Gazetelere yansıyan haberlere göre; “İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, İZSU Genel Müdürlüğü’nün Pasaport’ta kurduğu Meteorolojik ve Akım İstasyonu, bu sabah 06.00 ile 10.30  arasında ölçüm yaptı. Deniz suyunun 75 santimetre yükseldiği belirlendi. Deniz suyunun kabarması, derelerin taşıdığı suyun geri tepmesine yol açtı ve kentin çeşitli bölgelerinde su baskınları yaşandı.” İfadeleri yer aldı.

 

Yapılan açıklamalardan sonra, kendi kedime olabilir mi diye sordum. Ama ben Karşıyaka’da oturuyorum bizim buralarda yoğun su birikintileri bile yoktu.

Eğer sizin ölçümleriniz doğru olsaydı, doğa ilçelere göre adam kayırmayacağına göre, her ilçede sel felaketi yaşanmaz mıydı, Karşıyaka’da bulunan dereler niye taşmadı. 

Neden belli bölgeler?

 

Acaba bu açıklamalar, öylesine mi yapıldı? Nasıl olsa kimse sorgulamaz biz günümü kurtaralım dediler? 

 

Bir başka açıklamada İzdeniz Genel Müdürü tarafından yapıldı; “İzmir Büyükşehir Belediyesi İZDENİZ Genel Müdürü Salih Aslan, aşırı yağış nedeniyle denizde kabarma olmadığını, bu nedenle 8 iskeleden de seferlerin sürdüğünü söyledi.”

 

 

Kentsel alanlarda, yağış miktarındaki değişkenliği tanımlayabilmek için her 250 km2 lik alan için genelde 5 ile 10 arasında yağışölçer istasyonları içeren bir ağ gereklidir. Bu tür ölçüm ağlarını kurmak ve çalışabilirliğini muhafaza etmek çok pahalıdır.

 

Nerden mi biliyorum? Oturdum inceledim kaynağım ise, Kocaeli Üniversitesi, Hidroloji ders notları kitabını internetten indirdim ve okudum.

 

“Amerikan Çevre Koruma Örgütü (EPA)'ya göre, deniz seviyesi son 100 yıl içinde 15-20 santimetre yükseldi.” Bilgilerini okuduktan sonra, şu soruyu sormak lazım. 

 

 

İzmir Büyükşehir Belediye yetkilerine soruyorum, böyle bir açıklamayı kim önerdi sizlere, hemşerilerinizi nasıl böyle aldatabiliyorsunuz?

 

Hadi diyelim ki doğru, böylesi santim, santim ölçüleri hangi teknoloji ağı ile verdiniz, selden hemen sonra bu açıklamaları yapabildiniz.

 

Dünyada, aynı gün açıklanan bir bilimsel veri gösterebilir misiniz?

 

 

Şimdi gelelim, elinizde bulunan makine parkınıza, İzmir Büyükşehir Belediyesi, makine parkı olarak en zengin belediyelerden biridir.

 

Dönelim rahmetli belediye başkanımız Piriştina dönemine, Rahmetli göreve başladığında, 1 kanal aracı İzbeton’da vardı, sonra iki üç ilaveler yapıldı toplam dört beş makine ile İzmir’in kriz yönetimi yapıldı.

 

 

Kendi açıklamalarınızda; “Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İtfaiye Daire Başkanlığı, Fen İşleri ve İZBETON'a bağlı ekipler, 670 personel, 192 araç, 92 motopomp, 42 iş makinesi, 18 kamyon, 19 iş makinesi, 5 vinç, 4 vinçli kamyon, 29 kanal aracı ve 24 çekiciyle kentin kritik noktalarında çalışmalarını sürdürüyor.”

 

Rahmetli Piriştina’nın zamanında bir elin parmaklarını geçmeyen makine parkı, ya şimdi, İzmir’in düştüğü durum yürekler açısı. Evet bu doğal afet, elinizde tüm alet edevat var sonuç neden böyle?

 

Diyorum ya bila bedelle belediye için araştırma yapıyorum halen kıymetim bilinmiyor.