x
     

Çeşme Belediyesi bu konduyu görmüyor mu?

31 Ağustos 2015 Pazartesi , 19:57
Okunma: 2711
1 Yorum

Karavan kondu mu, gecekondu mu?

Egenin incisi Çeşme’de  lüks butik otellerin bulunduğu alanda, gecekondunun varlığından söz etmek insanın içini burkuyor.

İddialara göre bu kondu, ilk önce karavan olarak o bölgeye yerleşmiş, daha sonra karavan yanmış. Karavan sahibi "öldüm bittim mahvoldum" diye belediyeye müracaat ediyor.

 
Karavanın olduğu yere gecekondu yapılmasına müsaade ediliyor.
Böylelikle, gecekondu, gündüzkondu oluyor.
Elbet bu yazdıklarımız iddia olabilir diyoruz ve ekliyoruz resimde gördüğünüz elektrik saati konulduğuna göre burası gecekonduluktan çıkmış.
 
 
Karavan kondu mu desek, gecekondumu desek bilemiyoruz.
Diyelim ki elektrik ve suyu da yan komşudan almakta.
 
 
Bizim gördüğümüz gecekonduyu Çeşme Belediyesi görmüyor mu?  
 
Yine iddialara göre, karavan konduyu, gecekondu haline getiren şahıs gecekondusunu bir başka şahısa satmış.
 
Bu konduyu alan kişilerde otelde çalışanlarına yatakhane yapmış.
 
 
Elbet bunlar iddia olabilir. Ancak Çeşme Belediyesi, lüks butik otellerin yanındaki bu konduyu görmüyor mu?
 
Bundan sonra görmedim diyemez değil mi?
 
 
Hernr kadar gecekondunun önü ağaçlarla kapatılmış olsada!


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 01.09.2015 17:37:09

  • Mehtap Wood
  • Resimdeki yer benim evimin yakınında. Hikayesi de şöyle: Dolina Otel'in yerinde senelerdir boş duran bir villa vardı. Bu villanın müştemilatına birgün bir aile gelip yerleşti. Orada uzun seneler yaşadılar. Daha sonra villa satıldı. Yeni sahibi orayı yıkıp Otel yaptı. Bu aileyi de villadan mahkeme yoluyla çıkartmanın çok zor olacağını düşündüğü için onlara otelinin yanındaki boş arsaya ( bildiğim kadarıyla hazine malı) kendilerine bir kulübe yapabileceklerini söylemiş, bize de elektiriğini ve suyunu kendisinin vereceğini söylemişti. Adam evi yaptı ve birkaç senede orada yaşadılar. Çok kurnaz ve çevresine hiç saygısı olmayan birisi olmasına rağmen Çocuklarının hatırına iyi geçinmeye çalıştık. Bir gece bu ev çok şaibeli bir şekilde yandı.Yangının nedeniyle ilgili söylentilere hiç girmeyeceğim ama eğer o gece rüzgar olsaydı orman kampı ve önündeki evlerin hepsi de yanardı. Yangın ertesi bu kişi ilgili kurumlara evim yandı, ortada kaldık diye başvurunca, bu kurumlardan birisi oraya bir konteyner yerleştirdi. Zamanla konteynerin etrafını kapladılar, üstüne kat çıktılar ve etrafına da bahçe yaptılar. Bundan önceki genel seçimler sırasında bu ailenin nüfusta bizimle aynı evde oturuyor gibi göründüğünü keşfedince aylarca uğraştım bu Yanlışı düzeltebilmek için.Şimdi anladığım kadarıyla bu aile memleketlerine dönmüş, giderkende burayı başkasına satmış ( nasıl, Aziz Nesin hikayesi gibi değilmi) !!!!!! Öyle ki Muhtar bile bana sordu," Ahmet evi satıyormuş, duydunuzmu" diye. İşte böyle, evde şimdi kim oturuyor bilmiyorum. Eşim geçenlerde bana yandaki otel çalışanlardan birisini oranın bahçesini süpürürken gördüğünü söyledi.Belki de şimdi otelin çalışanları orada kalıyordur. Çevremizde herşey o kadar çığırından çıkmış durumdaki, yakında Ahmet arsasına Gökdelen dikiyormuş deseler şaşırmayacağım.
  •