x
     

Hasan Fehmi Dönemi..,

27 Ekim 2016 Perşembe , 21:40
Okunma: 2877
1 Yorum

Atılan imzalar, alınan kararlar..,

 

Hasan Fehmi Mani. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde 1999 yılından itibaren önce Ahmet Piriştina, ardından Aziz Kocaoğlu ile Genel Sekreter vekili ve İZSU Genel Müdürü olarak hizmet verdi.

 
Piriştina ve Kocaoğlu ile çalışmasına karşın her iki belediye başkanı ile dönem sonunu getiremedi.
 
Hasan Fehmi Mani için İçişleri Bakanlığına yapılan şikayet üzerine Mülkiye Müfettişliği tarafından yapılan inceleme raporunda tüm safahat ele alınmış ve nihai karar yazılmış. 
 
Görev emri 11.11.2004 tarihinde yazılmış

İNCELEME KONUSU :
 
Çalıştığı kurumdaki görevinden istifa ettiğine ilişkin dilekçe vererek, istifa talebi kurum yetkilisi tarafından uygun bulunan, bu esnada yerine vekaleten bir görevlendirme yapılan kişinin, 71 gün sonra istifasından vazgeçilerek yeniden görevine başlatılmasının hukuka uygun olmadığı, istifa işleminin gerçekleştiği ve tamamlandığı anlaşıldığından yeniden görevini dönmesinin mümkün olmadığı.
 
İDDİA ;

“Haşan Fehmi MANİ İZSU Genel Müdürlüğü görevinden 19.04.2004 tarihli dilekçesi ile istifa ederek görevinden ayrılmış, istifa talebi Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından uygun görülerek yerine vekaleten bir görevlendirme yapılmasından sonra, Hasan Fehmi MANİ 71 gün göreve gelmemiştir. Bilahare Hasan Fehmi MANİ’nin istifasından vazgeçildiği belirtilerek görevine yeniden başlatılmıştır. İstifa ederek görevinden ayrılan Hasan Fehmi MANİ’nin yeniden göreve başlaması mevcut hukuki düzenlemeye aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle İZSU Genel Müdürünün görevine devam etmesi hukuki olarak doğru değildir. Yasal düzenlemeye aykırı bir şekilde göreve başlatılan ve halen ÎZSU Genel Müdürü olarak görevine devam eden Hasan Fehmi MANİ’nin genel müdürlük görevini yapamayacağının yasal açıdan ilgili kuruma iletilmesi gerekmektedir. Bu konudaki yetkinin İçişleri Bakanlığı tarafından kullanılması için konunun bir rapor ile İçişleri Bakanlığına iletilmesi amacıyla inceleme raporu hazırlanması gerektiği, “
 
Rapora devam etmeden birkaç konuya değinmek istiyorum.
 
Hasan Fehmi Mani 19.04.2004 tarihinde istifa ediyor.
 
İstifa ettiği tarihte, Rahmetli PİRİŞTİNA hayattaydı.
 
Hasan Fehmi Mani’nin istifasını rahmetli PİRİŞTİNA uygun görerek yerine, vekaleten başka biri atanmış.
 
71 gün işe gelmedikten sonra Mani istifasından vazgeçmiş.
 
Tarih yaprakları 29 Haziran 2004 Rahmetli Piriştina’nın ölümünden 14 gün sonra. 
 
Sonrasında ne olmuş derseniz, yarın devam edeceğiz.
 


Kaynak:

Etiketler:

  • Hasan,
  • Fehmi,
  • Dönemi..,



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 27.10.2016 23:53:16

  • Cesamin Özkan
  • Kente hizmet üretmek adına yetenekleri donanmışlıkları olmayanlar işte böyle personel atamalarıyla debelenir durular. Kendisinde cevher olan bir belediye başkanı kadrolarının haritası ne olursa olsun belli bir başarı trendini yakalaması mutlaktır. Ultra başarıdan söz etmek içinde kendisine değer katacak bir uyumlu kadroyu kurması elbetteki gerekir. Aziz Kocaoğlu ne eldeki kurulu kadroları kullanabilmiş, nede bir kadro kurmayı başarabilmiştir. Sadece süreli önemli kadroları askıda tutarak askıda kalacak işler yapmıştır. Zaten yapılmakta olan işler nitelik ve gereklilik anlamında sakat işler demetidir. Bakın iki seçenekten birisini yapabilmiş olsaydı daha rasyonel bir kent yöneticiliğini yakalamış olurdu. Her iki seçenekten birini başaramadığı için komutanı silik, emir komutasındakilerin darmadağın, bundan kaynaklı motivasyonu ve inancı olmayan bir ordu komutanı durumunda kalmıştır. Yada orkestrasında davulcuya saksafon, saksafoncuya klarnet, kemancıya piyano çaldırmaya kalkışan, bazende duruma göre ''sen bırak sen bırak çalma çık'' diyen bir orkestra şefi gibi olmuştur. Bu tarzdan işte ortaya çıkan işler yaşanan olumsuz işler olmuştur. Demek ki komutanda şefte seçerken çok özenli davranmak gerekirmiş. Seçmeyi beceremezseniz bozguna uğratılmış ordu, her kafadan bir ses gelen orkestraya ve onun rezalet icrasına maruz kalmış olursunuz. İzmir'de yaşanan siyasal anlamda da, yerel yönetim anlamında da ne yazıktır ki budur. Yapılması gereken bu aksak kör topal ve tipik yapıyı tamamen yok etmek ve vermiş olduğu her alandaki zararları hızla telafi edecek yeni yapıyı oluşturmaktır. CHP Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığa tam oturmuş olmasından kaynaklı olarak bunu sağlamış olacaktır. Adam işini gücünü bırakmış personel atamalarıyla, partili vekillerle, bilmem kimlerle cebelleşip duruyor. CHP li bir belediye başkanın tek cebelleşme alanı, halkımıza layık olduğu hizmetleri en iyi bir biçimde üretme alanıdır, birde ulu önderini yüceltme alanıdır.NOKTA.
  •