x
     
25.08.2019 21:21:39
Okunma: 1913
0 Yorum

Dr.Mustafa Yuluğ
KAPİTALİZM RÜŞVET VE YOLSUZLUK BÜTÜNLEŞİKTİR

 

 
Bir hocamız, kapitalist sınıfın elde ettiği getirilere ilişkin karlılık oranlarının giderek azalması ile işgücü ve çevre üzerindeki sömürünün genişlemesi arasındaki ilişkinin altını çizmiş 
(Erinç Yeldan, Soma Cinayeti Kapitalizmin Kendisidir, Cumhuriyet, 21 Mayıs 2014). Bir de rüşvet olgusu var karlılığı etkileyen…
 
Çok yineledik ama önemli… Küresel rüşvet gerçeğini kamuya açıklayanların başında, başkanlıktan ayrılış demecinde, silahlı kuvvetler ile silah sanayicileri arasındaki ‘kankalığı’ (Industrial-Military Complex) ABD ve dolayısıyla dünyanın en büyük sorunu olarak gösteren Dwight D. Eisenhover geliyor. O zamanki TIME dergisinde yayımlanan bir incelemede, binlerce silahlı kuvvetler eski mensubunun silah endüstrisinde çalıştığı, üstelik de bunların büyük çoğunluğunun daha önce ihalelerini kabul ettikleri firmaları tercih ettiği belirtilmişti (ABD’de sorunlar özgürce ortaya saçılır. Ancak, çözüm gösterilmediği için, bu tür özgürlük, zavallı halkların sistemi daha bir kabullenmesini sağlamaktan başka bir işe yaramaz). Bilindiği gibi, soğuk savaş sırasında yaratılan savunma ittifakları ile ikincil, üçüncül ülkelerin silahlı kuvvetleri de sermaye kadrolarıyla epey bir bütünleştirilmişti.
 
CNN televizyonu yayımında Larry King adlı sunucu bir eski polisle konuşuyor. Adamın anlattığına göre, örneğin New York polisi uyuşturucu işine epey bir karışmış durumda imiş. King soruyor: ‘Arada bir de olsa dürüst kimse çıkmıyor mu’. Eski polis yanıtlıyor: ‘Oluyor da öylelerini, tehlikeli işlerle icabına bakma ya da çok pasif kadrolarda tutma yoluna gidiyorlar’. Sermaye için can sıkıcı 
‘Occupy’ konusu da ‘obez’ polisler devreye sokularak tatlıya bağlanıverdi, malum.
 
Kapitalizmin bayrağı ‘Economist’ dergisi, bir keresinde, ilaç firmalarının ‘mafyasal’ yöntemlerle çalışarak sürümlerini artırmaya çalıştıklarından bahsetti. ABD’de ilaç firmaları ile sağlık personeli arasındaki ‘finansal’ ilişkileri inceleyen yayınlar bile var.
 
Daha da önemlisi, küresel kapitalist egemenlik ile mafya, derin devlet ve derin mi derin devlet topluluğunun, sonuna kadar kendisine saygılı kamu ve özel sektör yöneticilerinin seçimlerinden iş başında tutulmaları, ‘nankörlük’ yapanların buralardan uzaklaştırılmaları bağlamında katlandığı harcamalar var. Vergi cennetleri, zula hesaplar, internet finans hareketleri temelde böyle amaçlar için kullanılıyor. Orta Doğu, Afrika falan nasıl yönlendiriliyor acaba… Petrol şirketleri ve ‘finansçılar’, bedevileri, haremleriyle birlikte, tıka basa doyurdukları gibi güvenliklerini de sağlamak yönünde gereken her şeyi yapıyorlar. Oyunbozan Irak, Libya, Suriye, vb. yönetimlerini devirmek için bu ‘özverili’ insanlar az mı harcama yaptılar ve yapmaktalar… Rüşvetle pek çalışmayan bütün kadrolar (Örneğin, İran sarıklıları gibi) adamların çalışmalarını olumsuz etkiliyor olabilir çünkü… Ne yapsınlar yani…
 
Son zamanlarda ajan, istihbaratçı, bilişim korsanı, paralı asker, terminatör, kışkırtıcı, suikastçı, izleyici, sahte örgüt  (dernek, cemaat, parti, vakıf) yöneticisi, sahte öğretim üyesi, sahte inanççı, medya tetikçisi ve konu saptırıcısı, (Yakınları ve taraftarları ile birlikte) ‘el altında’ politikacı ve yönetici (İmarcılar çok revaçta), güvenlikçi, darbeci gibi adamların rüşvet, avanta iştihaları da giderek artıyor sanki… ‘Ulu kader bu kadar çok aşağılık için para denkleştirme, yaratma zorunda olan sermaye ulularına acısın’, demekten başka yapabileceğimiz bir şey yok, ne yazık ki… Bir de CEO, CFO aylıkları var da, hazineler dayanmaz.
 
Liseden sınıf arkadaşım Almanya’dan bildiriyor: ZDF ekranında Yahudi asıllı Macar ABD vatandaşı George Soros boy gösteriyor ve menkul kıymetler alışverişinden şimdiye dek 83 milyar dolar kazandığını, bu miktarın sürekli arttığını, yine sunucunun sorusu üzerine de, bu parayı kazanmak için tek bir insana, 227 yıl boyunca, her gün 1 milyon dolar ikramiye çıkması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, Mr. Soros’un harcamaları nerelere kadar uzanıyor acaba…
 
Bir başka konu… Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin ‘Gençlik Araştırması’na göre, gençlerin yüzde 75,7’si geçinmek için rüşvet almanın doğal, yüzde 90,7’si de işsizlik sorununun çözülemez olduğuna inandığını belirtmiş. Ne denli yanlış noktalarda dolaşılıyor…
 
Gençler öncelikle silah üretim ve ticaretini çok iyi öğrenmeye çalışmalı. Sömürücü sermaye paralı asker, paralı kaçakçı, paralı politikacı, paralı bürokrat, paralı gazeteci, paralı öğretim üyesi, paralı inanççı ve paralı bankacılar olmadan bir yere gidemez ama ille de silah, uyuşturucu ve sahte para üretimi… Bir İran yöneticisi patlamış da ‘katillerin finansmanını durdurun’ deyivermiş. Silah ve para dolaşımı üzerinde duran yok. Aydınlık gazetesi İsveç’in önemli bir silah üreticisi olduğunu belirten bir haber yayımladı. Banu Avar adlı gazeteciden Norveç’in de böyle olduğunu öğrenmiştik. Sermayenin amatör ve kadrolu ajanları dövüşenler arasında taraf tutma (ve böylece kavgaları kızıştırma) numaralarını sürdürüyorlar. Ancak, ‘silahların, paralı asker aylıklarının tedarikçileri, finansörleri kimler’ diye sorabilen bir tek kişi bile ortalarda görünmüyor (Papa bir ara silah kaçakçılarından yakındı ise de hemen sonrasında ‘derin’ sessizliğine büründü). Gençler öncelikle bu gizemi çözmeye çalışmalılar…
 
 
Mustafa Yuluğ
 
Güncel not:  Nükleer, kimyasal, biyolojik türünden ucuz ve herkesin üretebileceği silahlara, üretim tekeli ile avanta akışını altüst ettikleri için, sekreterler, taşeronlar fena bozuluyorlar, malum…
 
Yazının esası 22 Mayıs 2014’de yayımlandı.
 

 

Etiketler: