x
     

Ertuğrul Aksoydan, Kentin Planlarının..,

13 Mart 2018 Salı , 18:45
Okunma: 2888
0 Yorum

Nasıl katledildiğini yalın bir dille anlatmış!

 
İzmirde belli bir grup, Kocaoğlu'nun kente bakışını yeni yeni algılamaya başladı. 
 
Buna da şükür...
 
Büyükşehir meclis üyeliğim döneminde Piriştina'yı kaybettikten sonra seçmiştik bu zat'ı muhteremi.
 
Planlamaya, kente, imar rantına bakış farkını daha ilk bir ay içinde farketmiştim.
 
Çünkü seçildikten sonra yaptığı ilk icraat, durduk yerde, henüz 1/1000 ölçekli planları dahi onanmamış olan Yeni Kent Merkezi denilen 550 ha.lık planlama alanına "plan yatırımcıya cazip gelmiyor, uygulanamıyor." diyerek % 10 ilave emsal vermeye kalkışmıştı.
 
Ardından, daha önce kamu tesis alanıyken 'park' olarak değiştirdiğimiz Konak Meydanındaki o küçücük parkı Bağ-Kur olarak yeniden düzenledi. Hem de kesinleşmiş mahkeme kararıyla park olmasına rağmen...
Daha sonra % 10 hisseli danışman arazisi gündeme geldi eski İzmirde. 
 
2004-2009 dönemi benzer onlarca konudan sonra, Giraud Ailesine ait 203 dönümlük Buca'daki Doğal Karakteri Korunacak Alana yaklaşık 1000 konut verilmesi planı ile final yaptı. Benim 'red' oyumdan sonra da bir daha muhtar azası bile olamamam için çalışma başladı. 
 
Neyse...
 
O günlerde önce bu Kocaoğlu zihniyetini herkese anlatmaya çalıştım.
 
Bu zihniyetin, birlikte çalıştığım Murat Karayalçın ve Ahmet Piriştina ile benzerlik dahi taşımadığını, daha çok bir ANAP zihniyeti olduğunu...
 
Baktım anlatmakla olmuyor, yazmaya başladım köşe yazılarımda... sonunda bir şeyi değiştiremediğimi düşünüp vazgeçtim köşe yazılarımdan.
 
Kocaoğlu'nun kente duyarlı bir sosyal demokrat olmadığını İzmirli yeni yeni algılamaya başladı. 
 
Hayırlara vesile olsun.
 
Yalnız, bu mücadele yeni başlamış gibi davranmayın hanımlar beyler...
 
Çok popüler kişiler olmasak da biz yıllarca mücadele ettik.
 
Biz bıraktıktan sonra Nivent Kurtuluş devraldı. Yıllardır yazıyor, çiziyor, araştırıyor, mahkemelere koşuyor. Susturulamayınca tehdit ediliyor, hakarete uğruyor, hatta sonunda şantaj davalarına maruz kalıyor!..
 
Bugüne kadar, neredeyse tek başına, bütün meslek örgütlerinin yaptığından daha fazlasını yaptı.
 
Biraz emeğe saygı duyalım. Pipolarımızı tüttürüp pozlar verirken, "Neden bu kadar yıl uyuduk? Bu mücadeleyi yıllardır sürdürenlerden neden desteğimizi esirgedik?" sorusunu da kendimize soralım derim naçizane!..
 
 
 

 


Kaynak: