x
     
22.03.2018 19:18:15
Okunma: 2398
0 Yorum

Dr.Mustafa Yuluğ
Şükürler Olsun!

  

ŞÜKÜRLER OLSUN... GLOBAL EGEMEN EŞKIYAYA LAF SOKUŞTURABİLEN, BU DENLİ PALAVRA VE SAÇMALAMA ARASINDA İŞİN ESASINA DEĞİNEBİLEN BİR KİŞİ ORTAYA ÇIKTI
 
 
Erol Manisalı'nın 14 Mart 2017 günlü Cumhuriyet gazetesindeki yazısından:
 
Bombaların en gelişmişlerini üretip satarak kendi ceplerini dolduran ya da 'ülkelerine güç katan'(!) diktatörler ve emperyalistler. Dünyanın en masum, en barışçı bilinen iki ülkesi İsveç ve İsviçre, 1960'lı yıllardan 90'lara kadar, 'kişi başına silah ve patlayıcı ihracatında hep ilk iki sırayı oluşturmuşlardı...
 
Bugün Ortadoğu ve Afrika ülkelerini iç savaşlara sürükleyip bölerek on milyonlarca insanın ölümüne, yaralanmasına ve aç kalmasına bilinçli bir biçimde neden olanlar 'post-modern yamyamlardır'... Yararlı ve çok daha ucuza üretmek yerine, 'programlı bir biçimde en pahalı ilaçları, piyasaya en tekelci bir biçimde yerleştiren dev dünya tekellerinin verdiği sosyal zarar, ölçülemeyecek kadar büyüktür'......
 
BENİM EKLEMEM: Küresel egemenliğin yapısal parçaları (Büyük şirketler, derin devletler ve mafya federasyonları) ile dünyanın her köşe bucağına yerleştirilmiş taşeron, ajan ve iyi beslenmiş ama adam olamamış adamları, ayakçıları silah, savaş, uyuşturucu, besin, ilaç, tohum, iletişim, ulaşım, enerji, kentleşme, yapılaşma, enerji, sağlık, eğitim/öğretim… alanlarındaki küresel dolandırıcılık devinimleriyle zavallı dünya halklarını aldatma, sömürme, aç ve olanaksız bırakma ve hatta milyonlarca insanı katlederek, yollara dökerek mahvetmeyi fütursuzca, sürdürmektedirler.
 
Yeni Herkese Bilim ve Teknoloji dergisinin kapağında şöyle denmiş: ‘İletişim Devrimi ve Yıkıcılığı/ Özgürleşme mi Robotlaşma mı’… 
 
Ancak, bütün bunların içinde ve üstünde, acımasız sistemin kanı niteliğindeki ‘para’ üzerinden yürütülen dolandırıcılıklar, ötekilerin hepsini gölgede bırakır.  Bütün dolandırıcılıklar bünyesinde ve silah, uyuşturucu, kaçakçılık, rüşvetler, yolsuzluklar, komisyonlar ile vergi cennetleri, zula hesaplar, menkul kıymet borsaları, fonlar, finans merkezleri, eğitim/öğretim kurumları, medya, bankerler, derecelendiriciler, spekülatörler ve bilumum kokuşmuş görevliler ile para çeteleri gibi unsurlar tarafından sürekli sahnelenen numaralarla doların değeri ‘fiktif’ olarak aşırı yükseltiliyor. Böylece yoksul halkların satın alma gücü yerlerde süründürülüyor. Bu tür dolandırıcılığa karşı kendisini savunabilen, Çinliler dışında, bir halk da mevcut değil sanki… 
 
Zavallı halkların, konuyu bütün unsurlarıyla kavrayıp karşı önlemler tasarlayabilecek yetişkinlikte egemenlikten bağımsız, aydın teknisyenleri var mıdır diye de sorulması gerek.
 
Mustafa Yuluğ
17 Mart 2017 
 

Etiketler: