıları hızla büyüten umut haline getiren atılacak radikal adımlardır. Bu iki alandaki radikal adımların atılması yeterli olacaktır.
  • Misafir - 15.05.2016 12:34:59

  • Cesamin Özkan
  • Güncel gelişmeleri izlediğiniz zaman sürekli söylediğimiz yapılması gerekenler dahada net ortaya çıkıyor İşte son gelişme ,Aziz Kocaoğlu gönlündeki başbakanı açıklamış. Kimmiş o Binali Yıldırım. Allah gönlüne göre versin ama Allah CHP yi bir an önce gönlü AKP de işi AKP li özü AKP li sahte CHP lilerden korusun. İkinci temennimiz çok çok önemli. Çünkü Türkiye'nin AKP ye teslim olma nedeni CHP yi iktidardan eden bu Aziz Kocaoğlu kişiliklerdir. Gidişat öyle gözüküyorki eğer Binali başbakan olursa Aziz de dışarıdan atanmış bir bakanı olurmu olur. İşte CHP genel merkezi ve işte sayın genel başkan yıllardır bir şey olamadığı belli olan bu adamın arkasında durmanızın ne kadar yanlış olduğu her geçen gün daha da net ortaya çıkıyor. Bize göre onun asla CHP li olamayacağı bu partiye yaşatmaya başladığı kayıplarla belli idi. Hatta kapasitesi itibarıyla büyük şehir koltuğuna oturmaması gerekirken oturduğu günden belliydi. Cumhuriyet Halk Partisinin, kişinin gözüne yürüyüşüne birazda geçmişine bakıp onun röntgenini çekebilecek kişilere gereksinim bu ara daha çok var. Bu sağlanmış olsaydı bu gün ne büyükşehirdeki neden sözde diğer elde zar zor kalmış ilçe belediye başkanları başta olmak üzere bu tayfada yer alanlar boyundan büyük işlere kalkışıp kapasitelerini aşan alanlarda dolaşmaya hatta yaklaşmaya cesaret edemezlerdi. İşte bu olmayınca senin en büyük kazandığın belediyenin başındaki adam kumarbaz bir evladın RTE'nin en kıdemli ve en sevilen sırdaş bakanını başbakan olarak özler dua eder, ancak içinde bulunduğu partisinin yararı adına bir fiske iş yapmaz. Allah CHP lilere ve İzmirliler sabır ihsan eylesin. Adamın CHP için İzmir için Türkiye için özlediği güzel bir şey yok, adam büyük bir aşkla Binali için AKP için RTE için güzel şeylerin özlemi ve ilhamı içinde. Allah sabır versin yeniden bizlere diyelim.
  • Misafir - 10.05.2016 18:18:06

  • Cesamin Özkan
  • İksir çok belli. İlkeleri ile uyuşmayan bir yapı var ve bu yapı tabanda hayal kırıklığı yaratmış durumda. Öncelikle şu an yetkin alanları kuşatmış,işgal etmiş olan bu yapıyı etkisizleştirmek, ardından halkçı söylemleri sözde değil özde benimsemiş tertemiz kişilerin bu alanlara taşınmasıdır. Sağdan medet ummadan, özünden beslenen ve düşünsel fire vermeyecek militan ruhlu CHP'lilerin tez elden göreve gelmeleridir. Yoksa Aziz Kocaoğlu ve eteğinden tutuşmuş tosuncuklarının CHP ilkeleri üzerinden siyaset yapmaları heyecan yaratmayı bırakın tabanda tiksinti yaratmaktadır. Bütün basın kuruluşları CHP ye bloke koyabilir ama etkili bir CHP ye hakkın nezdinde kimse bloke koyamaz. Tutacak tohumu kimse engelleyemez. Bu günkü CHP deki başarısızlıkların nedeni olanlar sığınmacı tavırlarla bahaneler üretmektedirler. Elbette olumsuzlukları vardır ama asla başarısızlığın tek belirleyicisi değildir.
  • Misafir - 08.05.2016 22:01:27

  • İçinizden Biri
  • Merhaba Ayşen Hanım, Geçmişten bugüne partisinden ayrılarak parti kuranların partilerinin durumları AKP hariç ortada. Başarılı olan yok gibi. Keşke dileğiniz gerçekleşse, istediğiniz gibi bir parti ülkeyi yönetebilse, Ülkede söz sahibi olabilse. Bugün Ülkemizin kaybedecek vakti yok. Ülkenin durumu çok kritik. CHP Genel Başkanının sesi de bir süredir neredeyse hiç duyulmuyor, çok cılız, çok etkisiz. Bunun yanı sıra kendi çizgisinde çarpıcı bir şekilde ilerleyen, durdurulamayan gibi görünen bir RTE var. Ülkemizde siyasetin yozlaşmışlığı bir ülke gerçeği. Elbette herkes için değil ama önemli sayılabilecek bir çoğunluk için “siyaset=menfaat”. Bu köşe “CHP” diyerek değil, toplumsal duyarlılığın önemi diyerekten başladı. Toplumsal duyarlık içerisinde kaçınılmaz olarak Ülkenin içinde olduğu duruma karşı duyarlı olunması da girdi. Bundan sonrası son yazılarda. Bu yazılarda yazmaya çalıştığım, CHP nin oy oranını arttırarak MHP ile bir koalisyon kurması ve iktidar olmasının Ülke için neredeyse tek çıkış yolu olması. Bunun içinde elbette yolsuzlukların önlenmesi ve cezalandırılmasına karşı duyarlı bir CHP, vatandaşın şikayetlerinin, görüş ve önerilerinin iletilebildiği ve yerini bulduğu bir CHP, çok çalışkan ve uygulamacı olarak halkımızla iç içe, pek çok başarılı projeyi gerçekleştirmekte olan bir CHP isteği var. Kısaca, ilk yapmamız gereken iş, nasıl bir CHP istediğimizi tanımlamak olmalı. Hemen ardından CHP ile ilgili isteklerimizi CHP yetkililerine ve halkımıza duyurmaya ve çoğalmaya çalışmalıyız . Sesimizi duyurabilmenin yolunu bulmak, yılmadan haykırmak, doğruları parti Yönetiminden istemek, hayal gibi, ama ülke için gerçek olması gerek.
  • Misafir - 08.05.2016 13:20:50

  • Cesamin Özkan
  • Ayşen hanım yeni bir parti hayal etmenin zaman açısından olanağı yoktu. Ve çözüm adınada olabilirliği yine yoktu. CHP şu na itibarıyla içerisinde çok değerli ve etkin unsurları tarafından revize edilme adına bir süreç yaşamaktadır. Emin olunuz ve bu anlamda bu arkadaşlarımıza destek veriniz. Parti içerisindeki bu yapıya muhalif olan ve çokta güçlü bir tabana sahip olunduğuna inanın. Cumhuriyet Halk Partisini hızla toparlamak elimizde ve onu yapacağız.Şuna inanınki gerek İzmir'de gerek ulusal çapta gerçek genlerinin yaşatıldığı bir CHP hızla gündemde olacak ve sorunların çözümü adına ülkemiz için gerekenleri yapacaktır. Yeni bir oluşumun AKP li bir dönemde gündeme getirilmesi AKP ye yeniden yaşam alanı açmak demek olur. Artık AKP ye tahammül kalmamıştır ama buna koşut olarak bu günkü CHP yapısınada tahammül kalmamıştır. Eş zamanlı olarak her alanda gereken değişim dönüşüm sağlanacaktır. Bu süreç aynı şekilde MHP dede yaşanacak olup Türkiye içinde bulunduğu kötü dönemden ve sorumlularından kurtarılacaktır. Ülke koşulları ve bölgesel, uluslararası ilişkilerin dayattığı bir zorunluluktur bu. O nedenle İzmir e bakarak karamsarlık içerisinde olmayınız. İzmir'de Aziz Kocaoğlu ve onun eteğinden tutuşmuş sözde CHP li ilçe belediyeleri il ve ilçe başkanlıkları olmayacaktır. Onlar bu parti için zarar odaklarıdır ve atılacakları yer bellidir. Partinin normal bir üyesi olarak bile kalamayacaklardır hatta bir çoğu iş ve eylemleri nedeni ile yargı karşısında çıkarılacaklardır. Onlar AKP li dönemde İzmir halkının yapısından kaynaklı olarak bulundukları noktalarda olabildiler. Ancak genel merkez ve genel merkezdeki bazı çıkar odaklı paslaşma içerisinde olan kişiler sayesinde oralarda oldular. Oysaki onlar son derece donanımsız yeteneksiz birikimsiz niteliksizlikleri ile yinede kendilerini bir şeymiş gibi okuttular bu kurnazlıklarınıda ne yazıkki genel merkez yutmuş oldu. Oysaki bu gün büyükşehirin başında bulunan zat bana göre belediye birimlerinin her hangi bir tanesinin başında bile oturtulmayacak biridir.
  • Misafir - 07.05.2016 23:47:18

  • Ayşen
  • Bence siz yeni bir parti hayal edin. Chp de hangi kişiyi adam edeceksiniz. Benim bildiğim dürüst ve kul hakkını bilen çoluğuma çocuğuma haram yedirtmem diyen belediye çalışanları ya atıl görevlere sürülüyor ya da emekli oluyorlar. Bir daha bu partiye oy verip hırsızın arsızın arkasında durmam diyor. Şu anda benim dileğim adam gibiadamların kurduğu yeni bir parti. Tüzükleriyle belediyelerde ve partide çürük elmaları barındırmayacak kendi kalkınmayacak memleketi kalkındıracak bir parti.
  • Misafir - 06.05.2016 13:28:21

  • Cesamin Özkan
  • CHP nin içinde bulunduğu sorun çok açık. Öncelikle Genel Merkez yönetim birimlerindeki kadroların kökten çoğunun değişimi ve bu değişim sonucunda örgütün tüm il ve ilçelerindeki yönetimlerinde değişimi. Tabanda etki ve heyecan yaratacak kadroların görev alanlarına taşınması, mevcut üretken olmayan kişi ve yapılarının bir önce etkisizleştirilmesi. Diğer önemli bir alan yerel yönetimlerin çok ciddi anlamda ele alınması. Eskişehir dışında neredeyse tamamı partinin kaybetme adına iş yapan başkan ve yapıları ile donanmış durumda. Genel merkezce üstü örtülü birer Kayyum ataması ile bu belediyeler yönetilmeli, olumsuzluk adına iş yapan başkan ve etkisindeki kişiler yapılar hızla etkisizleştirilmelidir.Bu başlı başına tabanda yeni bir umut heyacan yaratacaktır. Başta İzmirde bu Aziz Kocaoğlundan başlayarak yapılmalıdır. Yani bu işin pilot bölgeside İzmir olmalıdır. Ragıp Çiçen denen arkadaş sanırım Karabağlar belediyesinin Nasrettin Hoca projesinin mimarı. Bu yapıyı biz çok iyi görenler olarak umutsuzluk içinde değiliz. Sizin o dönem CHP için hiçte hayırlı olmayan belediye başkanı döneminde iş almış olmanız ve sonraki süreçte yaşadıklarınızı bu anlamda ülke ve parti adına yararlı hale getirmeyi bana göre düşünmelisiniz.Bu anlamdaki mücadele etme niyetiniz var ise bu doğrultuda mücadele edenlerle birlikte davranarak olumlu gelişmeler adına etken madde haline getirebilirsiniz birikimlerinizi. Partinin sorunu belli, şu an partiyi yönettiklerini sananların yetersizlikleri, onuda geçine partiyi kullanarak kişisel işlerine yoğunlaşmış olduklarıdır. Bunları değiştirme adına, parti tabanında bunu dayatma adına herkes elinden geleni yapmak durumundadır.
  • Misafir - 06.05.2016 11:12:08

  • İçinizden Biri
  • Sn. Ragıp Çiçen’in yorumu üzerine görüşlerimi beklemeden yazmanın uygun olacağını düşündüm. “Eğer bu yazı bir şaka ise..” diyor Sn. Çiçen. Siz de biliyorsunuzdur ki elbette şaka değil. Dürüstlüğümden, samimiyet ve niyetimden elbette şüphe edebilirsiniz ama yazıda “oy oranı %35 lere dayanmış CHP” var denilmiyor, Ülkenin bugünkü çok vahim tablosundan bir çıkış yolu arayışında gerekliliklerden en önemlisi olarak CHP’nin %35 gibi bir oy oranını yakalaması gerektiği belirtiliyor ve CHP sıkıştığı %25 den %35 oy oranına nasıl sıçrayabilir, bu sorunun yanıtı bulunmaya çalışılıyor. En az 4-5 hafta sürecek bir çalışmanın bu konuda biz ve benzer çabalar içerisinde olan diğer vatandaşlarımız, sesimizi nasıl CHP’ye duyurabiliriz, nasıl kesilmeyen bir haykırış oluşabilir ve CHP’yi etkileyebilir, bunu araştıracağız, uygulamaya çalışacağız. CHP şöyle, CHP böyle ile uğraşılması bu aşamada CHP’ye sadece zarar verecek bir yaklaşım olacaktır. Elbette bunlarda haklılık payları vardır ancak bugün söz konusu olan Vatandır. Hep birlikte yapıcı yaklaşımlar gösterilmesi çok önemlidir. Çabamız CHP’nin çok daha geniş kitlelerin desteklediği, oy verdiği, halkla ve sivil toplum unsurlarıyla iç içe olan, çok çalışkan, üretken, projeler geliştirip uygulayan bir yapıya gelmesi. Bunun için yandaş olmayan tüm halkımızın olabildiğince çok çaba göstermesi gerektiğine inanıyorum, bir kişisel beklenti olmadan. Çatışmadan değil çalışmadan, üretkenliklerden yana olarak. Elbette bunlar güzel hayaller diyenler de olacaktır. Bu gün bu ve/veya benzer çabalar içerisinde olmadığımızda yarın için yapabileceğimiz tek şey, Ülkenin düşmüş olacağı duruma bahaneler aramak olacaktır. Kılıçdaroğlu ve CHP'nin yönetimindekiler memleketi sattılar, batırdılar demek neyi çözecek, bizi boş verin ama çocuklarımızın, torunlarımızın, gelecek nesillerin sıkıntılı düşük düzeyli yaşamlarının sorumlusu olan bir nesil olmayacak mıyız?
  • Misafir - 04.05.2016 22:09:21

  • Ragıp Çiçen
  • Eğer bu yazı bir şaka ise mesele yok. Gelişmiş bir mizah anlayışınızın olduğunu iddia edebilirim. Ama "-oy oranı %35 lere dayanmış bir Chp" diye cümle kuran bir insanın önce dürüstlüğünden, sonra samimiyetinden ve niyetinden şüphe ederim... Cumhuriyet ve Chp tarihinin en yetersiz, seviyesi düşük ve ahlaki değerlerle hiç tanışmamış insanlarının biraraya getirilmesinin hedeflendiği bir ABD-İNG projesinin başarı hikayesir Kılıçdaroğlu ve Y-Chp..(
  •